English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / Is this a test

Is this a test tradutor Turco

571 parallel translation
- Is this a test?
- Bu bir sınav mı?
Is this a test?
- Sınav mı bu?
Is this a test also?
Yine sınanıyor muyum?
She starts developing this little mini-relationship with this guy and having a few encounters with him, only to find out that that is also a figment of her imagination.
O'da bu çocukla ilişkisine başlıyor ve onunda hayalinin bir ürünü olmadığını öğrenmek için ona bir kaç test yapıyor.
Using this test I'm convinced that the Voice of Terror is undoubtedly recorded and played from a record.
Bu çizelgeyi incelediğimde de Dehşet'in Sesi'nin plak yayını olduğunu belirledim. Buna şüphem yok.
This is a test, isn't it?
Bu bir sınav, değil mi?
- This is a different screen test
- Bu başkasının deneme filmi.
Excuse me, but if I may say my opinion this last screen test is a waste of film
Affedersiniz, izninizle fikrimi söyleyebilir miyim bence bu son deneme filmi için boşuna film harcanmış.
But if this is a test from God, I shall gladly endure it.
Ama bu Tanrının bir testiyse, memnuniyetle katlanabilirim.
This is a further test to determine if the workers can see.
Bu, işçilerin görüp göremediklerini anlamak için başka bir test.
This is a joviality test.
Bu bir sevinç testi.
This is Lance Schroeder, a test pilot.
Bu, Lance Schroeder, bir test pilotu.
This is a test.
Bu bir test.
No, this is a test to probe your subconscious.
- Hazır mısın?
This is a test.
Bu bir test yayınıdır.
This is a test of strength, Hank, between two men and a crate of wet hens.
Bu, iki adam ile içi geçmiş bir sürü kadın arasında bir güç denemesi.
This is gonna test our host's patience, you know, it's one of a set...
Bu ev sahibini sinirlendirecek, biliyorsun, bu takımın bir parçasıydı.
This is a test. Can you hear me?
Deneme yapıyoruz beni duyuyor musunuz?
Copala valley is about 100 Miles from here, according to this map And a torture test all the way.
Copala Vadisi, bu haritaya göre buradan 160 kilometre uzaklıkta bütün yol da, bir çeşit işkence testi gibi.
This is a test.
Bu bir testtir.
This is a precise test by cupellation.
Saflaştırma bu anlamda kesin bir test sağlamıştır.
This is just a test.
Bu yalnızca test.
This, as a matter of fact, is our test lab, here.
Burası, aslında, kendi test laboratuarımız.
But if this is from a lance, then it wasn't used to test the cows for bravery, so what was it doing in the ring?
Fakat eğer bu bir mızraktan gelse, o zaman sığırın cesaretini ölçmek için kullanılmazdı, bu durumda arenada ne arıyordu?
- This is just a little test.
- Bu sadece ufak bir test.
This is my first test as a mother.
Anne olarak bu benim ilk sınavım.
This is a simple test of mind over matter, long a key study of our military institute.
Bu beyinle ilgili basit bir test. Askeri enstitümüzün uzun zamandır sürdürdüğü önemli bir çalışma.
Another truth is that my client voluntarily... And the prosecution is well aware of this fact. Voluntarily took a lie-detector test...
Başka bir gerçek de, müvekkilim kendi arzusuyla... ki savcılık da bunu çok iyi biliyor... yalan testinden geçti.
- This is a test pattern.
- Test yayını.
Is this testing whether I'm a Replicant or a lesbian, Mr Deckard?
Bu kopyaligi mi yoksa lezbiyenligi mi test ediyor Bay Deckard?
This is a test.
Bu bir tatbikat.
I repeat, this is a test.
Tekrar ediyorum, bu bir tatbikat.
This is a test reflexes.
Bu refleksleri ölçen bir test.
This is a test.
- Bu bir deney. - Hadi.
This is a test.
Bu bir denemedir.
This is only a test.
Bu sadece bir denemedir.
IS THIS FOR A TEST?
Bu sınav için mi?
Balki, this is not a test.
Balki, bu bir yoklama değil.
I repeat, this is not a test.
tekrarlıyorum, bu bir yoklama değil.
Maybe this is a chance to once again test fate so you'll know if we belong together.
Belki de bu bir şanstır bir kez daha kaderi test etmek için ve belkide böyle olması gerekiyor.
This doesn't mean that you can't have a normal sex life, but Mr. Sachs'tests indicate that he is infertile.
Bu, normal bir seks hayatınız olamayacağı anlamına gelmiyor. Ama Bay Sachs'in test sonuçları kendisinin kısır olduğunu gösteriyor.
And then thirdly, you must forgive him. A time of war such as this is a test of love and fidelity to one's husband.
Ve üçüncüsü, onu affetmeniz gerekir ve savaş zamanında,... kocanıza sevgi ve sadakat testinde...
Hey, this is not a test. This is rock'n'roll.
Bu bir test yayını değil, Rock Roll'un kendisi.
Gentlemen, this may only be an exercise so far as the Ministry of Defence is concerned, but for me it is a matter of pride that the 00-Section has been chosen for this test.
Beyler Savunma bakanlığı bu işi sıradan bir tatbikat olarak görüyor olabilir ama benim için "00" Bölümünün bu deneme için seçilmesi bir gurur sebebidir.
Should you choose to test my resolve in this matter, you will be looking at an outcome that will have a finality... that is beyond your comprehension.
Bu durumda kararlılığımı test edersen, algılama sınırlarının ötesinde bir sonuca ulaşırsın.
This is a test of wills.
Bu, iradenin sınanması.
I can see this week is gonna be a test of wills.
Gördüğüm kadarıyla bu hafta, bir irade savaşına sahne olacak.
- This is a real test for Alex Grady after a three year layoff from the tournament circuit he makes his comeback against
Sessiz geçen üç yıldan sonra bu Alex Grady için büyük bir meydan okuma
This is our opportunity for a test.
Bu deney için iyi bir fırsat ama.
The key thing is, they have no record of your friend James ever having taken a reading or math placement test, a basic requirement for all sophomores on this campus.
En önemli şey, ellerinde arkadaşın James'in hiç okuma ve matematik yerleştirme testi kayıtları yok, bu kampüste ikinci sınıf öğrencileri için temel bir gereksinimdir bu.
What is this, a pop quiz?
Ne bu test mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]