I'm all out tradutor Turco
8,470 parallel translation
Oh, I see, so you're still doing that thing where you look all macked out, but on the inside your brain is going crazy.
Anladım, hala o... İnanılmaz sakin görünüp, içten içe... Beyninin sapıttığı durumdasın.
When I found out about all those people who died because of me, I took one last thing from the group's network... a raw chunk of source code from a set of old drives.
Benim yüzümden ölen insanları öğrendiğimde grubun ağından son bir şey aldım. Eski sürücülerdeki ham haldeki kaynak kod.
I have a mountain of paperwork, and I can't even close my eyes at night without seeing all the forms that I haven't filled out yet.
Doldurmam gereken bir sürü evrak var. Sürekli doldurmadığım evrakları düşündüğüm için gece gözümü bile kırpmadım.
Oh, I got it all mapped out.
Ben her şeyi ayarladım.
"I'm going to get Scott out of the picture once and for all."
"Scott'u resimden kesin olarak çıkaracağım."
When I left him, he cleaned out all the joint bank accounts so that I wouldn't have any money.
Onu terk ettiğimde, ortak hesabımızdaki bütün paraları çekmişti ben hiç para alamayayım diye.
I kept on trying to audit. I could not figure out how I could have all these spirits of dead people attached to me, inside me, on me.
Seansı yapmaya çalıştım durdum ama bu ölü insanların ruhları nasıl içimdeler veya üstümdeler anlayamıyordum.
And then I started to find out, you know, all the stuff that was really happening.
Sonra da gerçekte neler olduğunu öğrenmeye başladım.
I'll take this, and you'll fill all of this out.
Ben bunu alayım, sende onu doldur.
Gunner, don't make me get out the gun and bang your head against the wall and all that shit,'cause I will do just that.
Gunner, silahımı çıkartıp bana kafanı duvara yapıştırtma, yaparım ama.
I'm gonna speak with Kaleb's mother tomorrow, see what she thinks about his suicide before she finds out her son killed his own partner, all right?
Henüz oğlunun, ortağını öldürdüğünden haberi yokken oğlunun intiharıyla ilgili bakalım ne düşünüyor?
I sort of locked him out of his own system and then downloaded and erased all the data and control software for Piron's equipment.
- Alec, ne yaptın? Kendi sistemini kilitleyip içindeki bütün verileri indirdim ve sildim sonra da Piron teçhizatına ait kontrol yazılımını sildim.
I sort of locked him out of his own system and then downloaded and erased all the data and control software for Piron's equipment.
Kendi sistemini kilitleyip içindeki bütün verileri indirdim ve sildim sonra da Piron teçhizatına ait kontrol yazılımını sildim.
All right, I'll need you to watch the tape from the cameras, see if they picked up anything that can help us out.
Kameraları kontrol etmeni istiyorum, bak bakalım işimize yarar birşeyler bulabilecek misin.
So I downloaded all of her work from the lab servers, trying to figure out what she was doing.
Bu yüzden laboratuvardaki serverdan çalıştığı her şeyi indirdim, ne yaptığını anlamaya çalıştım.
Don't I kind of stand out among all these old people?
Tüm bu yaşlı insanlar arasında mı kalacağım?
- [Sighs] Look, I seen you hanging out with Leo, all right?
Bak, seni Leo'yla takılırken gördüm, tamam mı?
I never understood at the time why he'd want to be out here all on his own.
O zamanlar neden buranın dışında kendiyle baş başa kalmak istediğini hiç anlamazdım...
Um, I'm all speeched out, but this is from the heart.
Tüm konuşmalarım tükendi. Ama bu kalbimden geliyor.
I left'em way out in the sticks with their mom and some family when all this started.
Tüm bunlar başladığından onları anneleri ve bazı ailelerle bıraktım.
Well, I- - you see- - I have been sexually out of control all of my life.
Anlayacağınız üzere tüm hayatım boyunca cinsel olarak hayatım kontrol dışıydı.
I'm not sure what to tell you all, except to thank you for having the courage to come out here today.
Sizlere ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Bugün buraya gelme cesareti gösterdiğiniz için teşekkür edebilirim sadece.
Then I recorded seven or eight tunes that I had been doing all of those years, and of course, the public picked out "I Loves You Porgy."
Sonra yıllardır söylediğim yedi, sekiz şarkının kaydını yaptım ve tabii halk "I Loves You Porgy" yi seçti.
- I snuck out so I could see Jude, all right.
- Jude'u görebilmek için çıktım, tamam mı?
I'm going to write and I'm going to meditate and I'm going to eat healthy and I'm going to swim and I'm going to work out and I'm going to write about all these feelings that are welled up inside of me,
Bir şeyler karalayacağım ve meditasyon yapacağım sağlıklı beslenip yüzeceğim egzersiz yapacağım, içimdeki tüm duyguları kağıda dökeceğim.
Beverly, do I have to remind you that I put up all the Christmas decorations, which I paid for out of my own pocket?
Beverly, yılbaşı dekorasyonlarını benim astığımı ve onların parasını da benim ödediği mi hatırlatmama gerek var mı?
Anyway, I just want to let you know that I'm all alone out there parking cars, so things might be a little slow.
Her neyse, park alanında tek olduğumu söylemek için geldim yani işler biraz yavaş olabilir.
I figured out how Sergei knew all the classified details of Director Shepard's death.
