A few hours later tradutor Turco
177 parallel translation
A few hours later...
Birkaç saat sonra...
A few hours later, your child was kidnapped.
Birkaç saat sonra da çocuğunuz kaçırıldı. Neden?
If you'd been a few hours later, I'd have had to take that arm off.
Birkaç saat geç gelseydin, kolunu kesmek zorunda kalırdım.
The car left and a few hours later I heard horses
Araç gitti. Birkaç saat sonra at sesleri duydum.
A few hours later she's found dead - murdered.
bir iki saat sonra ölü olarak bulunuyor.
Only a few hours later he was overcome by an apoplexy, followed by a high fever, in which, despite all possible efforts by two most skilled doctors, one evening he expired, mildly and blessedly.
Fakat sadece birkaç saat sonra yüksek ateşin ardından gelen bir felce mağlup oldu ve iki çok başarılı doktorun bütün çabalarına rağmen bir akşam acısız ve huzur içinde son nefesini verdi.
They found us a few hours later.
Birkaç saat sonra bizi buldular.
A few hours later, he appeared to me in a revelation.
Birkaç saat sonra onu karşımda sapasağlam gördüm.
And, a few hours later a second palanquin brought the earth shattering news.
Ve birkaç saat sonra, ikinci bir tahtırevan dünyayı altüst edecek haberler getirdi.
A few hours later, you leave with a rifle.
Bir kaç saat sonra, sen bir tüfekle gidiyorsun.
A few hours later, I went with mum to see his body.
Bir kaç saat sonra, cesedi görmek için annemle beraber gittik.
We scheduled to meet a few hours later.
Birkaç saat sonra buluşmayı planladık.
A few hours later, His Majesty holds a Privy Council.
Birkaç saat sonra, Ekselansları bir danışma meclisi toplar.
And it's only a few hours later
Ve sadece birkaç saat var.
Mr. Miller might have acted bravely in class but we just watched him crumble a few hours later, and why?
Bay Miller sınıfta cesurca davranmış olabilir ama birkaç saat sonrasında nasıl ufalandığını izledik, peki neden?
A FEW HOURS LATER
BİRKAÇ SAAT SONRA
Because the brakes failed of Mademoiselle Dean a few hours later of having being inspected for Monsieur John Harrison?
Matmazel Dean'in arabasının frenleri,... neden Mösyö John Harrison onları kontrol ettikten birkaç saat sonra bozuldu?
A few hours later, a little 12-year-old girl comes into my office... armed to the teeth, with the firm intention of sending me to the morgue.
Birkaç saat önce, küçük 12 yaşında bir kız ofisime geldi... baştan ayağa silahlanmıştı ve beni morga yollamaya kararlıydı.
It was a few hours later.
Birkaç saat sonraydı.
A few hours later, Eng himself departed from this world.
Birkaç saat sonra, Eng de bu dünyadan ayrılmış.
Now, when the exact same sample of Teal'c's blood was tested only a few hours later, there was only one type of DNA strand present.
Şimdi, Teal'c'ten aldığım aynı kan örneğinde..... birkaç saat sonra test edilince, sadece tek bir çeşit DNA vardı.
Steve would order Bill to fly down there and then blow up at him but Bill, he would just wait it out, convince Steve that we were no threat that this Windows stuff was just that much more smoke and mirrors and a few hours later, everything was fine.
Steve Bill'e oraya gitmesini emreder, sonra da öfkesini kusardı. Ama Bill sakinleşmesini bekler, Steve'i bizim tehdit olmadığımıza ikna ederdi. Bu Windows işinin sadece uydurma bir şey olduğunu söylerdi ve birkaç saat sonra her şey düzelirdi.
The core sends a graviton surge through the projectors which locks onto a ship and sends it hurtling into null space to emerge a few hours later, hundreds if not thousands of light-years away.
Çekirdek, kilitlendiği geminin üzerine projektörler üzerinden çekimsel taşma gönderiyor ve gemiyi geçersiz uzaya fırlatıp, birkaç saat içinde, yüzlerce belki de binlerce ışıkyılı yol aldıktan sonra normal uzaya dönmesini sağlıyor.
Recognize those two same guys, a few hours later.
Yine o iki adam, birkac saat sonra.
The Captain reactivated me a few hours later and told me she'd been interrogated.
Bir kaç saat sonra, Kaptan programımı yeniden açtı ve bana sorgulandığını anlattı.
We all go out, I sit there and... you know, a few hours later... I know I'm going to be the traveling salesman... and you're going to be the lonely housewife.
