English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bana söyledi

Bana söyledi traduction Portugais

7,782 traduction parallèle
Sadece bana söyledi çünkü ben bir papazım.
Ela só me contou porque sou pastor.
Vanessa bana söyledi.
A Vanessa contou-me.
Maseo bana söyledi, ben de onlara.
O Maseo contou-me, e eu contei a eles.
Sonra, birkaç yıl geçti ve tanıdığım en bilgili kişi bana bu serveti, toprağı ve ordusu olmayan kızın bir şekilde çok kısa zaman içinde hepsini elde ettiğini ve üç ejderhası olduğunu söyledi.
Então, alguns anos depois, a pessoa mais bem informada que conheci contou-me que essa rapariga sem riqueza, terras ou exércitos tinha de algum modo conseguido os três num curto período de tempo, juntamente com três dragões.
Bana arabada çalıştığını söyledi.
Ele disse-me que estava a trabalhar no carro.
Bana sonra ödeme yapabileceğini söyledi.
E que me iria pagar depois.
Ama polis bana yalan söyledi.
Mas, o polícia mentiu-me.
O... bana sizin çekip gittiğinizi söyledi, anlattıkları kardeşi, annesi ve kendisi hakkındaydı.
Ele... disse-me que você fugiu ou algo parecido... E depois disso, era apenas ele, o irmão e a mãe.
Bana Lobos toplantısına gelmek istediğini söyledi.
Ele pediu para ir à reunião.
Evet, biliyorum. Bana kendisi söyledi.
Sim, eu sei.
Punkçının tekisin " dedi. Bana da kaşar olmak için çok şişman olduğumu söyledi ve bana kokainli omlet yedirmeye çalıştı.
Tu és um disparate. " Chamou-me muito gorda para ser uma puta, e tentou servir-me uma omelete com cocaína.
Bana geri vereceğini söyledi.
Ela disse que mo devolvia.
- Ne? Locke bana şifreli kodların isim olduğunu söyledi.
O Locke disse-me que os códigos ecriptados eram nomes.
Birkaç ay önce bana gelip söyledi.
Veio ter comigo, há alguns meses, para me dizer.
Birkaç ay önce sizinle konuştuktan sonra Ruth, bana lütufta bulunduğunuzu söyledi.
Depois de ter falado consigo há alguns meses, a Ruth disse que você me tinha dado um presente.
Chicago'ya gittiğimi söylediğimde, bana sende kalmamı söyledi.
Falei que vinha a Chicago e ela disse-me que devia ficar aqui.
Bana endişelenmemi söyledi. Bir adamı bu işi halledebilirmiş.
Ele disse para não me preocupar, que ele tinha um tipo que tratava do assunto.
Polis bana yalan söyledi.
- Não, mas a Polícia enganou-me.
Mark bana işini kaybettiğini söyledi.
O Mark disse-me que perdeste o emprego.
Ve bitirdiğinde bana bakıp... "Eğer geçekten istersem gitarı alıp çalabileceğimi" söyledi.
E quando acabava, olhava-me e dizia-me que se eu quisesse, podia simplesmente tocá-la.
Ofis bana eğer hesabınızı... kapatmazsanız Çarşamba günü teslimat... yapamayacağımı söyledi.
O escritório informou-me que não posso fazer a tua entrega de mantimentos na quarta-feira a menos que ponhas a tua conta em dia.
Bana gerçeği göstermek istediğini söyledi.
Ele disse que queria "mostrar-me a verdade".
Söyleyecektim ama bana ona güvenmememi söyledi.
Eu ia, mas ele disse-me para não confiar nela.
- Burada ne arıyorsun? İnternetteki bir adam buraya araçla gelmem için bana 200 kağıt verdi. Ve bunu kıza vermemi söyledi.
Um tipo na Internet pagou-me 200 dólares para vir até aqui e dar isto a uma miúda.
Ama Drill bana ihtiyacı olduğunu söyledi ve ben de tek yardım edebilecek kişiydim.
Ele disse que precisava de mim e que era a única que podia ajudá-lo.
