Is that your daughter tradutor Turco
490 parallel translation
Is that your daughter?
Kızınız mı oluyor?
Is that your daughter?
Kızınız mı?
Teresa... The important thing is that your daughter is alive.
Teresa, önemli olan kızının hala hayatta olması.
- Is that your daughter?
- Kızın mı?
Is that your daughter?
Bu senin kızın mı?
Is that your daughter?
Şuradaki kızın mı?
The important thing now is that your daughter see you more stronger and more united than ever, in a pineapple with it.
Şu an için önemli olan kızınızın sizi her zamankinden daha yakın görmesi, onun yanında olmanızdır.
- Is that your daughter?
- Bu kızın mı?
All we know is that your daughter has witnessed two deaths in the past two days.
Tüm bildiğimiz, kızınızın son iki günde iki ölüme şahit olduğu.
Is that you and your daughter?
Bu sen ve kızın mı?
I know that Marie is not your daughter...
Marie'ının kızınız olduğunu bilmiyordum...
And why is it absurd that your son should want to marry my daughter?
Oğlunuzun kızımla evlenmek istemesinin nesi saçma?
However, the proof that murder is his aim would be the strongest evidence that your daughter could have.
Bu arada katilin hedefi, kızına gösterebileceğimiz en güçlü kanıt olacak.
Colonel Thursday, sir, what I've been trying to tell you, sir is that I love your daughter.
Albay Thursday, efendim, size söylemeye çalıştığım şey kızınızı sevdiğimdir.
So it is. And isn't that your daughter?
O senin kızın değil mi?
- That daughter is your only child?
- Tek çocuğun mu? - Evet.
The hard fact remains that your daughter, at her present stage of development... is roughly on an intellectual par with the African gorilla.
Her ne olursa olsun gerçek şu ki, kızınızın bu aşamadaki zekası Afrikalı bir gorilladan pek farklı değil.
I see from your letter that you are, yourself, the daughter of a country parson... and, um... oh, yes, here it is...
Mektubunuzdan anladığım kadarıyla sizde bir köylü çocuğusunuz... neredeydi, işte burada.
Do you realize that he could have a daughter that is suitable for your father?
Belki babanın çağında bir kızı bile vardır!
This is to notify you that your daughter is in our possession.
Size bildirmek isterim ki kızınız elimizde.
And there is absolutely nothing that your son feels for my daughter that I didn't feel for Christina.
Ve oğlunuzun kızım için hissettikleri arasında benim, Christina için hissetmediğim bir şey yok.
- What? You knew that Jacqueline is your daughter?
Jacqueline'in kızınız olduğunu biliyor muydunuz?
Not only is your notion preposterous, but it was my idea that my daughter work at the office.
Oh, fakat yeni bir gelişme vb. yok, eğer kastettiğin bu ise. Pekala.
You keep calling her your daughter, but actually, sir, I understand that is not exactly true.
Ayrıca, Seattle'a gitmeyi bekliyordu, anımsarsınız? İlgilenmesi gereken pek çok şey vardı. Onu sen ayarlamıştın, değil mi?
Your daughter is of such beauty that even the flowers and animals are jealous of her.
Kızınız öyle güzel ki çiçekler ve hayvanlar bile onu kıskanıyor.
Now, Mr. Harrison, if you convinced that your daughter is missing, you can fill up one of these forms.
Simdi Bay Harrison, eger kiziniz kayipsa, bu formu doldurun lutfen.
Is that where your daughter sleeps?
Kızınız orada mı uyuyor?
You can tell your wife that this girl is the daughter of a cousin.
Karınıza bu kızın kuzeninizin kızı olduğunu söyleyebilirsiniz.
Do you realize that your lodger... is the second daughter of Victor Hugo?
Kiracınızın, Victor Hugo'nun öteki kızı olduğunun farkında mısınız?
Do you realize, Mrs. Saunders... that your lodger is the daughter of the most famous man in the world?
Farkında mısınız, Bayan Saunders kiracınız dünyanın en ünlü adamının kızı.
I've just read of your daughter's engagement... and I have to tell you that Lieutenant Pinson... is absolutely unworthy of becoming part of your family.
Kızınızın nişanlandığını okudum az önce şu Teğmen Pinson'un ailenizin üyesi olmaya kesinlikle layık olmadığını size söylemek zorundayım.