Hep beraber dışarı çıkıyoruz, ben orada öylece oturuyorum ve... bilirsin, birkaç saat sonra... benim gezgin satıcı... ve senin de yanlız ev kadını olacağını biliyorum.
The cranial surgery is a few hours later.
Beyin ameliyatı birkaç saat sonra yapılır.
A few hours later, it showed up back here. Wait a minute.
Birkaç saat sonra da birden bire buraya geri döndü.
And a few hours later, his skull was found... picked clean.
Ve birkaç saat sonra, kafatası tertemiz... bulundu.
A few hours later, Michael Fife drove in, and he planted the knife in his car.
Birkaç saat sonra Michael Fife servise geldi. Bıçağı onun arabasına sakladı.
Or I could stay open a few hours later which means you're here'til ten.
İşte buna randevunun sonu denir. - Ya da ben birkaç saat daha geç kaparım dükkânı.
A few hours later, a voice woke me.
Birkaç saat sonra bir ses beni uyandırdı.
The guy's neck breaks. He died in the hospital a few hours later.
Bir kaç saat sonra hastanede ölmüş.
And I'd been out all night drinking with people who were killed a few hours later.
Öldürülmeden birkaç saat öncesine kadar bütün geceyi o insanlarla içerek geçirmiştim.
So then a few hours later he really calls...
Birkaç saat sonra gerçekten de aradı...
You call in Sherry to deal with Milliken and a few hours later he winds up dead.
Milliken'la anlaşmak için Sherry'i arıyorsun ve birkaç saat sonra ölümüyle sonuçlanıyor.
A few hours later, her husband called.
Birkaç saat sonra kocası aradı.
They found him dead a few hours later.
Birkaç saat sonra onu ölü buldular.
I awoke a few hours later, hearing a voice calling out my name.
Birkaç saat sonra, ismimi çağıran bir ses uyandırdı beni.
A few hours later, everything's changed.
Birkaç saat sonra, her şey değişti.
A few hours later, she's just another freak.
Bir kaç saat sonra, tam bir ucube.
Comes back a few hours later, uses packing tape to tie up the body to make it look like a contract killing.
Bir kaç saat sonra geldi, koli bandı ile cesedi bantladı ve para karşılığı cinayete benzetmeye çalıştı.
She was picked up a few hours later walking along the parkway in a daze.
Bir kaç saat sonra ana yolda sersemlemiş bir halde yürürken bulunmuş.
She didn't feel shame or guilt, only a sense of profound disorientation, as if she had been kidnapped by aliens then released unharmed a few hours later.
Utanç ya da suçluluk hissetmiyordu. Sadece derin bir kaybolmuşluk hissi vardı. Sanki uzaydan gelen yabancılar tarafından kaçırılmış ve birkaç saat sonra da zarar görmeden serbest bırakılmış gibi hissediyordu kendini.
If only your daughter was born a few hours later!
Keşke kızınız bir kaç saat sonra doğsaymış!
A few hours later we heard shooting we didn " t know what it was
Birkaç saat sonra silah sesleri duyuldu. Ne olduğunu anlayamadık.
A few "poules" would be hauled to the station, they'd pay a small fine and 24 hours later they'd be back on the street.
Yosmalar minik bir bedel öder ve 24 saat sonra sokaklarına geri dönerlerdi.
Like we are all normal. FEW HOURS LATER AT THE OTHER END OF A CITY
sanki hepimiz normalmişiz gibi... birkaç saat sonra başka bir şehrin çıkışında
A few hours and a couple of bottles of Pinot Grigio later... and vows of friendship renewed, we were almost out the door when- -
Birkaç saat ve birkaç şişe Pinot Grigio'dan ve arkadaşlık yeminlerimiz yenilendikten sonra, kapıdan çıkmak üzereydik ki...
A few hours later the rest of the band would turn up and that would become another track on Sandinista!
Bir başına bir şeyler bestelemeye başladı ve o farkına varmadan, biz birazını kaydettik.
Hey, could we start a few hours later tomorrow?
yarın birkaç saat geç başlayamaz mıyız?
a few good men 16
a few minutes later 20
a few years ago 208
a few years later 32
a few days later 90
a few months ago 226
a few minutes 47
a few days ago 217
a few days 147
a few minutes ago 58
a few minutes later 20
a few years ago 208
a few years later 32
a few days later 90
a few months ago 226
a few minutes 47
a few days ago 217
a few days 147
a few minutes ago 58