English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ F ] / Far from here

Far from here tradutor Turco

1,551 parallel translation
The stones were discovered some time ago in what we believe are the remains of an ancestral burial ground not far from here.
Taşlar bir süre önce buradan çok uzak olmayan ve antik bir mezarlık alanı olduğunu düşündüğümüz bir yerde bulundu.
Not far from here.
Uzak sayılmaz.
This particular one was found not too far from here.
Silahlardan anlıyorsun. Bu bıçağı buranın çok yakınında buldular.
- Yeah, abandoned not too far from here.
Evet buraya yakın bir yerde, terk edilmiş olarak.
Not far from here.
Olay mahali buraya çok yakındır.
Not too far from here, actually.
Buradan çok uzakta değildi aslında.
Not far from here.
Buradan uzakta değil.
He doesn't live far from here.
Buraya çok da uzak bir yerde oturmuyor.
That guy said it's not very far from here.
İçerideki herif buraya fazla uzak olmadığını söyledi.
His headlights have been broken for ages, and she fixed them not far from here just by touching a button. Oh.
Farlar ezelden beri bozuktu ve o sadece bir düğmeye basarak onları düzeltti.
- Listen, I got this place, this restaurant, nice little eatery not too far from here.
- Dinleyin. Buradan pek uzakta olmayan, küçük, iyi yenen bir restoranım var.
You grew up not far from here, Mr Todd?
- Bu civarlardansınız ha, Mr Todd?
Too far from here, even away from Kanpur.
Kanpur'un yakınlarında.
Far from here?
Uzakta mı?
Your house is not too far from here.
Sizin eviniz de buradan fazla uzakta değil?
You may live far from here, but I have heard of who you are and what you have done.
Buradan uzakta yaşıyor olabilirsin ama nasıl biri olduğunu ve neler yaptığını duydum.
Well, school says that's not her MO, but the friend who called it in said she got into an altercation last night with a guy named Mitch at the 1st Street Gym, which is not far from here.
Okul onun asla böyle bir şey yapmayacağını söylüyor. Ama bize haber veren arkadaşı onun dün gece First Street Spor Salonu'nda Mitch adlı bir adamla kavga ettiğini söyledi. Buradan fazla uzakta değil.
La Union is far from here, my dear.
Bir görev için çok uzağa gitmek zorunda kaldım.
Is Barrio Bibiclat far from here?
Barrio Bibiclat buraya uzak mı?
Why don't I take him far from here, two beaches away?
Niye onu buradan uzaga, iki sahil uzaga goturmuyorum?
It's not far from here.
Buradan çok uzakta değil.
Hopefully she's not far from here.
Umarım fazla uzakta değildir.
They're hosting this club night tonight not too far from here,
Gider miyiz? Ne diyorsunuz? Bu gece mi?
- How far is that from here?
Orası, buraya ne kadar uzaklıkta?
I'd get as far away from here as you can, girl.
Buradan olabildiğince uzaklara gideceğim, kızım.
But this, this is the first evidence suggesting they came here long ago, from somewhere far, far away.
Ancak bu, onların bundan çok çok daha önce buraya çok uzaklarda bir yerden geldiğini gösteren ilk kanıt.
Why would the Hook Man come here, so far from Nine-Mile Road?
"Kancalı adam" ne diye buraya gelsin ki? 9 mil yolundan bayağı uzak.
Mihara's pretty far away from here.
Ama... Mihara epey bir uzakta.
No one can deny that unknown viruses or organisms might lurk in these meteors that have traveled here from the far reaches of space.
Kainatın bilinmeyen bir yerinden gelen, bir meteorda..... çeşitli virüslerin veya başka yaşam formlarının saklandığını kimse inkar edemez.
Within a few years, he'd died, here at his family home not far from Altamira, a disbelieved and a disillusioned man.
Birkaç yıl sonra Altamira yakınlarındaki aile evinde inançsız ve takıntısız, bir adam olarak ölecekti.
- Someplace far away from here.
Buradan çok uzaklara.
We are wandering far from refuge here.
Sığınaktan uzaklaşıyoruz.
That's not far from here.
Buraya çok uzak.
I'm gonna say, it looks like you and your crew here are a little far from your borough.
Görünüşe göre sen ve tayfan memleketinizden biraz uzağa düşmüşsünüz.
- Where are you going? - Far from here.
- Buradan uzağa.
I'll take you away from here, far away.
Seni buralardan götüreceğim, çok uzaklara.
not far from here.
Fazla uzakta değil.
I feel like running far away from here.
Buralardan kaçıyormuşum gibi hissediyorum.
As long as it's far away from here.
Mümkün olduğunca buradan uzakta bi yer.
How far is the table from here?
Masa burdan ne kadar uzakta.
Okay, so we're going to stop up here in Addytown and get some supplies, and then the house... is not far up the mountain from there.
Pekala, Addytown'da duracağız bir şeyler alıp sonra eve gideceğiz. Evin olduğu dağ oraya çok yakın.
After the wedding, we'll be far from all that, here in Jordan
Düğünden sonra, Bütün bunlardan uzak oluruz, burası Ürdün.
- No, Monsieur, he lives far away from here.
- Onu tanıyor musun? - Hayır efendim, çok uzakta oturuyor.
- As far away from here as possible.
Buradan mümkün olduğunca uzağa.
You need to get as far away from here as you can.
En kısa zamanda buradan uzaklaşman gerekiyor.
We're kind of far from the ocean here, aren't we?
Burada denizden biraz uzağız, değil mi?
Mr. Woolsey... my men will escort you and your people to the surface, get you to a safe location, get you as far away from here as possible until this situation is contained.
Bay Woolsey, adamlarım sizi ve arkadaşlarınızı yüzeye çıkaracak. Güvenli bir yere götürecek. Durum kontrole alınana kadar buradan mümkün olduğunca uzağa.
Far away from here.
Buradan uzağa.
The place... I was born... is far away from here.
Doğduğum yer buradan çok uzakta.
- Just do what I say and go far away from here.
- Sadece dediğimi yap ve buradan mümkün olduğu kadar uzaklaş.
Sixty minutes to get over that wall and as far away from here as possible.
O duvarı geçmek ve olabildiğince uzaklaşabilmek için 60 dakikamız var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]