Daha fazla değil traduction Portugais
731 traduction parallèle
Sadece 10 dakika, daha fazla değil.
Só 10 minutos. Não mais.
- Ama daha fazla değil, çok kaba davrandı.
Mas, mais nada, ele foi muito indelicado.
Hayır, bizlerden daha fazla değil.
Nem mais que o resto de nós, não.
Bundan daha fazla değil, efendim.
Não mais do que isso, Sir.
Beş dakika, daha fazla değil.
Cinco minutos, nada mais.
Onun beni hakladığından daha fazla değil.
Não mais do que ele me pegou.
Daha fazla değil.
Porem nao mais.
Daha fazla değil! Bloğu döneceğim!
Vou dar uma volta ao quarteirão.
Daha fazla değil, McCoy.
Isso acabou, McCoy.
Bu benim yaşamıma destek oldu, ama daha fazla değil.
Alimentava-me a vida, mas nada mais.
Fransa'dan daha fazla değil.
Assim como a França.
Liman bekçilerini geçerken saatte 40'ı aşma. Daha fazla değil.
Não ultrapasse 40 km / h ao passar pelos guardas.
Sizden daha fazla değil.
Não mais do que você.
Benden daha fazla değil.
Não mais do que eu.
Orada iki saat kaldık, daha fazla değil ve birden şöyle bir mesaj geldi :
Ficámos lá duas horas, não mais do que isso, quando chegou a mensagem :
Benim Jackie Crawford olduğumdan daha fazla değil.
- Tal como sou o Jackie Crawford.
Beş yüz, daha fazla değil.
Quinhentos. Não mais.
Carla, evin lanetli değil. Arabanın olduğundan daha fazla değil.
Carla, a sua casa não está assombrada.
Bu 6 ya da 7 dakikasını aldı. Daha fazla değil.
Não demoura mais do que seis ou sete minutos.
Yeni bir kimliğin bedeli çıkış yazısından daha fazla değil.
Um B.l. novo não custa mais do que uma carta de despedimento.
Belki de bundan sonra liderimizi daha fazla sever, değil mi?
E talvez ele passe a gostar um pouco mais do Führer, certo?
Bana burada daha fazla ihtiyacınız kalmadı değil mi, Yüzbaşı Prescott?
Acho que não precisa mais de mim aqui, Capitão Prescott.
Daha fazla korkmuyorsun, değil mi Philip?
- Ja não tens medo, pois não?
Evet, o kadar fazla değil. Dünkünden daha az.
Não está tão bom quanto ontem.
Annenin gitmesine müsaade edip daha fazla sorun çıkarmayacaksın değil mi?
Vais deixar a tua mãe ir e não vais causar mais problemas?
Sende biliyorsun ki. karın bize daha fazla yardımcı olmaya hevesli değil.
Sabe que a sua esposa não está exatamente ansiosa para nos ajudar até ao momento.
Daha fazla sorgulamak anlamsız, değil mi yüzbaşı? Kesinlikle efendim.
Leve-o, John.
Burada tetkik edilecek daha fazla nokta kalmadı, değil mi?
Já não faz muito sentido manter a operação de vigilância.
Tapınakta daha fazla kalman pek uygun değil.
Não é conveniente deixar-te aqui tanto tempo, no templo.
O halde daha fazla kormazsın değil mi?
Então não tem mais medo?
Her neyse, bundan daha fazla söz etmeyelim, değil mi?
De qualquer forma, não falemos mais nisso, está bem?
Tamam, belki onları kandırabilirsin ama beni değil, eğer bunlardan 10 daha fazla almazsam, Simon bazı deikodular duyacak.
Talvez possa enganar o Hamp e o Ivy mas a mim não. Se não receber mais 10 destas moedas... Simon vai-me ouvir.
Herkes biliyor ki, başka herkesten daha fazla hayır işleri için katkıda bulunuyorum, değil mi?
Mais do que ninguém, eu contribuo para a caridade e a pobreza e essas coisas.
