English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Ç ] / Çok büyük

Çok büyük traduction Portugais

13,154 traduction parallèle
Kabahatleri çok büyük.
Eles fizeram tudo mal.
Çok büyük.
Grande demais...
Zambiya, 160 bin kilometrakerlik el değmemiş, bakir doğasıyla çitle çevirmek için çok büyük.
Com mais de 160 mil km quadrados de natureza indomada a Zâmbia é muito grande para ser cercada.
Çok büyük hem de.
E de que maneira.
Kimin ne dediği umurumda değil, Manitowoc için bu çok büyük para.
Não quero saber o que dizem, isso é muito dinheiro para pagar aqui em Manitowoc.
Hem de çok büyük.
Muito grande.
Çok büyük umutlarım var canım.
Eu tenho tão grandes esperanças, cheeky.
Bu çok büyük bir iş.
Coisa em grande.
Başın çok büyük belada.
Estás mesmo metida num grande sarilho.
Bob " un işler için çok büyük bir yeteneği var.
Sim. O Bob tem faro para os negócios.
Metroda çok büyük bir patlayıcı bıraktım.
Deixei uma grande quantidade de explosivos no metro.
Eminim aletim bu elime çok büyük gelecektir.
Ele deve parecer enorme, nesta mão.
Çok büyük TV sonuçta.
É uma televisão de gente grande. Vá lá, meu.
Evet ama Kara Tepeler Ormanı çok büyük sonuçta. Belki de doğru yere bakmamışlardır.
Sim, mas a floresta Black Hills é enorme, então talvez não estejam a procurar no lugar certo.
Hayatlarını seksin kontrol etmesine izin veren herkesteki çok büyük, çoğunlukla boşa gitmiş potansiyele dikkat çekmek istedim.
Queria chamar a atenção para o potencial mais vasto e muito desperdiçado de todos os que deixam que o sexo controle a sua vida.
Egom daha büyük çok büyük.
É tão gigantesca que é maior do que o meu ego.
Yani süper, süper, beyaz, çok büyük aptal.
És mesmo super, mega, hiper e terrivelmente estúpido!
... acımız çok büyük.
Que não pode ser medido.
"Benim kocam çok büyük adamdı."
- "O meu marido foi um grande homem."
Bilmiyorum ama çok büyük olacak.
Não sei, mas vai ser... Vai ser algo em grande.
Vinny Pazienza için çok büyük anlar bunlar!
Momento enorme de Vinny Pazienza!
Efendim kovan gibiler ve sanırım kraliçelerini bulduk. Çok büyük bir kraliçe.
Minha senhora... eles parecem uma colmeia e penso que encontr � mos a rainha... a grande rainha.
Çok büyük haberleri olan küçük bir sosis.
Uma pequena salsicha com notícias perturbadoras.
Sanki hayata çok büyük bir pencere açılmış gibi geliyor.
Sinto como se uma grande janela se abrisse na minha vida.
Yani çok büyük bir şeyin yakında yerle bir olmak üzere olduğuna inanan var mı?
Então, alguém aqui acredita... que algo bem grande, está prestes a acontecer?
Kafan vücuduna göre çok büyük. Seni gülünç gösteriyor ve hiçbir zaman düzeltemezsin.
Tens a cabeça grande demais, ficas ridículo e isso não tem solução.
Bebeğin başı çok büyük.
A cabeça do bebé é muito grande.
Fakat bu çok büyük bir sorundu.
Mas isto era um grande problema.
Burada çok büyük bir yanlış anlaşılma söz konusu.
Isto é um tremendo mal entendido.
Çok büyük bir tayfa.
É uma comitiva grande para caraças.
Başın çok büyük belada.
Estás metida em sarilhos.
Bana kalırsa bunda Sandra Morris ile çok yakın arkadaş olmalarının büyük payı vardı.
Mas acho que isso se devia ao facto de ela e a Sandy Morris serem amigas, muito amigas.
Tam da Steven Avery'nin davası devam ederken avukatlarının tırnak arası kalıntılarına dayanarak başka bir suçlunun olabileceğine dikkat çekmeye çalıştığı sırada onların çok işine yarayacak böyle bir bilginin saklanması büyük vicdansızlık.
