Hoş bir yer traduction Portugais
281 traduction parallèle
Çok hoş bir yer.
É uma casa tão agradável.
Minik, hoş bir yer, değil mi?
É um sítio simpático, não é?
Çok hoş bir yer, değil mi?
Muito bonito aqui, não?
Hoş bir yer.
É um local agradável.
- Hoş bir yer.
- É um belo apartamento.
Garip ve hoş bir yer, ama ben San Francisco'yu özledim.
E bonito e invulgar, mas quero voltar para Sao Francisco.
Tanrım, ne hoş bir yer!
Céus, que lugar tão bonito!
Burada sizin için çok hoş bir yer ayarladım çocuklar
Este é um belo local que eu instalei aqui para vocês.
Böylesine temiz, böylesine hoş bir yer görmeyi beklemiyordum.
Não esperava que um lugar como este estivesse tão limpo, tão agradável.
Şanghay'ın pek hoş bir yer olmadığını biliyorum.
Eu sei que não é fácil estar no Shanghai.
- Hoş bir yer. Çok güzel görünüyorsun.
- É uma boa combinação.
Hoş bir yer.
Uau! Que chique!
Ben de orayı kötü bir yer olarak duymuştum. Ama gerçekte öğrencilerin tanışıp, sohbet edip, kaynaştıkları ve dinlendikleri hoş bir yer.
Eu também ouvi dizer que é selvagem e terrível, mas é um sítio simpático onde os alunos falam, descontraem-se e conhecem-se uns aos outros.
Küçük hoş bir yer, değil mi?
Um sítio bem acolhedor, não é?
Hoş bir yer, değil mi?
É bonito aqui, não é?
Hoş bir yer.
Um lugar encantador.
Burası yaşamak için çok hoş bir yer, kahvaltımı nehirde yapıyor, akşam yemeğimi ise ormanda yiyorum.
Tenho um lindo lugar onde viver. Café da manhã peixe do rio, caço no bosque para o jantar.
Hayır, gece kulübüne gitmeliyim. Bir olayla ilgili. Hoş bir yer.
Esta noite preciso ir a um cabaré, por causa do trabalho.
Bu gerçekten hoş bir yer.
Realmente um barato. Quem é?
Hoş bir yer. Evet, çok hoş.
É bonito, muito bonito!
Miami çok hoş bir yer.
Miami é linda!
- Burası hoş bir yer.
- Lindo local.
Hoş bir yer.
Bela casa.
Çok hoş bir yer var ; "La Pomme d'Amour."
Há um restaurante muito simpático, chamado "Le pomme d'amour".
Burası gün boyu hoş bir yer.
Até se está aqui bem. Durante o dia.
- Burası çok hoş bir yer.
- É bastante agradável aqui.
Çok hoş bir yer.
É uma linda casa.
Burası çok hoş bir yer Vic.
É um lugar muito agradável, Vic.
Hoş bir yer.
É um sítio agradável.
- Burası ne hoş bir yer.
- Tens aqui uma casa espectacular.
Hoş bir yer, değil mi?
Acolhedor, não é?
Bu hırsızlık yapmak için hoş bir yer.
Sim, sim. É uma casita simpática.
Yoo, bayağı hoş bir yer.
Não, é um lugar fixe.
Piedmont, South Carolina, Cameron'ların evi. Yaşamın bir daha olmayacak şekilde yabani ve hoş akıp gittiği bir yer.
Piedmont, Carolina do Sul, o lar dos Cameron onde o tranqüilo decorrer da vida nunca voltará a ser assim
Hoş ve sessiz bir yer.
É sossegado.
Hoş yer. Kendim de bir müddet burada kalmak isterim.
- Gostava de cá ficar.
- Kulağa hoş gelen bir yer.
- Deve ser muito bonita.
Evet çok hoş, ama yalnız gelinecek bir yer değil.
Mas não é um lugar para se vir sózinho.
Hoş ve ferah bir yer.
Muito bem! Gracioso!
Ben başka bir yer buldum. Nefis bir yer... Çok hoş, biliyor musun...
Pensei assim instalar-te numa pensão, muito simpática.
Çok hoş, küçük bir yer.
- Que bom.
Çok hoş, yüksek bir yer.
Está bem situado.
Pek hoş bir yer değil.
Não é grande coisa.
- Çok hoş bir yer.
Que lugar tão bonito!
# Asın güneşin huzmelerini Her yer hoş bir renge boyansın #
Embandeiremos em sol Penteemos gargalhadas,
Bilmiyorum, efendim, ama çok hoş altın bir kafes. Ve çok da keyifli bir yer.
E é um lugar muito agradável, Capitão.
Çok geçmeden Leydi Lyndon, Barry'nin hayatında... hoş bir dekor oluşturan zarif halı ve tablolardan... farklı bir yer işgal etmez olacaktı.
Lady Lyndon não tarda a ocupar na vida de Barry... um lugar não mais importante que as tapeçarias e quadros... que ornam o elegante ambiente do seu viver.
Orası hoş bir yer değil.
Lá fora não está agradável.
Çok hoş ve rahat bir yer biliyorum.
Conheço um sítio mais acolhedor.
Sun Valley'nin balayı için hoş bir yer olacağını düşünmüştüm.
Por que casámos nós no Idaho?
HILL VALLEY'E HOŞ GELDİNİZ "Yaşanacak Güzel Bir Yer"
BEM-VINDOS A HILL VALLEY "Um Sítio Agradável para Viver"
hoş biri 36
hoş bir kız 28
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
hoş bir kız 28
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yere gitmiyorsun 28
bir yer biliyorum 28
bir yerde okumuştum 21
bir yere mi gidiyorsunuz 17
bir yere ayrılmayın 18
yerine 100
yerim 21
yerinde 27
yeri 18
bir yere gitmiyorsun 28
bir yer biliyorum 28
bir yerde okumuştum 21
bir yere mi gidiyorsunuz 17
bir yere ayrılmayın 18
yerine 100
yerim 21
yerinde 27
yeri 18
yerde 65
yere 84
yerine koy 21
yere yat 289
yerine otur 41
yerinde kal 43
yerler 24
yerine geç 53
yere koy 26
yerde kal 46
yere 84
yerine koy 21
yere yat 289
yerine otur 41
yerinde kal 43
yerler 24
yerine geç 53
yere koy 26
yerde kal 46
yerini biliyor musun 24
yerinde olsam 100
yerinde olsaydım 43
yerini biliyorum 24
yerini al 23
yerini biliyorsun 16
yerinizde olsam 36
yerinize oturun 22
yerine dön 33
yere düştü 16
yerinde olsam 100
yerinde olsaydım 43
yerini biliyorum 24
yerini al 23
yerini biliyorsun 16
yerinizde olsam 36
yerinize oturun 22
yerine dön 33
yere düştü 16
yerlerinize 124
yeri gelmişken 58
yerinizi alın 21
yerde kalın 17
yerlerinize oturun 30
yere bırak 27
yer yok 43
yeri gelmişken 58
yerinizi alın 21
yerde kalın 17
yerlerinize oturun 30
yere bırak 27
yer yok 43