Ben bıraktım traduction Russe
745 traduction parallèle
Davayı o devralıyor. Ben bıraktım.
ќн занимаетс € этим. я ухожу.
Size o mesajı ben bıraktım.
Это я оставил Вам сообщение, инспектор
Doğru. Aslında ben bıraktım.
Верно, хотя, честно говоря, я больше не притронусь к этому.
Oysa ben bıraktım ve asla geri gelmek istemedim.
Тогда как я ушёл и уже никогда не хотел вернуться.
Ben bıraktım Johnny.
Я выхожу, Джонни.
Onu ben bıraktım.
Я отпустил ее.
- Ama ben bıraktım.
- Но я бросила универ.
Kavradın. Ben bıraktım.
Teпeрь я ужe ничeго нe дeлaю.
- Telefonda konuşmadık! Onu evine ben bıraktım. Ve aynı böyleydi.
Я говорил с ней не по телефону, я отвозил её домой.
Onu evine ben bıraktım. Ve aynı böyleydi.
А выглядела она так.
Ben, bıraktığım yerden alıyorum.
Я вхожу там же, где вышел.
O gece arkadaşınızla eve bıraktığınız kızım ben.
Это меня вы с вашим другом провожали домой.
Ben düşünmeyi bıraktım.
Я уже ничего не понимаю.
Hayır, ben bıraktığım zaman rahattılar.
Нет, Я их оставил в мире.
Bu işe ben de bulaştım ve sen beni yüzüstü bıraktın.
Особенно после твоего звонка. Не знаю.
Bir Alman olan ben kendimi her şeyden yoksun bıraktım.
Я, немка, отказывала себе во всём.
İsteklerimi uzun süre önce gerçekleştirdim ama bu bir hataydı. Fransız Akademisi için her şeyi bıraktım ben.
Я давно написал завещание, но это была ошибка.
Natasha ve ben çevre yollar üzerinden Alfakent'i arkamızda bıraktığımızda Okyanus Zamanına göre saat 23.15'ti.
Бьiло двадцать три часа пятнадцать минут по океаническому времени, когда мьi с Наташей по переулкам вьiшли из Альфавиля.
Hem ben, hem sen benim yoksul arkadaşım uzun bir yolculuğa çıkmak için mütevazı şarkımızı yarım bıraktık.
И мы с тобой, мой бедный спутник, затянем нашу скорбную песнь, отправляясь в дальний путь.
- Ben, o yaşları artık sanırım geride bıraktı.
- Бэн уже вышел из беспечного возраста.
- Bilmiyorum. Okulu bıraktım ben.
Ничего не знаю, я хипарь-недоучка.
Bak, dostum. İçki içmeyi bir süre önce bıraktım ben.
Слушай, приятель, я завязал с алкоголем на какое-то время.
Sen biraz zamanın gerisinde kalmışın, Jake. Artık buharlı ütü kullanmaya başladılar ve, ben de Çin Mahallesini çoktan bıraktım.
Джек. а я не работаю в Чайнатаун.
Ben bütün bunları çok uzun zaman önce geride bıraktım.
У меня все это давно позади.
Oğluma para biriktirmek için sigarayı bıraktım ben.
Убью, пускай только дотронутся до моего кармана.
- Ben de seni, beni ve onu bıraktığın gibi, bir gezegenin ortasında, kaderine bırakmalıyım.
Я оставлю тебя так же, как ты бросил меня... как ты бросил ее... забытого навсегда в сердце мертвой планеты.
Ve ben... Ben tüm paramı bir yalancıya, ucuz bir fahişeye, bir sex kanişine bıraktım.
и оставила все деньги лживой, дешевой, похотливой, проститутке.
- Çok iyi. Ben zaten onu bıraktım.
- Потому что я ее уже отпустила.
Ben de bıraktım.
Я вынужден был бросить.
Ben... Ben bu gece kesinlikle ihtiyacım olan bazı kağıtları ofiste bıraktım.
Я оставил в офисе документы, которые мне сегодня абсолютно необходимы.
Herkese söyle, ben işi bıraktım.
Скажи всем, что меня нет.
Ben şehrin baş patoloğu ve tıbbi araştırmacısıyım ve onlar beni dışarda bıraktılar.
Я - судмедэксперт и главный патологоанатом города, и меня не допустили.
Ben karar vermiş değilim. Bıraktım sadece, direnmiyorum.
Я не решаю ничего, я перестала бороться.
Manuel beni baştan çıkardı. Ben de olduğu gibi bıraktım.
Мануэль соблазнил меня, и я позволила ему это сделать.
Ne olduysa akşam yemeğinden sonra oldu. Sonra ben onu evine bıraktım.
А после ужина произошел этот нервный срыв, и я отвез ее домой.
- Ben sıcak suyu bıraktım.
– Я не пользуюсь горячей водой.
Çünkü onlar beni güne bırakmadan önce, ben kendimi düşlerime bıraktım.
Я мечтаю. Потому что ночью я отдаюсь своим мечтам... перед наступлением дня.
Ben seni her çeşit karışık mesaja maruz bıraktım.
Я открыла тебя всем видам смешанной информации, когда ты была в том же возрасте.
Ben de bıraktım.
А я в старшей школе.
Daha sonra, ben... Ben... onu orada bıraktım.
Потом, я я... оставила его там.
Ben de konuşmayı bıraktım.
Поэтому я... я перестала говорить.
Ben o film i çekmeyi bıraktım ki!
Я больше не занимаюсь этой картиной.
Ben onbirinci sınıfta okulu bıraktım.
Ты ушла на десятом году обучения, я на год позже.
Hey! Ben polisliği bıraktım, Ed.
Я уже не работаю в полиции, Эд!
Ben de onları bıraktım.
И я позволил им уйти.
Ben bombaları bıraktım!
- Я уже сбросил бомбы. [Кричит]
Üç gün önce Ben'le seks yapmayı bıraktım ve hiç Portekizce bilmiyorum.
Я прекратила заниматься сексом с Беном три дня назад но совсем не говорю по португальски.
Birkaç gün önceki bir görevde hasar gördü ben de orada bıraktım.
Он был сломан на недавнем десантом задании, и оставлен там.
Ben seninkini yeni bıraktım.
Я же твою не трогаю!
Umarım öyledir, çünkü ben, ahh... duruşmanın bir oturumunu sana bıraktırabilirim, Rudy.
Надеюсь, потому что, возможно, я поручу тебе вести дело, Руди.
Ve ben de onu, o şekilde orada bıraktım.
А я оставил ее там одну.
bıraktım 124
ben bir kadınım 61
ben benim 43
ben bile 38
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben böyleyim 53
ben biraz 32
ben buldum 53
ben bir kadınım 61
ben benim 43
ben bile 38
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben böyleyim 53
ben biraz 32
ben buldum 53
ben biliyorum 325
ben bir kızım 25
ben buyum 82
ben bittim 83
ben buradayım 348
ben bir askerim 29
ben bulurum 51
ben bilmiyorum 104
ben bir erkeğim 58
ben burdayım 35
ben bir kızım 25
ben buyum 82
ben bittim 83
ben buradayım 348
ben bir askerim 29
ben bulurum 51
ben bilmiyorum 104
ben bir erkeğim 58
ben burdayım 35