Birşey daha traduction Portugais
1,417 traduction parallèle
Başka birşey daha var.
Há mais uma coisa.
Ve birşey daha, ya başka birisi ise?
E se não for ele? E se for outra pessoa?
Çok güçlü savunma gerektirebilecek, başka birşey daha yapacak.
Ela vai fazer uma coisa que vai precisar de uma defesa forte.
Birşey daha.
Só mais uma coisa.
Ama çok, çok çok fazla mutlu olmadan önce benimle paylaşmak istediğin, başka birşey daha var mı?
Mas, ouve, antes de eu ficar mesmo, mesmo feliz, há mais alguma coisa que queiras partilhar?
Bu doğru, ve başka birşey daha söyleyeyim Robert Barone bir gecelik ilişki adamı değildir!
Exacto, e deixa-me que te diga outra coisa, o Robert Barone não está disponível para uma só noite!
Hey, yanağının üzerinde başka birşey daha var
Hey, tu também tens alguma coisa na tua outra bochecha.
Başka birşey daha vardı.
Tem outra coisa.
- Başka birşey daha var, efendim.
- Há outra coisa.
Aslında, biliyor musun? Bir... küçük birşey daha var.
Na verdade, eu vou querer... mais uma coisinha.
Bilmek istediğim tek birşey daha var,
Há mais uma coisa que preciso de saber antes de terminar o dia.
General, birşey daha var.
General... há mais uma coisa.
Böyle birşey daha önce görmedim.
Nunca vi nada assim.
Son birşey daha.
Vou ao bar!
Bunun gibi birşey daha önce hiç görmemiştim.
Nunca vi nada igual.
Sana söyleyeceğim birşey daha var.
Ha mais uma coisa que eu devo lhe dizer...
Daha önemli birşey olamaz.
Não tem importância.
Nasıl yani, bundan daha önemli birşey olduğunu zannetmiyorum, sen de biliyorsun.
Não há nada que tenha valor em comparação com isso.
Beau'ya yardım etmek istiyorsan, daha iyi birşey bul.
Se queres ajudar o Beau, faz melhor do que "inventei tudo".
Dünyada bundan daha iyi birşey var mı?
Há lá coisa melhor no mundo?
Seninle yatmaktan daha iyi birşey olamaz.
Nada se compara a dormir contigo.
Dünyada bundan daha iyi birşey var mıdır?
Há lá coisa melhor no mundo?
Daha önemlisi, Tijuana için önemli birşey yaptı.
É mais que isso, ele fez algo importante para Tijuana.
- Böyle güzel bir kadının... elinde silahla çıplak durmasından daha güzel... birşey düşünemiyorum.
Não existe nada mais lindo do que uma mulher nua armada. E você tem todos os requisitos.
Daha da aptalca birşey duymak ister misin?
Queres saber uma coisa ainda mais estúpida?
Ya gerçek bizden daha iyi olacağını umud ettiğimiz birşey için... hayatımızı alt üst ediyorsak ve kendimizi bunun için kaybediyorsak?
Continuamos a virar as nossas vidas de pernas para o ar perdendo-nos em algo que esperamos que seja melhor do que somos.
Dinle, eğer seni hayal kırıklığına uğratacak veya daha kötü hissetirecek birşey yaptımsa üzgünüm.
Lamento se disse algo que te magoou ou que te fez sentir mal. E vou tentar ser mais sensível, na próxima vez.
Eğer, böylesine büyük birşey için onlara dönersem, başa çıkamayabilirim. Samimiyetim, belki de onları daha çok etkiler.
Se só os maçar com coisas muito importantes para mim, talvez a minha sinceridade os impressione mais.
18 metrelik etobur bir sürüngenle birlikte yüzmekten daha kötü birşey varsa, O da tüm ailesiyle birlikte yüzmektir.
Se há pior que nadar com um réptil carnívoro de 19 metros, é nadar com sua família.
Ama çok daha kötü birşey yaparım.
Mas faço pior que isso.
Belki elektriği daha az ileten birşey bulmalı.
Talvez algo um pouco menos condutor de electricidade.
Daha önceden bilmediğin birşey hakkında sana ne söyleyebilirim ki?
