Biraz zaman alabilir traduction Portugais
358 traduction parallèle
Umarım fotokopi makinasıyla işin yoktur, bu biraz zaman alabilir.
Espero que não tenha pressa. Isso pode levar alguns minutos.
Hissedeceksin, biraz zaman alabilir.
Sentir-se-á. Pode levar um tempinho a fazer efeito.
- Biraz zaman alabilir. Eve gidebilirsiniz.
Pode demorar, não prefere esperar em casa?
Bu biraz zaman alabilir.
Isto pode demorar algum tempo.
Biraz zaman alabilir.
Seria uma longa viagem.
Bu sersem dünyanın bunu anlaması... biraz zaman alabilir. Her zamanki gibi
Ao resto do estúpido mundo... custará um pouco mais entendê-lo.
Toplantıda, biraz zaman alabilir.
- Está em conferência, pode demorar.
Biraz zaman alabilir ama ben buradan çıkacağım.
Talvez leve tempo. Vou ir.
Hemen işe koyulacağım. Ancak bu biraz zaman alabilir çünkü varyasyonlar sınırsız.
Vou já trabalhar nisso, mas pode demorar um bocado porque as possibilidades são inumeras.
Planınızı incelemem biraz zaman alabilir ama hiç acelem yok.
Poderei levar tempo a estudar o vosso plano, mas não tenho pressa.
Bu biraz zaman alabilir. Zaman senin için ilerlemeyebilir, ama o zaman ben, yaşlı bir kadın olacağım.
Vocês forneceram-me muito mais do que eu queria.
Normale dönmek biraz zaman alabilir ama... dönecek.
Pode levar algum tempo a voltar tudo ao normal, mas... vai acontecer.
Biraz zaman alabilir belki ama kendini ifade edecek ve kabul ettireceksin.
Pode demorar um tempo, mas vais acabar por descobrir sozinho.
- Şey, bak, Jerry geri ödemesi biraz zaman alabilir.
Jerry, posso levar algum tempo a pagar-te.
Bu göz damlası işe yarar ama bu biraz zaman alabilir. Onu tavşanlardan uzak tutmaya çalış.
Este colírio vai ajudar, mas leva tempo, por isso tenta mantê-lo longe dos coelhos.
Oturalım... Biraz zaman alabilir.
Vamos sentar-nos, isto pode demorar.
- Biraz zaman alabilir.
- Pode levar algum tempo. - Se for necessário.
Dayanıklılık ve uyum biraz zaman alabilir... ama bir saat içinde yürüyebilirsin.
Resistência e coordenação podem demorar algum tempo, mas, daqui a uma hora, devemos ter-te a andar.
Mürettebatın bizi birlikte görmesi fikrine alışmam biraz zaman alabilir.
Levará algum tempo para me acostumar à idéia de que a tripulação nos possa ver juntos.
Buna alışmak biraz zaman alabilir.
Um no comunicador.
Onu çözmek biraz zaman alabilir.
Vai levar algum tempo a dobrá-la.
Hayır, hayır, küçük bir uçan makine yapabilirim. ama biraz zaman alabilir.
Não, não, eu posso inventar uma pequena máquina voadora, mas vai levar algum tempo.
Biraz zaman alabilir fakat öyle bir şey varsa bulurum.
Pode demorar, mas, se existir, eu arranjo-o.
Hafıza kaybını tersine çevirmek için sana ilaç verdik, fakat etkisini göstermesi biraz zaman alabilir.
Demos-lhe medicamentos para anular a sua perda de memória, mas podem demorar a fazer efeito.
Ama anlaşılır bir kalıp oluşturmak biraz zaman alabilir.
Mas descodificar esses fragmentos para formarem um padrão coerente pode demorar.
Adamlarımın çoğu, şu anda devrilmiş bir tankerle boğuşuyor ve biraz zaman alabilir.
A maior parte dos meus delegados saíram para uma perseguição e vão demorar.
Biraz zaman alabilir.
Isto pode demorar um pouco.
Bu biraz zaman alabilir.
Isto pode levar algum tempo.
Bu biraz zaman alabilir.
Pode levar algum tempo.
Biraz zaman alabilir.
- Pode levar algum tempo.
Tamam bu biraz zaman alabilir.
Isto pode demorar algum tempo.
Tüm bunları kabullenmek biraz zaman alabilir. Eğer bana ihtiyacın olursa, kitabı açman yeterli.
Descansa um pouco e pensa nisto... e se precisares de mim... estou no índex.
Bu konu biraz zaman alabilir.
Isto pode demorar muito tempo.
Buna alışmam biraz zaman alabilir.
Pode demorar um pouco até me habituar a isto.
Biraz zaman alabilir.
Pode demorar algum tempo.
Biraz zaman alabilir.
Pode demorar um pouco.
Başlayacağım, ama bu biraz zaman alabilir.
Já comecei isso, mas pode demorar um pouco.
Biraz zaman alabilir... ama bu güne kadar zarar verdiğin herkesi bulmak için, elimden geleni yapacağım.
Pode demorar... mas farei tudo para encontrar todos que foram violados.
Sadece, biraz zaman alabilir.
Pode é levar algum tempo.
Onları test etmek biraz zaman alabilir.
Vai levar algum tempo para os testar todos sob carga.
... ama mutant olmayan ve Pasadena'lı olan birini bulmak biraz zaman alabilir.
Mas uma esposa não mutante, de Pasadena, vai levar bastante mais tempo.
Bu biraz zaman alabilir ama elimden geleni yaparım.
Talvez demora algum tempo mas vou ver o que posso fazer.
İnsanların sana ısınması biraz zaman alabilir ama senden nefret etmiyorlar.
mas eles não a detestam.
Biraz zamanını alabilir miyim? Genç bayanla da konuşmam lazım. Buyur Doktor.
Posso roubar um pouco do vosso tempo?
Bu biraz zaman da alabilir.
Por outro lado, pode demorar.
Bu biraz zaman alabilir.
- Vai demorar muito?
Biraz zamanımı alabilir, fakat elimden geleni yaparım.
Bem, talvez leve algum tempo, mas vou fazer os possíveis.
Çoğaltmam biraz zaman alabilir.
- Não, não levará.
Biraz zaman alabilir diyorlar.
A casa móvel emite um tipo de sinal estranho.
Biraz zaman alabilir.
Pelo menos sê mais oportuno.
- Evet. - Bu biraz zaman alabilir.
- Isto pode demorar.
biraz zaman ver 21
biraz zaman alacak 42
biraz zaman tanı 23
biraz zamana ihtiyacım var 20
alabilir miyim 251
alabilirsiniz 33
alabilirsin 108
alabilirim 17
biraz 988
birazcık 224
biraz zaman alacak 42
biraz zaman tanı 23
biraz zamana ihtiyacım var 20
alabilir miyim 251
alabilirsiniz 33
alabilirsin 108
alabilirim 17
biraz 988
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz uyu 104
biraz ister misin 172
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz sonra 59
biraz dinlen 152
biraz daha var 16
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz uyu 104
biraz ister misin 172
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz sonra 59
biraz dinlen 152
biraz daha var 16