Anytime you want tradutor Turco
477 parallel translation
I promised you could dance anytime you want, alone.
- Sen istediğin zaman dans edersin. Tek başına.
All right, Johnny, I'll give you a divorce anytime you want it.
Tamam, Johnny ne zaman istersen senden boşanacağım.
You can leave anytime you want, friend.
İstediğin zaman gidebilirsin dostum.
Should you have the chance, please get married, anytime you want.
Eğer önüne bir fırsat gelirse lütfen evlen. Ne zaman istersen.
Anytime you want anything done... you just yell for old George, and he'll take care of it.
Bir şey istediğinizde yaşlı George'u çağırın, hemen ilgilenirim.
Anytime you want your money back, you ask for it.
Paranı ne zaman istersen söyle. Ne zaman istersen.
Hey, but remember, monsieur, anytime you want help, Tapage is at your service.
Unutmayın mösyö, ne zaman yardıma ihtiyacınız olursa Tapage emrinizdedir.
I have a key to the gate anytime you want it.
Kapının anahtarı bende, istediğiniz an veririm.
Anytime you want!
Ne zaman istersen!
- Aw, you can use it anytime you want.
- Ah, ne zaman istersen kullanabilirsin.
You can't take pills every time you can't sleep or anytime you want to be stimulated or sedated.
Uyuyamadığınızda, uyarılmak veya sakinleşmek istediğiniz her defada ilaç alamazsınız. Etkileri var.
Anytime you want to.
Ne zaman istersen.
We're going on a walk, close enough so you can touch me anytime you want.
Yürüyerek gideceğiz. İstediğin zaman bana dokunabilmen için yeterince yakın gideceğiz.
Hey, listen, anytime you want a free ride you just come right on over.
Hey, dinle, ne zaman bedava bir tur istersen... oraya gel. Benim için zevktir.
Well, we have a piano that you can use anytime you want to.
Şey, bizim bir piyanomuz var, istediğin zaman kullanabilirsin.
But you know that you're welcome with Herbert and I, anytime you want.
Ama istediğin zaman Herbert'le ben seni ağırlamaya hazırız.
Carol's agreed to sing anytime you want her to, Bernice.
Carol, senin istediğin zaman şarkı söylemeyi kabul etti Bernice.
Yeah, anytime you want. Hey! Hey...
Tabii, ne zaman istersen.
General, it's your privilege to relieve me anytime you want to.
General, şunu bilin ki beni görevimden, istediğiniz an almak sizin elinizdedir.
Anytime you want to take me on... Or we can deal with that some other time.
Ne zaman istersen ya da... bu konuyla başka bir zaman ilgilenelim.
You won't be so... back shooter, anytime you want out... you just call.
Buna çok pişman olacaksın. Kalleş serseri. Dışarı çıkmak istediğinde haber vermen yeter.
You can go home anytime you want?
İstediğin zaman eve gidebilir misin?
Hey, the sky's the limit anytime you want to come out.
Her şey limitsiz, ne zaman isterseniz gelin.
You're free to pack it in anytime you want.
İstediğin zaman gitmekte özgürsün.
Anytime you want, come to the backstretch.
Ne zaman istersen piste gelebilirsin.
Anytime you want to see me, I know why.
Ne zaman beni görmek istesen sebebin ne olduğunu bilirim.
Anytime you want me to come by and stain up the boat, Captain Bluto.
Ne zaman gelip de teknenizi... verniklememi istersiniz, Kaptan Kabasakal.
We shove out of town anytime you want.
Kasabadan istediğiniz an gidebiliriz.
You two can come stay with me anytime you want.
İkiniz de istediğiniz zaman gelip, kalabilirsiniz.
Anytime you want to come back, you let me know.
Dönmek istediğin zaman haber ver.
And you can have a hard-on anytime you want.
Ve sen de istediğin zaman ereksiyon olabilirsin.
You can see her again and again anytime you want.
Ona istediğin zaman tekrar tekrar bakabilirsin.
I have this window in my heart and anytime you want, you can crawl in.
Kalbimde bir pencere var ve sen ne zaman istersen içeri girebilirsin.
You know, anytime you want to borrow this little beauty for a night on the town, it's yours.
Bir akşam gezmek için arabayı istediğin zaman alabilirsin.
If we were husband and wife, you could touch me anytime you want.
Karı koca olsaydık hep birbirimize dokunabilirdik.
You can leave her anytime you want.
Evet. Kesinlikle. Onu istediğin zaman bırakabilirsin.
And you can visit us anytime you want.
İstediğin zaman bizi ziyaret edebilirsin.
I just want you two to know you're welcome in our house anytime you want to come over.
Bilmenizi isterim ki ne zaman isterseniz evimizin kapısı sizlere açıktır.
- You can lie like that anytime you want to.
- İstediğin herhangi bir zaman, böyle olabilirsin.
You can meet me anytime you want.
İstediğin zaman tanışırız.
Anytime you want it, fat boy!
Ne zaman istersen, şişko herif!
- Anytime either of you want my advice...
- İkinizden biri tavsiyemi isterse...
Anytime that you want to let off steam you can come into my room.
Ne zaman sinirini atmak istersen odama gelebilirsin.
I'll give testimony anytime, anywhere, if you want me to.
Nerede ve ne zaman isterseniz İfade vereceğim.
Anytime you boys want to come back, you're welcome, and don't you forget that.
Ne zaman dönmek isterseniz kapımız açık, unutmayın.
Anytime. Whenever you want.
Ne zaman istersen.
If I could take you with me, so that I can screw you anytime I want to...
Eğer seni yanımda götürürsem, istediğim zaman sikebilirim seni...
We can talk anytime. Sure, but I don't want to embarras you.
Elbette, ancak seni utandırmak istemem.
I want you to feel free to visit us- - visit us anytime that you want.
İstediğin zaman buraya gelip bizi ziyaret edebilirsin.
- I can blow you away anytime I want, man.
- Seni canım ne zaman isterse gebertirim.
So, uh, I can pay this anytime you want.
Bunu istediğin zaman ödeyebilirim.
anytime you're ready 18
you want some tea 39
you want me to come 17
you want to see me 30
you want to die 96
you want to talk to me 36
you want something 175
you want more 86
you want it 343
you want to play 93
you want some tea 39
you want me to come 17
you want to see me 30
you want to die 96
you want to talk to me 36
you want something 175
you want more 86
you want it 343
you want to play 93
you want some 400
you want to kill me 68
you want me to leave 56
you want me to stop 34
you want to go home 38
you want some of this 80
you want me to do it 47
you want me to help you 28
you want to go there 27
you want to help 79
you want to kill me 68
you want me to leave 56
you want me to stop 34
you want to go home 38
you want some of this 80
you want me to do it 47
you want me to help you 28
you want to go there 27
you want to help 79