As i said before tradutor Turco
275 parallel translation
As I said before... I was cashier in a wholesale house.
Daha önce de söylediğim gibi bir toptan satış mağazasında kasiyerim.
As I said before, I say again, here's to a son to the House of Frankenstein.
Daha önce söylediğim gibi, yine söylüyorum... Frankenstein Şatosu için bir erkek çocuğa.
General Pompeliu Moctezuma de la Bella del Conde y de Lonbus as I said before.
General Pompeliu Moctezuma de la Bella del Conde y de Lonbus daha önce dediğim gibi.
As I said before, the scene is some 60 miles from Ballard.
Daha önce de belirttiğim gibi, olay yeri Ballard'a 60 mil uzaklıkta...
As I said before, Colonel Ehrhardt... the only one that has to worry about all this is the lady's husband.
Daha önce de söylediğim gibi, Albay Ehrhardt... Endişelenmesi gereken tek kişi kadının kocası.
As I said before, I thought maybe the others squeaked.
Daha önce de dediğim gibi, diğerleri ayak seslerimi belli ediyordu.
As I said before...
Bağışlayın onu. Dedim ya...
As I said before, tell me what to do and I'll do it.
Daha önce dediğim gibi, bana yapmam gerekeni söyleyin, yaparım.
If I can please her by dancing with you... - As I said before, I'd be delighted.
Eğer sizinle dans ederek onu mutlu edebilirsem daha önce de dediğim gibi memnun olurum.
As I said before, I prefer the informal type of social life.
Dediğim gibi, sosyal hayatta resmi olmamayı tercih ederim.
As I said before, you can always check.
Size daha önce de söyledim, bunu her zaman kontrol edebilirsiniz.
But, Lieutenant, as I said before, it's a matter of conscience.
Fakat, Komiser, daha önce söylediğim gibi, bu bir vicdan sorunu.
'Course, as I said before, I'm only speaking academically.
Elbette, daha önce de dediğim gibi, ben sadece akademik açıdan konuşuyorum.
And we, too, have been excited about seeing you again, as I said before.
Dediğim gibi biz de sizi tekrar gördüğümüz için heyecanlıyız.
As I said before, the independence of our cities is the cornerstone of our freedom.
Dediğim gibi, şehirlerimizin bağımsızlığı bizim özgürlüğümüzün en mühim şartıdır.
But as I said before, we won't always work on the company's time, will we?
Ama daha önce dediğim gibi, hep şirket için çalışmayacağız, değil mi?
As I said before, I'm determined to have another match with you.
Daha önce de söylediğim gibi Seninle bir maç daha yapmakta kararlıyım.
As I said before, I was in bad company last evening.
Dedim ya, dün gece kalitesiz insanlar arasındaydım.
- Miss Simpson, as I said before, a dissolve is a most useful device.
- Daha önce dediğim gibi, bindirme çok yararlı bir tekniktir.
As I said before, this man's finished.
Dediğim gibi, bu adamın işi bitmiş.
As I said before, I didn't kill anybody!
Daha önce de söylediğim gibi Ben kimseyi öldürmedim!
Of course, inspector, as I said before, I haven't seen Hartmann since the war.
Tabii ki daha önce de söylediğim gibi savaştan beri Hartmann'ı görmedim.
- As I said before, mental incapacitation.
- Dediğim gibi, bilinç yetersizliği.
But as I said before, Christian or not is not what matters.
Ancak daha önce de belirttiğim gibi, Hıristiyanlıkla bu olayın bir ilgisi yok.
And as I said before, the important part is, have it blessed... because if it's not blessed, you will not get the benefit out of it, you know.
Önceden de dediğim gibi önemli olan kutsanmış olması çünkü kutsanmadıysa bir işinize yaramayacaktır.
Yeah, well, then... I mean, as I said before, I could ask you one thing is this.
Evet, önceden de dediğim gibi, size sadece şunu soruyorum.
But as I said before, don't think...
Ama daha önce de söylediğim gibi sakın şeyi düşünmeyin...
This is the one who will bring us wealth and rank as I said before.
Oh, o mu? o kişi, sana bahsettiğim ün ve parayı getirecek kişi!
