English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ Ç ] / Çok hoş değil mi

Çok hoş değil mi traduction Portugais

298 traduction parallèle
Schlitze'nin elbisesi ne güzel, değil mi? Çok hoş değil mi?
Não acham que a Schlitze tem um vestido lindo?
Julie, Genç teğmenin bize eskortluk yapması çok hoş değil mi.
Sabe Julie, aquele Tenente foi muito gentil.
Çok hoş değil mi?
Não é lindo?
- Gerçekten çok hoş değil mi? Bana yardım edin, doktor.
Ele é mesmo elegante, não é?
Bahçe cücen. Çok hoş değil mi?
É o teu gnomo de jardim.
Çok hoş değil mi?
Bem, que bonito?
Çok hoş değil mi?
Não é agradável?
Hey, o çok hoş değil mi?
Ei, não foi fantástico?
O çok hoş değil mi Turbo?
Ela não foi genial, Turbo?
Bu çok hoş değil mi?
Não é bonito?
- Çok hoş. O zaman beklemeye aldırmaz, değil mi?
Então, ela não se importa de esperar.
- Çok şirin, öyle değil mi? Çok hoş bir bebek.
Não é um bebé amoroso?
Çok hoş bir yer, değil mi?
Muito bonito aqui, não?
Gerçekten çok hoş çakıl taşları değil mi?
São realmente umas pedras muito interessantes, não são?
Çok hoş görünümlü, değil mi?
É bonita, não é?
- Çok hoş bir espri anlayışınız var, değil mi, Bayan Kelly?
Tem um bom senso de humor não tem, Sra Kelly?
Çok hoş, öyle değil mi?
Mais que coisa, hein?
Çok hoş, değil mi, böylesine mükemmel bir uzlaşmaya şahit olmak?
É agradável, não é... ver a reconciliação perfeita.
Çok hoş, değil mi?
Um trabalho perfeito, näo?
Bu yıl, kış hiç bitmeyecek. Çok hoş, değil mi?
Este Inverno nunca mais acaba!
Bunda yanlış bir şey yok ki. Çok hoş bir kız, öyle değil mi?
Isso não tem nada de mal.
Çok hoş görünüyor, değil mi?
Està linda, näo está?
Indiscret çok hoş bir parfüm, değil mi?
Indiscreet é um óptimo perfume, não acha?
Çok hoş, değil mi?
Adorável, não é?
- Çok hoş, değil mi?
É bonito, não é?
Çok hoş, değil mi? Sen ne dersin?
Este tem um bonito porte, não tem?
- Çok hoş biri değil mi?
- Ela tem muito bom aspecto, não tem?
Çok hoş, değil mi?
Será agradável. Não acredita?
Çok hoş, değil mi Gwen?
Está tão bonito aqui, não é Gwen?
Çok hoş bir kız, değil mi?
Uma moça muito bonita, não?
Çok hoş, değil mi?
É bonita, não?
Çok hoş biri, öyle değil mi?
Uma velha senhora da tribo emprestou-mo.
Yani, sence de çok hoş değil mi? Bilmem!
Não sei, é estranho.
Gerçi, sevgili yaşlı Punch çok hoş, değil mi?
- Sabiam que era eu? O querido Punch é muito porreiro, não é?
- Çok hoş, değil mi?
- É bonito, não é?
Çok hoş görünüyor değil mi?
- Está tudo muito bonito.
Bir ayağım çukurda olduğuna göre, evde herkesin mutlu olması... karımın bana çok düşkün olması... öyle ki daha şimdiden yerime birini bulmuş olması benim için hoş şeyler değil mi?
Não é uma alegria, já tão próximo do fim... dispor de tão acolhedor lar? A minha mulher quer-me tanto que já pensa num sucessor!
O tür insanların kalması çok hoş, öyle değil mi?
É bom ter pessoas daquele nível hospedadas no hotel.
Şapkanız çok hoş, biliyorsunuz değil mi?
Tem aí um belo chapéu.
Yağmur çok hoş, değil mi?
A chuva é boa, não é?
Çok hoş, değil mi?
Que bom, não?
Çok hoş, değil mi?
Isto é muito bom, hein?
- Çok hoş, değil mi?
- É fixe, não é?
Çok hoş, değil mi?
Bonita, não é?
Çok hoş, değil mi?
É giro, não é?
O paltonun içinde çok hoş olurdum değil mi?
Olha o cretino. Eu ia ficar bonito num casaco daqueles, não?
Çok hoş bir hikayeydi, değil mi?
Que história tão linda!
- Çok hoş bir bayan değil mi?
- Ela é muito bonita, não?
Çok hoş bir mahalle, değil mi?
É agradável este bairro, não? Espera.
- Göze çok hoş geliyor. Öyle değil mi?
- É muito bonita, não acham?
Pepper, çok hoş, değil mi?
Pep, não é giro?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]