Tamam mı? Bana benle aynı yaşta 16 yaşında olduğunu söyledi.
Ela disse que tinha 16 anos, a mesma idade que eu.
Bu arkadaş bana küçük bir kızın hayatını kurtarmaya çalıştığını söyledi.
Aquele tipo disse que estas ocupado a salvar a vida de uma rapariga.
Bilmiyorum. Bana arsa davası ya da başka b.ktan birşeyden dolayı Nicky Widmark'la kavga ettiğini söyledi. Ve ben...
Não sei, ele disse-me que se pegou com o Nicky Widmark por causa de uma venda ou algo do género...
Bana önemli bir adam olduğunu söyledi.
Ele disse-me que era homem importante.
- Gwen bana Matt'ın uyuşturucu sattığını söyledi, tamam mı?
A Gwen disse-me que o Matt andava a vender drogas, está bem?
Mavi göz bana senin hazırlanmana yardımcı olacağını söyledi, ben de bilgileri verdim.
O Olhos-azuis disse que estava a ajudar-te a prepará-lo. Então, dei-lhe a informação.
Bana Dorothy'nin geri döndüğünü ve bekâr olduğunu söyledi.
Ela disse-me que a Dorothy está de volta à cidade e está solteira.
Jess bana tamirci olduğunu söyledi.
A Jess disse-me que és mecânico.
Annesi bana öyle söyledi.
A mãe dela disse-me.
Cornell konseri söyledi bana, ve ona başka ne söylediğini anlamak için buraya geldim!
A Cornell contou-me do concerto, e vim saber que mais lhe contaste!
Aklımı kaybettiğimi, Tanrının bile bana yardım edemeyeceğini söyledi.
Disse que perdi o juízo, nem Deus pode ajudar-me.
İlk kez birisi bana bunu söyledi.
E essa foi a primeira vez que alguém me disse isso.
Kurtlar bana mezar soyduğunu ve cesetleri ihlal ettiğini söyledi.
Os lobos dizem-me que tens estado muito ativo a roubar sepulturas e a violar cadáveres.
Bir gece, bir adam çıkageldi ve bana berbat bir seçim yapmak zorunda olduğumu söyledi.
E numa noite, um homem veio à minha porta e deu-me uma escolha horrível...
Tatsu bana, Ra's'ı yenmem için hayatımdaki en değerli şeyleri feda etmem gerektiğini söyledi.
Ela disse-me que para ser Ra's teria que sacrificar tudo o que é de mais sagrado e precioso na minha vida.
Bana beni sevdiğini söyledi.
- Ele disse que me amava.
Felicity bana beyninin yıkandığını söyledi.
A Felicity disse que Ihe fizeram uma lavagem cerebral.
O listedeki herkesin orada olmasının bir sebebi olduğunu söyledi bana.
Ele explicou-me que todos os nomes naquela lista têm um motivo para estar lá.
Iris bana bir şey vereceğini söyledi.
A Iris disse que tinha algo para mim.
Biliyor musunuz, Barry de bana birebir aynı şeyi söyledi.
O Barry disse exactamente a mesma coisa para mim.
Bunchy Carter bana hiç bir zenci erkeğin, kadının, yada çocuğun Cass'ın katiliyle alakalı konuşmayacağını söyledi.
O Bunchy Carter disse-me que nenhum negro me iria ajudar a encontrar o assassino do Cass.
Emma sınıfta bana yardım edebileceğini söyledi.
A Emma disse na sala que me ajudava.
Çünkü geçen gece bana bir şeyler söyledi.
Porque ele, sem dúvida, disse-me muitas coisas na outra noite. E...
- Bana ve Ben'e seninle görüşmemiz gerektiğini söyledi.
Ele disse-me que o Ben e eu não devíamos falar contigo.
Henry, o... O bana Drill'le arkadaş olan başka çocukların da olduğunu söyledi.
O Henry... ele... disse-me que existem outras crianças... que foram contactadas pelo Drill.
Sean bana bir şeyler hissettiğini söyledi. Tabiki de söylemiştir.
- O Sean... disse-me que sentiu algo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]