English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bunun için mi

Bunun için mi traduction Portugais

1,923 traduction parallèle
Bunun için mi kavga ediyordunuz. Tüm bodrumum bunlarla dolu. O senin ağzındaydı.
Estava na tua boca, estava no sapato dela e eu estava a mascar.
"Boy Meets World" ü bunun için mi kaçırıyorum?
Isto vai ser excelente, um serão inteiro com a Lois!
Bunun için mi Colt'u çaldın?
Foi por isso que roubaste a Colt?
Bunun için mi buraya geliyorsun?
- E vieste aqui?
Bunun için mi buradasın?
É por isso que aqui estás?
Bunun için mi evlenmem gerekiyor?
É só por causa disso? É essa a razão de me obrigar a casar?
Oliver ile ilgili yazıyı bunun için mi reddettin?
Desististe do teu artigo sobre o Oliver por isto?
- Aferin. Bunun için mi, onu şerifin gözaltından kaçırdın?
Por isso, raptaste-a ilegalmente da guarda do xerife?
Bunun için mi?
Para isto?
Bunun için mi onu uyandırdın?
Acordaste-o para isso?
Buraya bunun için mi geldin Dodge?
Vieste aqui para isso, Dodge?
Bunun için mi aradın?
Era isso que me querias dizer?
Tüm silahlar bunun için mi?
È por isso que tens este arsenal todo?
Bunun için mi çağırdın beni?
Foi para me dizeres isso que me fizeste vir aqui?
Bunun için mi uykumdan oldum?
Foi para isto que acordei?
- Ve bunun için mi böyle giyindin?
- E vestiste-te assim para isso?
Demek bunun için buraya getirdin, beni. Hepsi bunun için mi?
É disto que se trata, é para isto que me chamaste aqui?
Bunun için mi?
Para isso?
Seni bunun için mi yolladı?
Vais começar?
- Bunun için mi buradasın?
- É por isso que estás aqui?
Yani, bunun anlamı Noel için yaptığın teklif hâlâ geçerli mi?
Então, isso significa que a tua oferta para o Natal se mantém?
Onu bunun için mi öldürdün?
É por isso que o matou?
Hey, bunun için yinede kredi alacağım değil mi?
Mesmo assim, vou receber algum crédito por isto, certo?
Bunun için bir arama izniniz olması lazım değil mi?
Não precisa de uma mandado, para isso?
Ve bana bunun için mi ödeme yapacaksın?
E pagar-me-ias por isso?
Charlie bunun için seni mi ayarladı?
- Charlie meteu-te nisto?
Bunun için biraz erken değil mi?
Não é um pouco cedo para isso?
Ne olmuş yani? Bunun için beni mi götüreceksin?
Vai me destruir por causa disso?
Erkek arkadaşlar bunun için değil mi?
Não é pra isso que servem os namorados?
Özellikle de o kitleler bunun için yüksek paralar ödeyecekse mi?
Especialmente as massas que paguem muito para vê-las?
Bunun için onu öldürmeyeceksiniz, değil mi?
Não lhe vais dar nas orelhas?
Bunun gibi bir şeyi görmek için komik bir şekilde... -... şanslı olmalısın, değil mi?
Era preciso ter muita sorte para ver aquilo aberto, não?
Bunun için sessiz mi olmalısın?
Precisa de silêncio para isso?
Sonra onları öldürmeye başladı, o yüzden bunun için sıraya girerler mi bilmiyorum.
Bem, depois começou a matá-los, então não sei se vão gostar muito disso.
Bunun için mi gelmiştin?
Estará mais receptiva, de certeza.
Buna tepki gösterdiğimiz için özür dilerim. Ama bunun sebebi sadece, hayatımızın son iki yılındaki herşeyimizi, her bir kuruşunu bu websitesine yatırmamız olabilir mi acaba?
Mas investimos os dois últimos anos da nossa vida sem mencionar todo o nosso dinheiro, neste website.
Şimdi bunun için, kendimi kötü hissetmemi mi istiyorsun?
Vais fazer com que me sinta mal sobre isso agora?
Bunun ne anlama geldiğin öğrencilerim için açıklayabilmem gerekir, değil mi?
Tenho 22 anos e é suposto fazer com que isto faça sentido para os meus alunos?
Bunun için artık biraz geç değil mi?
Já é um pouco tarde para isso, não?
- Bunun için beni mi suçlayacaksın?
Vais mesmo tentar pôr as culpas em cima de mim, Ari? Sim, vou, caralho.
Eve bunun için erken geldin değil mi?
Foi por isto que vieste para casa mais cedo?
- Bunun için biraz geç değil mi?
É um pouco tarde para isso.
Efendim bunun için artık çok geç değil mi?
Acho que é tarde demais.
Bunun için mi geri döndün?
Por isso que voltaste?
Bunun yerine kendi hayatını başkalarını kurtarmak için mi tehlikeye attın?
Em vez disso, arriscaste a tua vida para... salvar outras pessoas?
- Bunun için cezalandırılmam gerekecek mi?
- Estou preso?
Bu şeyler bunun için yapıldı, değil mi?
- Isto é feito para aguentar, não é?
Bunun için söz verdi mi?
Ele prometeu-te isso?
- Bunun için buradayız, değil mi?
- É por isso que estamos aqui, não é?
Ama bunun icin olmen mi gerekir yani?
- Mas devia morrer por isso?
Angie, en nihayetinde sen Kate'in bebeğini taşıyorsun ve bunun için para alacaksın, değil mi?
Angie, ponto principal, está grávida do bebé da Kate e quer ser paga, não quer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]