Pek fazla değil, ama sizin alacağınızı bilirsem daha iyi olur.
Não é muito, mas sentia-me melhor sabendo que o tens.
Beğenilmekten ve hoşlanılmaktan başka hiçbir şey bizi daha fazla memnun edemez, değil mi?
Sabes bem que nada nos encanta mais do que sermos apreciados, ou de que gostem de nós, não é?
Bu, zannedildiğinden çok daha fazla bir zaman öncesi değil mi?
Isso não é anterior ao aparecimento dos primeiros hominídeos?
Sahip olduğundan daha fazla para harcamak doğru değil.
Não se deve gastar mais do que o que se tem.
Bu senin kendine mal edebileceğinden çok daha fazla, sence de öyle değil mi?
Esse é muito mais apropriado para você, não acha?
Ve, kuşkusuz, bu onun daha fazla bir soyguna benzemesini sağlayacak, değil mi?
E assim pareceria mais um roubo, não é?
Bölge savcılığı henüz daha fazla açıklama yapmaya hazır değil.
O procurador não está preparado para falar mais nesta altura.
O iki kurnaz adam içerdeler, öyle 60 günlüğüne değil - yıllar boyu, yedi veya daha fazla.
Aqueles dois espertalhões vão dentro, e não apenas por 60 dias, anos, sete ou mais.
Ona daha fazla işkence çektirmeyeceksiniz, değil mi?
Não o vão torturar mais, pois não?
Daha fazla hastalık bulaştırmadan onları atmalıyız değil mi?
- Ordens da ponte. É para haver incineração e evitar mais contaminações, não é doutor?
Yanıyorum, daha fazla serinlemem lazım. Neyi kastettiğimi anlıyorsun, değil mi?
Estou quente... mas a arrefecer, se é que me entende.
Kızlarının mutluluğunu evlilik için harcayacakları paradan daha fazla önemseyen, onların isteklerini kazançlarına feda etmeyen, evliliklerinde her şeyden önce sevgi, huzur ve mutluluğu yakalamalarını isteyen babaların sayısı pek de fazla değil...
Não há muitos pais que preferissem cuidar da alegria das filhas do que do dinheiro, que não as quisessem sacrificar aos seus interesses e que procurassem acima de tudo dar a um casamento a doce conformidade que mantém a honra, a calma e a alegria...
O bizim daha fazla yaşamamızı isterdi, daha az değil.
Ele havia de querer que vivêssemos mais, não menos.
Keşke yaşlı doktorlardan daha fazla sayıda yaşlı general olduğunu söyleyebilseydim, ama korkarım ki bu doğru değil.
Gostava de poder dizer que há mais Generais velhos que médicos velhos, mas é mentira.
Sandığından daha fazla acıkmışsın değil mi?
Bom, estavas muito esfomeado, não era?
Biraz daha fazla değil mi?
Um bocadinho mais...
Bu iyi değil! Eğer ateş edersek, daha fazla böcek çağıracak.
Não, se tu o atingires, ele vai chamar os outros
Fazla değil, daha rahat uyuması için birkaç satır.
Não muito, só umas linhas, para ela dormir melhor.
daha fazla 180
daha fazlası değil 36
daha fazlası 45
daha fazla bekleyemeyiz 34
daha fazla yok 20
daha fazla dayanamam 18
daha fazla bekleyemem 49
daha fazla duymak istemiyorum 24
daha fazla dayanamıyorum 53
daha fazla dayanamadım 19
daha fazlası değil 36
daha fazlası 45
daha fazla bekleyemeyiz 34
daha fazla yok 20
daha fazla dayanamam 18
daha fazla bekleyemem 49
daha fazla duymak istemiyorum 24
daha fazla dayanamıyorum 53
daha fazla dayanamadım 19
daha fazla konuşma 31
daha fazla dayanamayacağım 79
daha fazla yaklaşma 57
fazla değil 199
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
daha fazla dayanamayacağım 79
daha fazla yaklaşma 57
fazla değil 199
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154