Before he left tradutor Turco
915 parallel translation
Before he left, he told me he'd cleaned out all the bamboo in 347.
Gitmeden önce 347'deki bambuları ayıkladığını söylemişti.
I promised to give you a message when I saw him on the night before he left England... a year ago.
Bir yıl önce, kendisi İngiltere'den ayrılmadan, sana bir mesaj ileteceğime... Harry'e söz vermiştim. Bir yıl önce mi?
Did your father say he knew the family before he left here?
Babanız buradan ayrılmadan önce ailemi tanıdığını mı söyledi?
Did he say anything before he left?
AyrıImadan önce bir şey söyledi mi?
Just before he left my place, he gave me a letter for you.
Benim evimden çıkmadan hemen önce size bir mektup bıraktı.
If Mr. Wescott hadn't pulled the fuse before he left, I'd be dead.
Eğer Bay Wescott ayrılmadan önce sigortayı indirmeseydi, ölmüş olacaktım.
I saw Mark just before he left for Paris.
Paris'e gitmeden önce Mark'ı gördüm.
He called me just before he left.
Ayrılmadan hemen önce beni aradı.
Norfolk spoke of you for Chancellor of England before he left.
Norfolk gitmeden önce ileride senin Basmabeyinci olacağını söyledi.
before he left for Gettysburg.
... nişanlıma vermiştim.
Well, before he left, he said to me...
Gitmeden önce dedi ki...
Before he left, he said,
Bizden ayrılmadan önce dedi ki...
Whatever villainy was lacking in the world when Henry VII was born, he invented before he left it.
Henry doğduğunda, dünyada ne habislik eksikse o, ölmeden icat etti.
Fortunately Master Lu has instructed us before he left.
Long Usta'nın gitmeden önce dedikleri aklımıza geldi.
Before he left us.
Aramızdan ayrılmadan önce.
Before he left today... I got the contract to supply beef to Fort Harmony.
Buradan ayrılmadan önce Harmony kalesine et satmam için kendisi ile bir sözleşme imzaladık.
Isn't that just about what Captain Kirk said before he left?
Bu tam da Kaptan Kirk'ün gitmeden söylediği şey hakkında değil mi?
Before he left home, he hid something under his jacket but I decided not to pay too much attention.
O gün evden ayrılmadan önce Victor, ceketinin altına bir şey gizledi. Bunu fark etmemiş gibi yapmaya karar vermiştim.
Before he left to attend maneuvers he made out this alert order.
Manevra kontrolünü bırakmadan önce bu alarm emrini verdi.
So, just before he left for the monastery in Tibet,
Tibet'teki manastıra gitmeden önce,
Just before he left he said...
Gitmeden hemen önce dedi ki :...
He confided in me before he left.
Buradan gitmeden önce söyledi bana.
Just before he left, he had a strange phone call.
Uçak kalkmadan hemen önce bir telefon gelmişti.
Mr Markham saw your husband before he left town?
Bay Markham kocanızı şehirden ayrılmadan önce gördü mü?
- He changed back before he left... and wore them when he went away!
- Bu doğru, değil mi? - Gitmeden önce üzerini değiştirdi onları giydi ve çekti gitti!
He left before sunrise.
Gündoğumundan önce ayrıldı.
It's probably the first time he's ever left England before the end of the cricket season.
Sanırım ilk defa İngiltere'den kriket sezonu bitmeden ayrılmış.
I thought it was my duty to tell you before the professor leaves. - He left already, didn't he?
Profesör ayrılmadan bunu size anlatmaya mecbur hissettim kendimi.
He must have been rather disappointed that you left before he could talk to you.
Seninle konuşamadan gittiğin için hayal kırıklığına uğramış olmalı.
- He left before the German invasion.
- Alman istilasından önce ayrıldı.
- I got it in the rain... eight days ago, before he took your herd across that river and left.
- Yağmur yağarken aldım! Sekiz gün önce. Sürünü nehirden geçirip gitmeden önce.
He left before I could ask him when I might call.
Ne zaman uğrayabileceğimi soramadan ayrıldı.
I understand he left some instructions before he died.
Anlıyorum, o ölmeden önce bazı talimatlar verdi.
He left before noon, before that awful electric business.
Öğle olmadan çıktı, şu feci elektrik olayı olmadan önce.
So he left it before he went to the park?
Yani parka gitmeden önce oraya mı koymuş?
I had to see where he lived, just once, before I left England.
İngiltere'den ayrılmadan önce, nerede yaşadığını görmem gerekiyordu.
He left before she was born.
O doğmadan terketti.
He said to hurry... before you left.
Demir almadan önce elinizi çabuk tutmanızı söyledi.
A slow kill may have enough left in him to kill you before he dies.
Yavaş ölümde, ölmeden önce seni öldürecek gücü kalmış olabilir.
- He left her before she was born.
- O doğmadan önce ayrıldı.
This observant chap here says he saw you take them before we left Portsmouth.
Buradaki gözlemci adam Portsmouth'dan ayrılmadan önce seni onları alırken gördüğünü söylüyor.
He is no longer the same as before, he has left her dead.
Daha önce olduğu gibi değil, onu kurtarmadı.
That's what my ex-husband used to tell me, before he took my wallet, my gasoline credit card and left me stranded in a motel in Albuquerque.
Eski kocam da öyle derdi, cüzdanımı ve kredi kartımı alıp, beni Albuquerque'de bir motelde mahzur bırakıp gitmeden önce.
Before my father left, he said...
Babam gitmeden önce şöyle demişti.
He left before dawn the next morning, saying he was going to Tagawa.
Önceki sabah Tagawa'ya gideceğini söyleyerek oradan ayrılmış.
A man left this for Mark just before he was killed.
Mark öldürülmeden önce adamın biri bunu bıraktı.
Besides, he told me that, a week before her death, Marfa Petrovna left you three thousand rubles in her will. It's absolutely true.
Ayrıca, söylediğine göre, vefatından bir hafta önce Marfa Petrovna hazırladığı vasiyette sana 3 bin ruble bırakmış.
Well, before he went He left a note with the company secretary.
Gitmeden önce şirket sekreterine bir not bırakmış.
And he cleaned that car before they left.
Bana arabayı yola çıkmadan hemen önce temizlediğini söyledi.
I remember he left town real sudden once before.
Bir keresinde kasabadan aniden ayrılmıştı.
He changed back before he left into these clothes.
Ardından köyün sokaklarında çıplak mı dolaştı?
before he died 107
before he 18
he left 363
he left us 23
he left me 64
he left her 20
he left you 17
he left a message 22
he left a note 30
he left you his practice 16
before he 18
he left 363
he left us 23
he left me 64
he left her 20
he left you 17
he left a message 22
he left a note 30
he left you his practice 16
left 1878
lefty 72
leftovers 21
left side 49
left and right 28
left a message 20
left or right 39
left arm 20
left turn 39
left here 19
lefty 72
leftovers 21
left side 49
left and right 28
left a message 20
left or right 39
left arm 20
left turn 39
left here 19
left to right 23
left face 22
left hand 51
left foot 46
left a bit 17
left rudder 18
left flank 24
before 1084
before i die 32
before i forget 163
left face 22
left hand 51
left foot 46
left a bit 17
left rudder 18
left flank 24
before 1084
before i die 32
before i forget 163
before i knew it 62
before you go 323
before you die 34
before you leave 71
before you know it 193
before i met you 48
before i go 103
before i leave 41
before you start 24
before we begin 97
before you go 323
before you die 34
before you leave 71
before you know it 193
before i met you 48
before i go 103
before i leave 41
before you start 24
before we begin 97