Head out tradutor Turco
6,663 parallel translation
Get your big head out of the shot.
Koca kafanı açıdan çıkar.
- All right, well, I might actually head out now,
- Pekâlâ, aslında şimdi yola koyulmalıyım...
Last night before I head out, I just wanna be at home with my girls and see your smiling face.
Gitmeden önceki son gecemde kızlarımla beraber evde olmak ve gülen yüzünü görmek istiyorum.
I am personally pulling Fannin's head out of his puckered West Point ass.
Fannin'in kafasını o buruşuk kıçından koparmaya bizzat gidiyorum.
Gonna head out.
Gitme vakti geldi.
Oh, by the way, are you, are you planning to ship all of these beautiful antiques when you head out west?
Bu arada Batı'ya gittiğinizde bu güzel.. .. antikaları da götürmeyi planlıyor musunuz?
So many things to do before we head out west.
Batıya doğru yola koyulmadan önce yapılacak çok şey var.
Jonah, ready to head out?
Jonah, hazır mısın?
We're not having sex, man. Just get your head out of the dirt.
Sevişmedik ya, şöyle pis şeylerden bahsetmesen olmaz.
I was just about to tell them that we're about to head out.
Tam da çıkmak üzere olduğumuzu söylüyordum.
- I think I'm gonna head out.
- Ben çıkayım en iyisi.
Now he sticks his head out the window.
Hah! Pencereden kafasını çıkardı.
I am. Unfortunately, it is about time for me to head out.
Ne yazık ki, artık gitmem gerek.
- Well, then, get your head out...
- O halde, kendine gel ve... Baba.
I should have slapped the fuck out of you for slamming my head on the table like that.
Kafamı masaya öyle çarptırdığın için sana bir tane geçirmeliydim.
Hey, uh... I think maybe you should head out, buddy.
Dışarı çıksan iyi olur dostum.
Put it out of your head.
Kafandan at bunu.
I'll never get that visual out of my head.
O görüntüyü asla unutmayacağım.
It's just... My head keeps on going back to when we were out in LA partying and saying how fucking stupid it was, right?
Sadece Los Angeles'ta, beraber eğlenirken bunun ne kadar saçma bir fikir olduğunu konuşmuştuk.
Now that you've blasted it out of everyone's head with that heinous melody, I'll be damned if I'll be subjected to some mishmash.
O iğrenç melodiyle herkesin başını ağrıttığına göre bu saçmalığa katlanmaya razı olamam.
I don't think I'll ever get the sound of chinooks out of my head.
Rüzgarın sesini kafamdan çıkaramayacağımı düşünmemiştim.
- I heard they think that his eyeballs might float out of his head.
Duyduğuma göre göz kürelerinin kafalarının içinde dolaştığını zannediyorlarmış.
Well, sometimes she gets it in her head that she ate something, and it's inside her. And trying to crawl out.
Bazen bir şey yediğini, o şeyin içinde olduğunu ve o şeyin çıkmaya çalıştığını kuruyor kafasında.
You're asking me to believe that Max somehow got the information about the Urca out of this man's head, murdered him and then one of her own girls, and then somehow managed to convince Captain Flint and the rest of his crew that the Urca gold had disappeared?
Benden, Max'in bir şekilde adamdan Urca altını bilgisini aldığını onu ve kendi kızlarından birini öldürüp bir şekilde Kaptan Flint'i ve tayfasını altının kaybolduğuna ikna ettiğine inanmamı mı bekliyorsun?
I need to clear my head and figure out where we go from here.
Kafamı toparlayıp bundan sonrasını düşünmem lazım.
My land. Tell me my future, or I'll have your two boring eyes gouged out of your head.
Bana geleceğimi söyle yoksa kafandaki o iki sıkıcı gözü oydururum.
Why not throw in the fact that I'm 40 and a baby's head came out of my Frida?
Neden 40 yaşında olduğum gerçeğini ve bebeğin başının Frida'mdan çıktığını atmıyorsun?
When his wife stepped out after a shower.. ... I severed a blow to her head.
