Öyle yap traduction Russe
2,270 traduction parallèle
Lütfen öyle yapın Majesteleri!
Пожалуйста, государь!
Neden öyle yapıyorsun ki?
Зачем ты это делаешь?
Öyle yapıyor.
Именно.
Evet, öyle yap bakalım akıllı bıdık.
Да, давайте.
Ben öyle yapıyorum.
Я знаю, о чём говорю.
- Öyle yapıyorlar.
- Они так делают.
Burada bekle Yapımcı ile konuşayım, öyle yaparız
Я поговорю с исполнительным продюсером и мы устроим это.
Ama öyle yap.
Но просто.. сделай это.
Öyle yapıyorum!
Я бросаю!
Eğer o şampuanına fare zehri koyuyorsa, sen de öyle yap.
Но от этого её волосы выпадут. Безумие.
- Öyle yapıyoruz çünkü.
- С того, что так и есть.
- Evet, öyle yapıyorum.
Да, так и есть.
- Sen öyle yap.
Так и сделайте.
Öyle yapınca yetiyorsa, iyi ki evde köpek yok.
Если это всё, что нужно, тогда хорошо, что у тебя нет собаки.
Evet, kesin öyle yapıyorsundur. Sence biriyle yatmış mıdır?
Да уж, не сомневаюсь.
- O zaman doğru şekilde yap. - Zaten öyle yapıyorum.
- Ездить на вызовы.
Babamın arabasını alınca ben öyle yapıyorum.
Я так делаю когда беру машину отца.
Bana eşek şakası yapıyorsunuz. Sonunda da hiç de öyle olmadığı hâlde bana bir şeyler öğrendiğimi söyleyeceksiniz.
Это еще одна из ваших шуток, когда в конце вы заявляете мне, что преподали мне урок, который на самом деле таковым не является.
Para numaraları yapıyorsun ve öyle görünüyorsun.
Но вы делаете фокус с монеткой, и вид у вас такой.
- Öyle mi yapıyoruz acaba?
Думаешь? Два слова.
Dışarıdaki herkese adalet istediğini, oğluna haksızlık yapıldığını söylüyorsun. Öyle oldu.
Вы твердите всем и о том, что хотите справедливости, о том, что вашего сына несправедливо обвинили.
O fesleğene ne yapıyorsun öyle Cece?
Что ты творишь с этим базиликом, Сиси?
- Yüzünü yine öyle yap.
- Сделай снова.
- "yap beni, koca oğlan." gibi - öyle söylemedim ben.
- Уж точно не об этом. - Ладно, послушай.
Ama ben öyle bir şey yapıyorum ki bunu benden kesinlikle beklemiyorsun.
Но делаю то, чего ты определенно не ожидаешь.
Ne yapıyorsun öyle?
Мы... Что ты делаешь?
Ve ne yapıyor o öyle bizim odayı kullanarak?
И что он делает в нашей комнате для допросов?
Bir eczacıyla seks yapıyordum. Öyle mi?
У меня был секс с аптекарем.
Öyle bir sarnaşıyorlar ki sanarsın herif yapı market sahibi.
Окружили его так, будто он владелец склада.
Larry, ne yapıyorsun öyle?
Лэрри, что ты делаешь черт возьми?
Medeniyetten öyle uzak ki elektrik şirketi orada öyle bir yapı olduğunun farkında bile değil.
Он вдали от цивилизации, электрические компании даже не подозревают, что в том районе стоит здание.
-... ama öyle görünüyor. - Soru şu,... isimsiz bir telefon çağrısı yapıp federalleri arabadan...
- Вопрос в том, позвонить ли нам анонимно и дать федералам знать о машине?
Birçok insan öyle mi yapıyor?
Многие так делают?
Öyle bir şeyden yapılan bir silah da siz Şeytan Meyvesi kullanıcılarına karşı yapılmış demektir.
сделанное из него... а у нас как раз есть такие.
- Artık öyle mi yapıyorsun?
Неужели?
Öyle mi yapıyormuş?
Это так называется?
Ne yapıyor öyle?
Что она делает?
Biz de öyle yapıyoruz.
Это мы и делаем.
- Ya öyle ya da Birleşik Devletler hükümeti uluslararası suçlularla iş yapıyor.
-
Öyle mi? Son zamanlarda ne yapıyor?
Да, и где же он у нас был в последнее время?
Hayır, öyle değil. Ben ağlıyorum çünkü bu sabah gördüğüm bir Hallmark reklamını hatırladım, hasta kediyle düet yapılıyordu.
Просто я, эм, я плачу, потому что я вспомнил рекламу Холмарка, что видел сегодня, рассказывающей о больном котенке.
Neden öyle duruyorsunuz? ! Hemen burayı pırıl pırıl yapın!
заставим это место блестеть
Yarım saat sonra basın toplantısı yapıp, sırf sizi korumak adına California halkına yalan söyleyeceğim. Ama sen şu an benimle tartışıyorsun, öyle mi?
Через полчаса состоится пресс-конференция и я буду лгать жителям Калифорнии, чтобы защитить тебя, а ты еще споришь со мной?
Bu yüzden kendine bir iyilik yap da şu arabaya bin yoksa bütün çocuklarınızı orduya alır öyle bir terbiye ederim ki sizin adınızı bile hatırlamazlar.
Так сделайте одолжение, и забирайтесь в повозку, а не то я рекрутирую всех ваших детей, и так их выучу, что они ваши имена никогда не вспомнят.
İyilik bul, iyilik yap öyle değil mi?
Плата вперед, да?
- Öyle mi yapıyorum?
Я?
Ne yapıyorsun öyle?
Какого черта ты делаешь.
Bu senin ilk ve son şansın, o yüzden bunu erkek gibi yap tabi öyle bir şey mümkünse.
Это твоя единственная попытка, так что сделай это как мужчина. если это вообще возможно.
Bu adamlar öyle şeyler yapıyormuş ki sonunda "Öldürün beni" diye yalvarır hale geliyormuşsun.
Да вы знаете, что они с людьми делают? Я слышал, в конце ты умоляешь их убить себя.
Öyle sıkı "kova mı" yapılır be, bilader.
Забивай поменьше, братан.
Sen, Yoon Jae'nin bedeniyle neler yapıyorsun öyle?
Ты что делаешь с телом Юн Чжэ? !
öyle yapma 26
öyle yapacağım 74
öyle yapalım 41
öyle yapıyorum 18
öyle yaptım 45
öyle yaptı 25
öyle yapın 26
öyle yaparım 22
yapıyorsun 36
yaptı 88
öyle yapacağım 74
öyle yapalım 41
öyle yapıyorum 18
öyle yaptım 45
öyle yaptı 25
öyle yapın 26
öyle yaparım 22
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapma ya 98
yaptılar 29
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapma ya 98
yaptılar 29
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yapacak 54
yaptık 46
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51
yapın 121
yapar 46
yapmadın 55
yapamaz 108
yapacak 54
yaptık 46
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51
yapın 121
yapar 46