Daha fazla traduction Portugais
42,679 traduction parallèle
Ya yarın daha fazla kişi yaşamını yitirirse?
E se houver mais vítimas mortais amanhã?
Oylamayı daha fazla erteleyemeyiz.
Não podemos continuar a atrasar a votação.
Evet, ama o hikâyeleri anlatmam için çok daha fazla içmem lazım.
Sim, mas tenho de beber mais uns copos para começar a contar essas histórias.
Efendim, İmar ve İskân Bakanlığı için Rangell hakkında tereddütleriniz varsa gözden geçirmek için daha fazla bilgi edinebilirim.
Senhor, se tem dúvidas quanto ao Rangell para secretário do HDU, posso reunir mais informação sobre ele para analisarmos.
Daha fazla dikkat etmeliydim.
Devia ter prestado mais atenção. A culpa é minha.
Sizi hayvanlara her zamankinden daha fazla yakınlaştırabiliyoruz.
Aproxima-lo mais do que nunca dos animais.
Sanırım daha fazla dinlemeliyim.
Talvez eu devesse ouvir mais.
- Daha fazla hareket ettiremiyor muyuz yani? Araç su alıyor şu anda.
- Está a entrar no carro agora mesmo.
Sen ve annem hakkında daha fazla bilgi öğrenmek istemiştim hipsterlerin nasıl dolandırılacağını değil ki çocuk oyuncağı bu.
Queria aprender mais sobre ti e sobre a minha mãe, e não como enganar hipsters, é como tirar doces de uma criança.
Bunu daha fazla yapamam.
Não vou aguentar fazer isto por muito tempo.
Benden çok daha fazla kabiliyetli.
Ele é muito mais capaz do que eu era.
Dairede bir aydan biraz daha fazla süredir yaşıyormuş.
Ele viveu no apartamento por mais que um mês...
Aynı zamanda eğer geri dönmezse senin için daha fazla hazine demek, değil mi?
O que significa, mais tesouro para ti se ele não voltar, não é?
Hayalet buna daha fazla dayanamaz!
A Ghost não aguenta muito mais.
Belki benden daha fazla.
Talvez melhor que eu.
Yani benimle daha fazla zaman geçirmek için beni kandırıyor mu?
Então, ela está a enganar-me para passar mais tempo comigo.
Öyleyse neden daha fazla kuru duvar almıyorlar?
Então porque não põem mais gesso seco?
Herkes benimle daha fazla zaman geçirmek istiyor.
Toda a gente quer passar mais tempo comigo.
Olan onca şeyden sonra daha fazla kanıta ihtiyacım yok.
Após tudo o que aconteceu, não preciso de mais provas.
Daha fazla yürüyen geliyor!
Mais Walkers a aproximarem-se!
Leşi daha fazla savunamayan ilk kartal şimdi arayışını sürdürmek zorunda.
Incapaz de defender a carcaça por mais tempo, a primeira águia deve agora continuar a sua busca.
Aslanlar bu kadar zorlu bir avı nadiren göze alır ama bu sürü daha fazla aç kalamaz.
Os leões raramente atacam uma presa tão grande... .. mas este bando não pode ficar mais tempo sem se alimentar.
Daha fazla böcek havalandıkça rekabet de şiddetlenir.
Quanto mais insectos voam, mais a disputa se intensifica.
Kaziranga'da vahşi yaşam, dünyadaki diğer tüm ulusal parklardan daha fazla can aldı.
São mortas mais pessoas por animais, aqui em Kaziranga do que em qualquer outro parque nacional do planeta.
Kaziranga'da bufalolar diğer hayvanlardan daha fazla insan öldürdü.
Os búfalos matam mais pessoas que qualquer outro animal em Kaziranga.
Bu şehirdeki dişi langurlar ormandaki akrabalarına oranla iki kat daha fazla yavru doğuruyor.
Os langures fêmeas nesta cidade Têm o dobro das crias do que as da floresta.
Yiyecek aramaya daha az vakit harcamak oyun için daha fazla vakit demek.
Com menos tempo à procura de alimento, há mais tempo para brincar.
