Five minutes ago tradutor Turco
778 parallel translation
- On this train, not five minutes ago.
Bu trende, 5 dakika önce değil.
Five minutes ago, you were a millstone around my neck.
Beş dakika önce, sırtımdaki bir değirmentaşıydın.
How can you talk this way when not five minutes ago...
Daha beş dakika önce böyle konuşmazken...
Yes, Mama... not five minutes ago.
Evet, anne. ... beş dakika önce.
- He left five minutes ago.
- Beş dakika önce çıkmış olması lazım.
- Five minutes ago.
- 5 Dakika önce.
Sister Bates took it five minutes ago.
5 dakika önce Rahibe Bates aldı.
- Five minutes ago.
- 5 dakika önce geldi.
- No, he left about five minutes ago.
- Hayır, yaklaşık beş dakika önce ayrıldı.
If he cut my mother's throat five minutes ago, I wouldn't let them get him.
Annemin boğazını kesmiş bile olsaydı, onların eline vermezdim.
Girl, we're due at the theater five minutes ago.
Kızım, beş dakika önce tiyatroda olmalıydık.
- I thought of you five minutes ago.
- Beş dakika önce seni düşünüyordum.
Yes, about five minutes ago.
Evet, yaklaşık beş dakika önce.
We just got here ourselves, about five minutes ago.
Biz de geleli beş dakika oldu.
He was executed. Five minutes ago.
Beş dakika önce, idam edildi.
Five minutes ago you said you'd marry me.
Beş dakika önce benimle evleneceğini söyledin.
Five minutes ago you said you loved me.
5 dakika önce beni sevdiğini söylüyordun. Seviyorum.
Five minutes ago.
Beş dakika önce.
It was no more than five minutes ago.
- Beş dakikadan çok olmadı.
Five minutes ago he tried to kill her.
Beş dakika önce onu öldürmeğe çalıştı.
Colonel Moncavage took off about five minutes ago.
- Albay Moncavage biraz önce havalandı.
I just saw her come in five minutes ago.
Beş dakika önce geldiğini gördüm.
- You were ready to five minutes ago.
Neden? 5 dakika önce hazırdın!
Five minutes ago!
Beş dakika önceki gibi.
I heard you coming five minutes ago.
Geldiğinizi 5 dakika önce duydum.
You should have been here one hour and five minutes ago.
Bir saat beş dakika geciktiniz.
I just swept it, just now, five minutes ago.
Daha yeni süpürmüştüm, az önce, beş dakika olmadı.
You won't believe this, but five minutes ago I left this door open... so you could find your way.
İnanmayacaksınız, ama beş dakika önce bu kapıyı açık bırakmıştım. Yolunuzu bulun diye.
About five minutes ago.
Beş dakika kadar önce.
- But I just left her five minutes ago.
- Ama daha beş dakika önce yanındaydım.
Five minutes ago you were a millstone around my neck and now you're a tower of strength.
Beş dakika önce sırtımda bir yüktün... şimdiyse bir kudret abidesisin.
Antonio left five minutes ago.
Antonio 5 dakika önce yola çıktı. - Neyle gidiyor?
The mayor went up five minutes ago, shortly after the lights came back on.
Elektrikler gelmeden az önce, Binbaşı yukarı çıkmış.
Weren't you due on stage five minutes ago?
Sen beş dakika önce sahnede olmayacak mıydın?
I am here because this young lady phoned me five minutes ago and told me you were annoying her.
Burada olmamın sebebi bu genç bayanın beni 5 dakika önce telefonla arayıp onu rahatsız ettiğini söylemesi.
Five minutes ago, this place was paradise. Suddenly, it's Cannery Row.
Beş dakika önce burası cennetti, şimdi ise konserve fabrikası.
Not more than five minutes ago, I doctored your books!
Bay Bialystock, beş dakika önce istemeyerek de olsa hesaplarınızı düzelttim.
You seen us ride through not five minutes ago.
Beş dakika önce... bizi atlarla geçerken gördün.
I yelled action, five minutes ago.
"Motor!" diyeli beş dakika oluyor.
Look, I stopped your sketch five minutes ago, so get out of shot.
Senin skecini durduralı 5 dakika oluyor. Görüntüden çık.
- Five minutes ago.
- Beş dakika önce.
[Man On P.A.] Ladies and gentlemen... five minutes ago at 10.01 this morning... the truce was signed in Panmunjom.
- Onun röntgeni mi? - Evet. Boston'dan bir kalp cerrahı, Kongre Üyesine oğlunu kurtaracak tek kişinin Yüzbaşı John McIntyre olduğunu söylemiş.
I saw him five minutes ago when he came in.
Beş dakika önce geldiğini gördüm.
Five minutes ago, Fagio was still with us.
Beş dakika önce Fagio bizimleydi.
If you'd come over that ridge five minutes ago... you would be a dead man.
O sırtı beş dakika önce çıkmış olsaydın ölü bir adam olacaktın.
I spoke to the inspector just five minutes ago.
Beş dakika önce oradaki polis müfettişiyle konuşuyordum.
He came in the building about five minutes ago.
Binaya beş dakika önce giriş yapmış.
But 20 minutes ago, Lucky said he'd be here in five minutes.
20 dakika önce Lucky beş dakika sonra geleceğini söylemişti.
Five-ton truck with brown canvas cover. Left the Mardi Gras Club ten minutes ago.
Kahverengi brandalı 5 tonluk kamyon Mardi Gras Club'ten on dakika önce ayrıldı.
And here, here is a character sketch that I did in less than five minutes. The queen, when she was Princess Elizabeth, on a tour of Africa years ago.
Bu da Kraliçenin Prenses Elizabeth iken bir kaç yıl önce Afrika'ya yaptığı gezide beş dakikadan daha az bir sürede yaptığım karakter eskizi.
Yes, but when this came out minutes ago, the five network vice-presidents called me.
Evet ama bu durum ortaya çıkar çıkmaz beş kanalın başkan yardımcısı beni aradı.
five minutes 1087
five minutes later 49
minutes ago 1231
agony 24
agos 130
agostino 34
agol 18
five pounds 42
five years later 30
five years ago 306
five minutes later 49
minutes ago 1231
agony 24
agos 130
agostino 34
agol 18
five pounds 42
five years later 30
five years ago 306
five years old 36
five days ago 38
five more minutes 104
five o'clock 41
five hundred twenty 21
five thousand dollars 43
five days 117
five hours 57
five thousand 86
five hundred 107
five days ago 38
five more minutes 104
five o'clock 41
five hundred twenty 21
five thousand dollars 43
five days 117
five hours 57
five thousand 86
five hundred 107