English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ O ] / Onu dinlemeyin

Onu dinlemeyin traduction Portugais

147 traduction parallèle
Onu dinlemeyin o deli.
Não escute o que ela diz.
Onu dinlemeyin.
Não lhe ligue.
Onu dinlemeyin.
Não a ouçam!
Onu dinlemeyin.
Não a ouçam.
- Onu dinlemeyin general.
- Não lhe dê ouvidos.
Onu dinlemeyin.
Não lhe dêem ouvidos.
- Yalan söylüyor. Onu dinlemeyin.
- É um mentiroso, não ligue.
Onu dinlemeyin!
Não dê ouvidos a ele!
Onu dinlemeyin!
Não a ouçam!
- Onu dinlemeyin çocuklar.
- Não lhe liguem, rapazes.
Onu dinlemeyin.
Não lhe ligues.
- Ekselansları, Ben hazırım! - Onu dinlemeyin!
Excelência, é uma armadilha!
- Onu dinlemeyin!
- Não escute.
Onu dinlemeyin Binbaşı.
Não o escute, comandante.
- Onu dinlemeyin diye sizi uyardım.
Eu disse-lhe para não escuta-lo, ele é um idiota.
Onu dinlemeyin.
Não lhes dês ouvidos.
- Onu dinlemeyin! - Taşlayalım!
Os nossos empregos estão em perigo!
Onu dinlemeyin! Sizi kandırmaya çalışıyor! Belki de önce şu dövmeyle başlamalıyız...
Mas quantos de vocês podem dizer que estiveram aqui... por duas, três ou até quatro gerações?
Onu dinlemeyin. Freya'yıda o öldürdü zaten.
Fi-lo por esta tripulação.
Onu dinlemeyin, Komutan.
Não escute o que ela diz, Comandante.
Onu dinlemeyin.
Não façam o que ela diz.
Onu dinlemeyin.
Não a ouças.
Onu dinlemeyin sıcak loblu.
Não lhe dê ouvidos, lóbulos quentes.
- Lütfen onu dinlemeyin. Beni korumak için benimle seyahat ediyordu.
Ela viaja comigo para me proteger.
Onu dinlemeyin.
Não lhe dês ouvidos.
- Onu dinlemeyin!
- Não o escutem!
Onu dinlemeyin, çocuklar.
Não ouçam ao que ele diz, crianças.
Onu dinlemeyin, Kaptan.
Não dê ouvidos a ela, Capitã.
Onu dinlemeyin.
- Não dêem ouvidos a ela.
Onu dinlemeyin, o bunaktır.
- Não lhe dê ouvidos. Está gagá.
Onu dinlemeyin komutanım!
Não lhe dê ouvidos, General!
Onu dinlemeyin.
Não o ouçam.
Onu dinlemeyin!
Não acreditem!
Onu dinlemeyin.
Não a escutem.
Onu dinlemeyin!
Não façam caso dele!
- Onu dinlemeyin!
Não lhe dê ouvidos!
Onu dinlemeyin, bayan.
Não lhe dê ouvidos, Mademoiselle.
Yani onu dinlemeyin çünkü o bi kaşar.
A Meredith diz que não era, mas era. Não lhe liguem porque ela é covarde! A Meredith?
Ama ödev yapmam gerekirken yapmıyodum çünkü Jules'la telefondaydım ama onu dinlemeyin çünkü bebeği oldu ama kimselere söylemedi.
- E eu devia estar nas aulas, mas não estava. Estava ao telefone com o Jules. Mas não lhe liguem, porque ela teve um bebé e não contou a ninguém.
Dinlemeyin onu!
Não acreditem nele.
- Bu bizim tek şansımız. - Onu dinlemeyin!
- É nossa única chance.
Ama onu sakın dinlemeyin.
Mas não liguem ao que ela diz.
Sakın onu dinlemeyin efendim.
Não o ouça, sir.
Dinlemeyin onu!
Não prestem atenção nela!
Onu dinlemeyin.
Não oiças.
Onu sakın dinlemeyin bay Slate.
Não lhe ligue. É um óptimo emprego!
Dinlemeyin onu.
- Não lhe ligue.
Hayır, onu sakın dinlemeyin, be - Beni yaralayan işte buydu.
Não escutem para o que ela... Eu estou... Foi ela quem me magoou.
- Dinlemeyin onu.
Nem lhe dêem ouvidos.
- Dinlemeyin onu!
- Não lhe dê ouvidos.
siz onu dinlemeyin.
Bem não vais dar-lhe ouvidos. Que merda estás a fazer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]