Yes, as I said before, it's really groovy.
Evet, demin de söylediğim gibi, bu çok iyi.
Well, as I said before, she's very much like you.
Önceden söylediğim gibi sana çok benziyordu.
As I said before, Mr. Slater below decks, you're the expert.
Daha önce dediğim gibi Bay Slater güverte altındaki uzman sizsiniz.
As I said before, Moreau'll explain anything.
Daha önce söylediğim gibi, her şeyi Moreau açıklar.
Don't involve me, as I said before I'm only responsible for this house.
Beni karıştırma, önceden dediğim gibi ben sadece bu evin güvenliğinden sorumluyum.
As I said before, they're high in potassium, low in sodium.
Daha önce de söylediğim gibi potasyumu yüksek, sodyumu düşük.
And as I said before, terrific.
Daha önce söylediğim gibi müthiş.
But as I said before, I was there changing my daughter, and my father stood over my shoulder, put his head over my shoulder and he said, "What have you got there, son?"
Kızımın altını değiştiriyordum. Babam arkamda, beni seyrediyor. Dedi ki, "Ne var elinde, oğlum?" Bebeğim işte, dedim.
But, as I said before, we found out an awful lot about God and his sense of humor.
Söylediğim gibi, Tanrı'nın espri anlayışı hakkında çok şey öğrendik.
I came home from playing tennis, as I said before.
Tenis oynadıktan sonra eve dönmüştüm.
Anyway, my wife is the boss and as I said before, I don't want her job, I've seen it. lt's a horrible job.
Her neyse. Patron, karımdır. Onun işini istemem asla.
As I said before... my roots are not here.
Dedim ya aslım buralı değildir.
But as I've said before, it's quite impossible.
Fakat daha önce söylediğim gibi, mümkün değil.
But you said "let everybody know" as if you hadn't before and would now. So I just wondered.
Ama sen "herkese söyleyeceğim" dedin, sanki önceden söylememişsin de şimdi söylüyorsun gibi.
You should have said so earlier, before I pounded the pavement for all of you.
Bunu daha önce, senin için sokakları aşındırırken söylemen gerekirdi!
As I said before is a very simple mechanical operation, once it had been explained.
Daha önce açıklamıştım.
As I've said before, very smart fellows indeed.
Önceden de dediğim gibi, çok zeki arkadaşlar aslında.
I was leaving my office building in the evening... and an acquaintance, his offices are in the same building as mine... said something about seeing me at the Garden the night before, at the fights.
Bir akşam ofisten çıkıyordum. Benimle aynı binada ofisi olan bir tanıdık, beni bir önceki gece, Garden'da dövüşlerde gördüğünü söyledi.
But then, only day before yesterday, as I was leaving here after lunch... the hall man handed me a carton of cigarettes and said... Harry the billiard-room attendant had sent them up.
Ama sonra, evvelki gün, öğlen yemekten sonra buradan ayrılırken, kapı görevlisi bir karton sigara uzattı ve bilardo odası görevlisi Harry'nin gönderdiğini söyledi.
As I've said before... It's about time you settled down.
Daha önce de söylediğim gibi artık bir düzen kurmanın vakti geldi.
As I have said before, your'e like an actor who loses himself in his role.
Daha önce de dediğim gibi, rolünde kendini kaybeden bir aktör gibisin.
I said it was our savings, as we were in Switzerland with the circus and several of the artists changed their money into dollars before they went on tour to Germany.
Ona bizim birikimimizdi dedim. Sirkle birlikte İsviçre'deyken birkaç sanatçı parasını dolara çevirmiş, oradan tur için Almanya'ya geçmişlerdi.
As I said to you before, you don't ask for anything, you don't demand anything.
Sana daha önce de söyledim, bir şey isteyecek durumda değilsin.
as in 815
as if 204
as it was 32
as it is 114
as it happens 259
as it were 352
as it is in heaven 21
as i said 662
as it turns out 330
as i live and breathe 101
as if 204
as it was 32
as it is 114
as it happens 259
as it were 352
as it is in heaven 21
as i said 662
as it turns out 330
as i live and breathe 101