Karısı duştan çıktığında, kafasına bir darbe indirdim.
See if I can straighten his head out.
Bakalım kafasını düzeltebilecek miyim.
Everything I try out in my head sounds stupid.
Ne düşündüysem hepsi çok salakça geldi bana.
His eyes ripped out, face grinded off, and then head mounted under a car engine?
Gözleri oyulup, yüzü zımparalanıp sonra da kafasının üstüne motor yiyerek mi?
A man walks into a tavern out the dead of night, threatens the entirety of the island, and then proceeds to remove a man's head with a metal shoe.
Adamın biri gece yarısı bir hana girmiş. Adanın bütünlüğünü tehdit etmiş. Sonra da gidip metal bir ayakkabıyla bir adamın kafasını koparmış.
Get out of here? Clear your head?
Buradan gidip, kafanı boşaltacak mısın?
We're a bustling business, so why don't you head on out to the alleyway and see if there's anything there that needs, uh, inspecting.
Hareketli bir işletmeyiz de. Neden ara sokağımızda teftişe değer bir sorun var mı diye bakmıyorsunuz?
And the fact that I was a shit to you it just makes me want to tear my eyeballs out of my head and present them to you on a velvet cushion while an orchestra plays the theme from Harold and Maude.
ve sana gerçekten çok kötü davrandım bu yüzden gözlerimi yuvalarından çıkarıp atmak ve onları sana ipek yastıklarda sunmak istiyorum hem de bir orkestra Harold and Maude müziğini çalarken
Get out with your hands over your head!
Ellerini başının üstüne koy!
Doesn't hurt when you yank it out of the head...
Aniden çekip koparınca acımaz da hem.
It turned out the head of our office was one of those sons of bitches.
Bizim ofisin başkanı da o orospu çocuklarından biriydi.
I do hope the head of the network didn't come all the way out here to talk to me about the Halloween show, because...
Umarım kanal başkanı bütün yolu benimle Cadılar Bayramı programını konuşmaya gelmemiştir çünkü ben kararımı verdim.
I try to prevent all the images in my head from bursting out of my eyes and splattering against the clean walls of my parents'living room.
Birdenbire gözümün önüne gelen kafamdaki tüm görüntüleri ve ailemin oturma odasının temiz duvarlarına sıçratmayı önlemeye çalışıyorum.
And when he finds out what the hell you been doing to me, I swear to God, he's going to rip that cheap ass wig off your head and shove it up your fucking gaping asshole!
Ve bana yaptığını öğrendiğinde, Tanrı şahidim olsun şu beş para etmez peruğunu kafandan yolup, o leğen olmuş götüne sokacak!
You can't get it out of your head, and then you're, like, forced to be like, "Okay, fine, I love it."
Aklından çıkaramıyorsun. Böylece mecburen "Tamam peki, çok sevdim" diyorsun.
I sent you out at daybreak, to bring in 40 head of cattle!
40 baş sığırı getirmen için seni ta şafakta göndermiştim!
No, I- - You touch me with that, I will knock the teeth out of your head.
Hayır, ben... bana onunla bir dokun, dişlerini kırarım.
- I got to get that image out of my head of that girl hopping after me.
- Arkamdan hoplayan kızın görüntüsünü kafamdan atmam lazım.
Your head of security just choked himself out.
Güvenlik şefiniz kendi kendini kafakola alıp bayılttı.
♪ Get out of my head, out of my head ♪
# EZA
My head has been... a little out of sorts lately.
Kafam son zamanlarda biraz dağınıktı.
Funk, you and Niblet head over to Emmett's, see if we can find out who our victim was with - and if he left alone. - Drowned in a lake?
Funk, Niblet'la Emmett'e gidin, orada kiminleymiş ya da yalnız mı ayrılmış oradan, bir bakın.
I can't get his voice out of my head.
Sesini kafamdan atamıyorum.
Jeez, Pollio, get out of your own head, will you?
Pollio bırak şu iç hesaplaşmalarını.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299