O que é que te posso ensinar que já não tenhas aprendido?
- Söz veriyorum bir daha böyle birşey yaşanmayacak.
- Prometo, não voltará a acontecer.
Olmaz, daha az aptalca birşey sor.
Não. Pergunta algo menos estúpido.
- Bir daha benden asla birşey istemeyin asla!
Aqui esta uma coisa sobre minha familia.
Yani belki senden onunla ilgili biraz bilgi alabilirim.. Ders programı, eski okulundan birşeyler.. Herhangi kişisel birşey bize yardımcı olur onun daha çok evinde hissetmesini sağlar.
Então pensei que talvez eu conseguisse alguma informação sobre ela consigo... o horário das aulas dela, algo de sua última escola... qualquer coisa pessoal que pudesse ajudar-nos a fazê-la sentir-se mais em casa.
Evet. çok küçük birşey ve daha doğru peyniri bile koyamayan bir insan neden yaşar ki!
Sim. É uma coisa sem importância e uma pessoa que nem sequer sabe servir o queijo não merece viver!
Büyük'e sahip olması mıydı, yoksa daha büyük birşey mi vardı?
Era só porque ela tinha o Big, ou era mais do que isso?
Gittikçe daha güçlendi! 2018 yıIına geldiğindiğinde insanlarla bağlantısını kopardı... ve insanların yapabileceği hiç birşey yoktu.
Tornou-se cada vez mais forte até que, no ano 2018, se distanciou da Humanidade e os humanos nada puderam fazer.
Tabii, eğer reaktörünle oynamak gölleri keşfetmekten ve kuzey Minnesota'nın... doğal güzelliklerinden daha çekici geliyorsa yapabileceğim fazla birşey yok.
Bom, se brincar com um reactor parece melhor do que explorar os lagos e a beleza natural do norte do Minnesota, não posso fazer nada.
sahip olduğunuz hiç birşey sizden gelmiyor, yani kanıt açıkça diyor ki, siz daha zeki değil, sadece daha asalaksınız.
Portanto, claramente, não se prova que são mais inteligentes, apenas mais parasitas.
Tıpkı daha önce görmediğin renkleri görmek gibi birşey bu.
É como se estivesse a ver cores que nunca vi antes.
Bak... Bu, seninle tanışmadan çok daha önce yaptığım birşey.
Olha foi algo que fiz há muito tempo antes de te conhecer.
Yoksa daha sert birşey mi?
Ou coisa mais substancial?
Eğer miğferine yıldız takmak için daha fazla tecrübe kazanman gerektiğini düşünüyorsan sana birşey söyleyeyim evlat :
É que se pensa que precisa de mais experiência em combate para ter... as estrelas no seu capacete... vou dizer-lhe uma coisa, filho :
Daha basit birşey olmalı.
Pode ser mais fácil.
Hiç birşey bana, senin kapının dışında beklemekten daha çok zevk veremez.
Nada me dá mais prazer que esperar por ti à tua porta.
Biraz daha farklı birşey hayal etmiştim.
Imaginei algo diferente.
Size birşey söyleceğim, arkadaşlarım, eğer Jonny'i birine vereceksem, ben Halley'den daha mükemmel birisini düşünemem.
Te digo uma coisa. Meus amigos, se eu tivesse que perder o Jonny para alguém, Não consigo imaginar uma mulher mais perfeita do que a Halley.
Avı daha eğlenceli birşey sanıyordum.
Pensava que a caça era mais divertida do que realmente era.
Bu aptal panklar şundan daha komik birşey düşünemediler : " Onu yeme!
Seria de esperar que os rufias pensassem em algo mais engraçado que : " Come, come!
birşey daha var 35
daha 281
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha 281
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha sonra da 30
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha sonra konuşuruz 47
daha az 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha sonra da 30
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha sonra konuşuruz 47
daha az 29
daha ne olsun 43
daha sonra görüşürüz 59
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha iyisi 53
daha yeni 32
daha ne 26
daha erken 68
daha ne istiyorsun 109
daha sonra görüşürüz 59
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha iyisi 53
daha yeni 32
daha ne 26
daha erken 68
daha ne istiyorsun 109