Clear my head tradutor Turco
459 parallel translation
All I needed was a good chat just to clear my head.
Olamaz. Kafamı toplamam için konuşmaya ihtiyacım vardı, o kadar.
I wanted to get some fresh air to clear my head.
Biraz temiz hava alıp kafamı boşaltmak istedim.
'Cause I really feel stupid, and I just really want to clear my head. Get the water.
Çünkü gerçekten kendimi aptal hissediyorum, ve ben aslında sadece kafamı berraklaştırmak istiyorum.
I'm gonna take a little walk, clear my head.
Biraz yürüyeceğim.
I just went on a little walk to clear my head.
Kafamı dinlendirmek için bir yürüyüşe çıkmıştım.
I had to get out of that house, just get out in the fresh air and clear my head.
O evden hemen çıkmalıydım. Açık havaya çıkıp, kafamı toplamalıydım.
Clear my head.
Kafamı temizlemeye.
I just wanna clear my head.
Sadece aklımı toparlamak istiyorum.
Clear my head.
Kafamı toparlayacağım.
I decided to walk to clear my head.
Yürüyerek kafamı toplamaya karar verdim.
I came back here to clear my head, to figure out what to do next.
Buraya kafamı toplamak için, bundan sonra ne yapacağıma karar vermek için geldim.
Fresh coffee would help clear my head.
Mis gibi bir kahve kafamı toplamama iyi gelir.
All I needed was to talk, clear my head.
Tüm istediğim konuşup, kafamı dağıtmaktı.
Where I could clear my head.
Çünkü zihnimi boşaltabiliyordum.
It's just what I need to clear my head.
Böyle bir seyahat zihnimi boşaltmamı sağlar.
I just mean a weekend away to recharge my batteries and clear my head.
Demek istediğim bir haftasonu yanlız kalıp pillerimi doldurmam ve kafamı temizlemem lazım.
But I only wanna go to the mainland for a couple of hours. Just to clear my head.
Ama sadece 1-2 saatliğine geçmek istiyorum anakaraya!
Al Green helps me clear my head.
Al Green kafamı netleştirmeme yardımcı oluyor.
Clear my head.
Kafamı boşaltmam lazım.
I need to clear my head.
Kafamı toplamam lazım.
Need to clear my head.
Kafamı boşaltmam lazım.
We were supposed to go out a couple days ago but I just wanted to clear my head, take some time talk to you first.
İki gün önce çıkacaktık ama kafamı boşaltmak, biraz zaman kazanmak ve sizinle konuşmak istedim. - Peki.
I had to clear my head, you know, get away.
Kafamı toparlayabilmek için uzaklaştım.
I'm going to go for a walk, clear my head.
Yürüyüşe çıkıyorum, biraz kafamı dinlemeliyim.
I want to keep my head clear.
Kafamı temiz tutmak istiyorum.
I'm keeping my head clear.
Bugün ayık kalmaya kararlıyım.
Thanks to this diet, my head is clear, and I feel much stronger.
Bu diyete şükür ki, kafam berrak ve... daha sağlam hissediyorum.
Look, Claude. Clear up something for my stupid head first.
Claude, öncelikle kafamdaki bazı aptalca soruları giderir misin?
Every day my head becomes more clear and I shall be able to make the best deals.
Kafam her gün daha netleşiyor ve en iyi anlaşmaları yapabileceğim.
My head's clear again!
Oh be kafam gene rahat!
I want everything clear in my head.
Herşeyi kafamda netleştirmek istiyorum
Anita took a deep breath closed her eyes, shook her head and said in a voice so painfully clear and final that my heart sank.
Anita derin bir iç çekti, gözlerini kapattı, kafasını salladı, kalbime saplanan, acı bir şekilde açık, 689 00 : 53 : 14,605 - - 00 : 53 : 16,334 ve nihai bir sesle cevap verdi.
I just can't get it clear in my head, Jess.
Bir türlü anlayamıyorum, Jess.
I'll be all right, once I get it clear in my head.
Bir anlayabilsem, bunu atlatacağım.
Thing is, I've not had a clear thought in my head since yesterday.
Konu şu ki, dünden beri kafamda net bir düşünce vardı.
No, my head's quite clear, sir.
Hayır, zihnim açık, efendim.
My head is beginning to clear.
Kafam toparlanmaya başlıyor.
No, my head is clear.
Hayır, kendimdeyim.
Do my time with a clear head.
Cezamı salim kafayla çekmek için.
I gotta keep my head clear.
Ben kafamı ayık tutmalıyım.
My head is clear,
Aklım açık,
Tryin'to keep my head clear.
Kafamı sakin tutmaya çalışıyorum.
Hercules, my head's beginning to clear, but... my throat's awfully dry.
Herkül, zihnim berraklaşmaya başladı ama boğazım aşırı kuru.
I haven't been clear in my head or felt like myself.
Aklımdakileri netleştiremedim. Kendimi hiç böyle hissetmemiştim.
You know I'd want a clear head right now if I were you so I could keep a real close eye on my new friends.
Bilirsin yerinde olsam bu aralar fazla kafa yapmazdım, böylece gözüm hep yeni dostlarımın üzerinde olurdu.
I can't get a clear picture of her in my head.
Kafamda net bir resmini canlandıramıyorum.
- Gotta keep my head clear.
Anladın mı?
My head's all clear now.
Kafam temizlendi.
It feels as if my whole head... has filled up with spring water, all cold and clear.
Sanki bütün kafam memba suyuyla dolmuş gibi, serin ve tertemiz.
You do what you gotta do, but if you askin'my advice on how to end it all, put your head in the oven or go the sleeping'pill route. Maybe I'm not making myself clear.
Doğru kişiyi bulmak için çok uzun zamandır bekliyordum.
You make things clear in my head so everything comes together and it just makes sense to me.
Olayları kafamda netleştiriyorsun böylece her şey bir araya geliyor ve benim için bir şey ifade ediyor.
my head hurts 133
my head is killing me 33
my head is spinning 33
my head's spinning 17
my head 311
head 675
heads 381
headquarters 78
headline 24
heading 58
my head is killing me 33
my head is spinning 33
my head's spinning 17
my head 311
head 675
heads 381
headquarters 78
headline 24
heading 58
headed 299
headache 92
headphones 22
headstrong 17
headmaster 111
heads up 574
heading home 29
head to toe 22
head out 16
headed your way 16
headache 92
headphones 22
headstrong 17
headmaster 111
heads up 574
heading home 29
head to toe 22
head out 16
headed your way 16
head of security 36
heads or tails 61
head up 61
headlines 18
head shot 21
head down 98
head back 19
heading out 31
headmistress 58
heading north 21
heads or tails 61
head up 61
headlines 18
head shot 21
head down 98
head back 19
heading out 31
headmistress 58
heading north 21