I feel fine tradutor Turco
819 parallel translation
Well, I feel fine.
İyiyim.
- I am not. I feel fine.
— Kusmayacağım, bir şeyim yok.
- I feel fine.
- Çok iyiyim.
I feel fine.
Ben çok iyiyim.
- Oh, I feel fine now that the war's over.
- Savaş bittiği için daha iyiyim.
I feel fine now, Mrs. Cooper.
Artık iyi hissediyorum Bayan Cooper.
- I feel fine.
- Çok iyi hissediyorum.
- I feel fine.
- İyi hissediyorum.
I feel fine, really.
Ben çok iyiyim, gerçekten.
I feel fine, my face still feels hot.
Kafam kıyak, yüzüm de yanıyor.
I feel fine.
İyi hissediyorum.
- I feel fine.
- İyi.
No, I'll get up. I feel fine.
Bugün kendimi iyi hissediyorum.
I feel fine.
Gayet iyiyim.
I feel fine, except my right foot's asleep.
İyiyim, sağ ayağımın uyuşması dışında.
Ah, I feel fine.
Kendimi iyi hissediyorum.
I feel fine. I can even name the round. - Good.
Hangi rauntta kazanacağımı bile söyleyebilirim.
No, I feel fine, thanks.
Hayır, iyiyim. Teşekkürler.
Why, I feel fine.
Ben mi? Neden! Ben iyiyim.
I feel fine.
Ben iyiyim.
I feel fine.
İyiyim.
I feel fine.
İyi.
Well, I'm not. I feel fine.
Hayır, ben iyiyim.
I feel fine just as I am.
Teşekkürler. Böyle iyiyim.
I... I feel fine.
Gayet iyiyim.
- I feel fine
- Çok iyiyim.
I feel fine, but it's just so hot.
İyiyim ama gerçekten hava çok sıcak.
- I feel fine.
- Ben iyiyim.
- I feel fine
- Evet, çok iyiyim.
I feel fine, too. I'm not sad.
- Ben de çok iyi hissediyorum.
- I feel fine, fine.
- Fena değilim.
But I feel fine.
Ama ben iyiyim.
- No, I feel fine.
- Hayır, ben iyiyim.
Oh, I feel fine.
Oh, İyi hissediyorum.
But now I feel fine.
Fakat şimdi iyi hissediyorum.
I feel fine.
- İyiyim.
I feel fine, just fine.
İyiyim, gayet iyiyim.
- I feel fine.
- İyiyim.
- I feel fine, now.
- Artık gayet iyiyim.
I can breathe fine on my own now, and I feel more comfortable at home.
Nefes alabiliyorum ve ev daha rahat.
I feel-a fine.
Kendimi çok iyi hissediyorum.
With the fine job you've done I feel free to say, and the judge will bail me out, this town will be safe'til tomorrow.
Çalışmaların sayesinde şunu diyebilirim, ki hakimde benimle aynı görüşte, bu kasaba yarına dek güvende olacaktır.
- I feel fine.
- İyidir. Siz de merak etmeyin.
I feel just fine.
Gayet iyi hissediyorum kendimi.
I know I should start off with a funny story about them kinfolk of mine in Riddle but I just feel too humble this afternoon as I look out upon this fine representative body of wholesome young American womanhood.
Riddle'daki akrabalarımla ilgili, bir anıyla başlamam gerektiğini biliyorum. Ancak, bu öğleden sonra, genç ve güzel Amerikan kadınlarını temsilen burada duran bu güzel gruba baktıkça kendimi çok basit hissediyorum.
I feel fine.
Emin misin, ateşin yok mu?
Anyway, I feel that this evening everything will go fine.
Yine de, bu akşam her şeyin iyi olacağını hissediyorum.
But I feel just fine.
Çok iyiyim.
I * m fine. I feel all right.
İyiyim. İyi hissediyorum.
There's one moment before I'm fully awake when I feel everything is fine.
Tamamen ayılmadan önce her şeyin harika olduğu bir an var.
If I could lie down for a minute, I'd feel fine.
Biraz uzanabilirsem, daha iyi hissedeceğim.
i feel nothing 63
i feel you 138
i feel your pain 36
i feel like shit 51
i feel like dancing 23
i feel fantastic 19
i feel the same way 123
i feel sorry for you 124
i feel bad 209
i feel great 244
i feel you 138
i feel your pain 36
i feel like shit 51
i feel like dancing 23
i feel fantastic 19
i feel the same way 123
i feel sorry for you 124
i feel bad 209
i feel great 244