I have learned that she is your daughter... that she was abandoned by an officer... whom she followed to Halifax and then here, to Barbados.
"Öğrendim ki, sizin kızınızmış..." "... Halifax'a, sonra da buraya, Barbados'a kadar peşinde dolaştığı... "
I am happy that you have a woman in the house, it is good for your daughter.
Bu evde bir kadının olmasına sevindim, bu kızkardeşin için iyi bir şey.
- Is that your daughter?
Kızı mı?
Grandmother, now that your real grand daughter is here, would you send us away.
Büyükanne, gerçek torunun burada olduğuna göre, bizi gönderecek misiniz?
And when I told her you wished that her daughter comes to-night to assist at the marriage contract which is to be signed for your own daughter she assented at once, and entrusted her to me for the purpose.
Kızıyla bu akşam evlilik anlaşması imzalamayı dilediğinizi söylediğimde de hiçbir zorluk çıkarmadan kabul etti ve bana söz verdi. İnanabiliyor musunuz?
You will do as you please, and I am ready to suffer all your violence but I beg of you to believe that if there is any harm done, I am the only one guilty and that your daughter has done nothing wrong in all this.
Ne istiyorsanız onu yapın. Hoşunuza gidecekse bana uygun göreceğiniz her türlü işkenceye hazırım. Ama bana inanmanız için yalvarıyorum, eğer ortada bir suç varsa sorumlusu sadece benim, asla kızınız değil.
It is not so much the pain of losing you, my dearest daughter... in the flower of your youth, that makes your loss more... than a father can bear... as the torment I suffer... at not knowing what monster was the cause of your death.
Seni kaybetmenin acısı, sevgili kızım, benim gençliğinin baharında kızım, o kadar önemli değil. Ölümünden sorumlu olan bu canavarı bilemenin bana verdiği azabı çekmek ; işte bu, senin acını, bir babanın katlanabileceğinden çok fazla yapıyor.
That is between you, your daughter, and the courts.
Bu sizin aranızda olan bir şey, kızın ve yargıçların arasında.
- Is that all your daughter's worth?
- Kızınızın değeri bu kadar mı? - Peki.
You tell me that you're sitting here facing the window when Mlle. Saintclair appeared, but your daughter tells me she also is sitting here, so perhaps you are both sitting in the same chair, no?
Bayan Saintclair geldiğinde, pencereye dönük oturduğunuzu söylediniz. Ancak kızınız da oraya oturduğunu söyledi. Belki ikiniz de aynı sandalyeye oturuyordunuz?
Just now your co-worker and a friend, Mr Janek Pulaski, has learned that his daughter, one of Laura's schoolmates, is missing since last night.
Şimdi de iş arkadaşınız, Bay Janek Pulaski Laura'nın okul arkadaşı olan kızının dün geceden beri kayıp olduğunu öğrendi.
Who is that hunk that just came in with your daughter?
Az önce kızınla gelen o yakışıklı da kim?
Is it also true that you fingerprinted your daughter when she went to college?
İkisi de üniformalıydı.
It is with the greatest humility that I ask to marry your daughter.
Kızınızla evlenmek istemem en büyük alçakgönüllülük.
Oh, now you're telling me that your real daughter is pregnant?
Gerçek kızının hamile olduğunu mu söylüyorsun?
My daughter, your sister is not in a convent, that your sister is in the world.
Ablan manastırda değil ki, bu dünyada yaşıyor.
Mala is so unfortunate that she is your daughter
Mala, mala senin kızın olduğu için utanıyor! Kızımla bu konuyu karıştırma!
That's your son and this is my daughter.
O senin oğlun, bu benim kızım.
Now that my daughter is on your team I want to make a few things clear.
Artık kızım takımınızda olduğundan birkaç şeye açıklık getirelim.
It is proof, my unfortunate friend... that your daughter has been corrupted... by the evil of a vampire.
Kanıtımız, talihsiz dostum... Kızınız bir vampir... tarafından ısırılmış.
is that you 2352
is that it 2484
is that so 1463
is that right 2297
is that your dog 17
is that your sister 22
is that okay with you 61
is that 1576
is that all you can say 40
is that all there is 18
is that it 2484
is that so 1463
is that right 2297
is that your dog 17
is that your sister 22
is that okay with you 61
is that 1576
is that all you can say 40
is that all there is 18