Tratou-se de uma retenção de informação que teria sido muito útil para os advogados do Steven Avery, que, nessa altura, estavam no meio da litigação, afirmando, com base nas raspas das unhas... DEPTO. XERIFE DE MANITOWOC XERIFE... que podia ter havido mais alguém envolvido.
Büyük sürülere etkileri çok küçük ama morinalar avlanırken, kapelinleri deniz tabanından yukarıya bekleşen kambur balinaların menziline doğru sürüyorlar.
O seu impacto no imenso cardume é pequeno mas, enquanto caçam, os bacalhaus afugentam os Capelins do fundo do mar para dentro do alcance das Corcundas.
Çok açık konuşacağım içimden büyük bir parça Steven Avery'nin bu suçu gerçekten işlemiş olmasını ümit ediyor.
DE STEVEN ( 2006-2007 )... há uma parte de mim que espera que o Steven Avery seja culpado deste crime.
Çok önemli bir şey. Büyük prestiji olan bir topluluk.
Uma sociedade muito prestigiada.
Bunda ve diğer tüm fotoğraflarda gördüğünüz üzere Doug gülümsüyor ama bence hepimiz kabul edebiliriz ki bu karede gülümsemesi çok daha büyük.
Como vêm esta foto, e nas outras todas... Doug está sorrindo. Porém... nesta foto, o sorriso se pôs muito mais brilhante.
Ama çok iyi bildiğin gibi bazen daha büyük iyiliklere hizmet etmek için kuralları yıkmak gerekir.
Mas como bem sabes, por vezes temos de violar as regras para servirmos o bem comum.
Yanında çok iyi silahlanmış büyük bir ekip de götürüyor.
Ele vai levar um grande e muito bem armado grupo.
Çok daha büyük şeyler senin için geliyor.
Coisas bem maiores virão ter contigo.
Bundan çok daha büyük şeyler.
Muito maiores do que isto aqui.
Bu gemiyi böyle etkileyecek çok sayıda büyük şey yoktur.
Não há muita coisa capaz de afetar a nave com esta gravidade.
Anlaşılan Hard News, çok çağdışı ve ciddi kadın da resmen şeytan. Kendinden büyük olanları kovacak.
Aparentemente, "Hard Noticias" é demasiado velho, demasiado sério... e ela é uma assassína sorridente, que despede qualquer um mais velho que ela.
Amniyosentezle DNA örneği alabilirsiniz ayrıca amniyosentez yaptırmanızı öneririm çünkü yaşı büyük anneler için daha çok risk vardır.
Pode fazer uma recolha de ADN durante a amniocentesis, o que recomendo que de qualquer modo a amniocentesis. Já que há um maior risco por a mãe ser geriátrica.
Şu an kafam çok karışık ama bu daha büyük bir konuyu ortaya atıyor ve bence bu konu birlikte olmamamız gerektiği.
Estou muito confusa, mas isto está a realçar um problema maior. E acho que o problema é que não devíamos estar juntos.
Çok tuhaf, sen de ben de büyük bir defileye çağrılıyoruz.
É estranhíssimo... Termos sido ambos chamados a regressar ao grande palco.
Elbette büyük gelişimler olacaktır. Çok iyi başkanlar gelecektir.
Claro que vai haver muito progresso e outros grandes Presidentes.
O çok büyük!
É grande demais!
Bir keresinde, büyük babamın pijamasının önü kazayla açıldı ve onun pipisini görüp çok üzüldüm.
Uma vez, a braguilha do pijama do meu avô abriu-se sem querer e eu vi a pilinha dele e fiquei muito triste.
O lanet kitapla ilgilenmen beş yılı geçecek ama oğlunun doğum gününde onunla olmak için bir gün ara vermen çok mu büyük fark yaratacak?
Cinco anos na cidade não deu em nada e tirar um dia de folga nos anos do teu filho - vai mudar muita coisa?
Bu kadar büyük bir ihale için dünyanın dört bir tarafından çok sayıda satıcıyı ayarlamak gerekecekti.
Obter o material para um negócio desse calibre, implicaria ter vários fornecedores de vários pontos do mundo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]