Buna daha fazla katlanamayacağım.
Não aguento mais isto.
Daha fazla duymak istemiyorum.
Já chega, não quero ouvir mais.
Hulk'a her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
Precisamos do Hulk mais do que nunca.
Ben... ben sadece Clyde Barrow ve çetesini daha fazla insan ölmeden durdurmaya çalışıyorum.
Eu só queria impedir o gangue do Clyde Barrow antes que morram mais.
Daha fazla kişi olmalısınız.
Deve haver mais de vocês.
Geçmişin bozulmaması için üzerinde baskı hissediyorsun, böylece daha fazla insan yok olmamış oluyor.
a pressão que deve sentir para manter a História intacta para mais pessoas não serem... apagadas.
Umarım dersini almışsındır. Benden daha fazla içemezsin.
Aprende, jamais beberás mais do que eu.
Roma senatosunda asillik ve taht için kendilerinin o anki hükümdardan daha fazla hakka sahip olduğunu düşünen pek çok senatör vardı.
Havia claramente vários senadores no Senado Romano que julgavam ter mais direito à nobreza, ou ao trono, do que o imperador em funções.
Hemen karşılık vermezsek, bunlardan daha fazla görürüz.
Veremos mais, se não atacarmos agora.
Tuhaftır ki bu kadın, Commodus'un ablası olarak tahtta Commodus'tan daha fazla hakkı olduğunu düşünüyordu.
Estranhamente, ela parece ter pensado que como irmã mais velha de Cómodo teria mais hipóteses no trono do que Cómodo.
Ancak Marcia, imparatorla daha fazla vakit geçirmeye başlasa da hâlâ sarayda bir hizmetkardı.
Mas mesmo quando Márcia começava a passar mais tempo com o imperador, ela ainda era uma serva do palácio...
Korkarım ki senato, imparatorun sandığından daha fazla öfkeli.
Temo que o Senado esteja mais preocupado do que o imperador pensa.
Öte yandan, saatlere ilgim senden daha fazla.
Por outro lado, importo-me mais com as horas do que tu.
Daha fazla oyun yok, Jones!
Chega de jogos, Jones.
- Daha fazla içki!
- Mais cerveja!
Herkese daha fazla içki gelsin!
Mais cerveja para todos!
- Vital bulguları düşüyor! - Daha fazla ilaç lazım.
A tensão está a descer.
Sıkışma durumunda daha hafif birinin kurtulma ihtimali, biraz da olsa fazla.
Alguém mais leve tem mais hipótese de se soltar se ficar preso.
- Ama bil diye söylüyorum bu sizin birlikte olmanızı daha da fazla istememe neden oldu.
Mas, para que saibas, isso faz-me querer ainda mais que fiques com ela.
- Ama bil diye söylüyorum bu sizin birlikte olmanızı daha da fazla istememe neden oldu.
Bem, para que fique registado, isso faz-me querer ainda mais que fiques com ela.
Fazla maaş, daha iyi imkanlar, bütün her şey.
Mais dinheiro, mais benefícios, a Pokédex toda.
Daha önce gittiğim hiçbir yerde hayvanlar buradakinden fazla ekipmanın peşine düşüp onları parçalamıyordu.
Nunca estive num lugar onde os animais destroem equipamento, como o fazem aqui.
Daha fazla mı?
Mais?
Daha fazla erteleyemeyiz.
Não podemos esperar mais.
daha fazlası değil 36
daha fazlası 45
daha fazla bekleyemeyiz 34
daha fazla yok 20
daha fazla dayanamam 18
daha fazla bekleyemem 49
daha fazla duymak istemiyorum 24
daha fazla dayanamıyorum 53
daha fazla dayanamadım 19
daha fazla konuşma 31
daha fazlası 45
daha fazla bekleyemeyiz 34
daha fazla yok 20
daha fazla dayanamam 18
daha fazla bekleyemem 49
daha fazla duymak istemiyorum 24
daha fazla dayanamıyorum 53
daha fazla dayanamadım 19
daha fazla konuşma 31