Sergei'nin Müdür Shepard'ın ölümüyle ilgili gizli detayları nasıl öğrendiğini anladım.
I hope everything turns out all right.
Umarım her şey yoluna girer.
All right, I'm gonna go eat a sandwich with one hand and fill out the invoice with the other.
Tamam, bir elimle sandviç yiyip, öteki elimle de faturayı yazacağım.
Anyways, I think we wiped them all out, just like the homo sapiens did to the Neanderthals.
Her neyse, sanırım hepsini yok ettik. Tıpkı Homo sapienler'in Neandertallere yaptığı gibi.
So I've been up all night, on your behalf, and I'm close to figuring out the bugs on your transfer.
Senin için tüm gece ayaktaydım ve transferinde oluşabilecek hataları çözmeye çalışıyorum.
I figured it out all by myself.
Her şeyi kendim anladım.
I wish things could be different... but I'm all out of wishes.
Keşke işler daha farklı gitseydi ama tüm isteklerim bitti.
'Only this time I'm not so sure I'm going to get out of it'and if I don't, remember I love you, all right?
Fakat bu sefer, kurtulacağımdan pek emin değilim. Ve eğer kurtulamazsam, hatırla ki seni seviyorum. Tamam mı?
- ♪ I'm all out of love ♪
â ™ ª Aşkım tükendi â ™ ª
♪ I'm all out of love, I'm so lost without you ♪
â ™ ª Aşkım tükendi, sensiz kendimde değilim â ™ ª
♪ I'm all out of love ♪ - ♪ what am I without you ♪ - Take a right up here.
â ™ ª Aşkım tükendi â ™ ª â ™ ª Sensiz ben neyim ki â ™ ª
Look, I signed you out of Crazy Acres, which makes me responsible for your actions, all right?
Bak, seni tımarhaneden çıkardım bu da tüm hareketlerinden benim sorumlu olduğum anlamına geliyor, tamam mı?
All right, to be fair, I was kicked out.
Pekâlâ, dürüst olayım, kovulmuştum.
Well, i think i got all the catharsis Out of this that i'm gonna get.
Sanırım içimde dışarıya vuracak bir şey kalmadı.
All I needed to figure out was how to turn that into real money again then transfer it into a bank account.
Çözmem gereken tek şey onları tekrar gerçek paraya nasıl dönüştüreceğimi ve banka hesabına nasıl aktaracağımı bulmaktı.
Ta-da! I would've got in the car and driven out to the Hamptons, and we'd sit on the beach all night having lobster caught by one of the townies and drink champagne while taking duckface selfies till the sun came up.
Arabaya binip Hamptons'ın dışına gider ve bütün gece sahilde oturur yerlilerin tuttuğu ıstakozlardan yiyip şampanya içer ve güneş doğana kadar dudaklarımızı büzdüğümüz selfieler çekerdik.
Okay, I got to say, I'm getting a little freaked out by all the compliments.
İtiraf ediyorum bu komplimanlardan biraz korkuyorum.
I filled out all the proper paperwork, But they still won't release all my things.
Gerekli bütün evrak işlerini hallettim, ama yine de bütün eşyalarımı bana vermediler.
All these filthy rumors that I myself could not even say out of my own mouth.
Konuşmaktan bile utandığım iğrenç dedikodular onlar.
I'm just freaked out right now, all right?
Şu anda çok korkuyorum, tamam mı?
Oh, Marge, after all my divorce-worthy statements and actions, many of which you don't know about, how can you kick me out now that I'm sick?
Yapma ama Marge, bütün o bilip bilmeden doldurduğumuz boşanma belgeleri ve evrakları hasta hasta beni kapının önüne koymak için miydi?
All right, I'll go scope out J.P.'s place.
Tamam ben gidip J.P.'nin evine bakayım.
I stay away from busy streets. It takes me all morning to get the guts to go out for groceries.
Cesaretimi toplayıp manava gitmek bütün sabahımı alıyor.
Right now, all I can do is I can gear up, I can head out, and I can save that freaking baby, which is exactly what I'm gonna do.
Şimdi ise tek yapabileceğim hazırlanıp dışarıya çıkarak o bebeği kurtarmak. İşte yapacağım şey tam olarak bu.
i'm all yours 120
i'm all over the place 19
i'm all good 49
i'm all set 66
i'm all ears 232
i'm all alone 109
i'm all done 35
i'm all wet 16
i'm all over it 79
i'm all right 1565
i'm all over the place 19
i'm all good 49
i'm all set 66
i'm all ears 232
i'm all alone 109
i'm all done 35
i'm all wet 16
i'm all over it 79
i'm all right 1565
i'm allergic 74
i'm all for it 64
i'm all in 81
i'm all 40
i'm allowed 22
i'm all right now 36
i'm all for that 25
all out 34
outside 883
outer 19
i'm all for it 64
i'm all in 81
i'm all 40
i'm allowed 22
i'm all right now 36
i'm all for that 25
all out 34
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299
outside of work 17
out of respect 50
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299
outside of work 17
out of respect 50
out of my sight 38
out like a light 17
out of mind 55
out of my house 22
out of time 18
out of love 16
out of the way 896
out here 191
outta here 19
out like a light 17
out of mind 55
out of my house 22
out of time 18
out of love 16
out of the way 896
out here 191
outta here 19