Just let her go tradutor Turco
658 parallel translation
Just let her go back to her own life, and... leave me here to live mine in peace.
Bırak kendi hayatına dönsün ve ben de burada kendi hayatımı huzur içinde yaşayayım.
Well, I swear to you, if she ever tries it, I'd just let her go right on ahead.
Yemin ederim, bir daha deneyecek olursa... onu kendi haline bırakacağım.
I can't just let her go!
Onu bırakamam!
Just let her go.
Onun.. bırak gitsin.
All right! Just let her go, will you?
Bırakın o gitsin, olur mu?
Look, why don't you just let her go?
Bırakın onu.
But just let her go about her routine.
Bırak alıştığı şeyleri yapsın.
Just let her go.
Bırakın gitsin.
But I couldn't just let her go to Tokyo by herself.
Ama birbaşına Tokyo'ya gitmesine izin veremezdim.
You can't just let her go and marry him.
Onun gidip onunla evlenmesine müsaade edemezsin.
Just let her go.
Bırak onu.
Just let her go on after Stephanie whatever her name is.
Pekala. Bari Stephanie'den sonra çalmasına izin ver.
- Just let her go!
- Bırak onu. - Ondansın!
Just let her go!
Bırak gitsin.
If you would just let go and forget everything, your torment would end.
Eğer şimdi gidip her şeyi unutursan ızdırabın sona erer.
Really, Tarzan you've let the whole place go to rack and ruin, just because...
Gerçekten Tarzan, her yerin harabeye dönmesine izin verdin, çünkü sadece -
Just when we're getting on our feet you're ready to let it all go right to hell!
Tam kendi ayaklarımız üzerinde durmayı başarmışken her şeyi mahvediyorsun!
You just want us to let her go, right?
Sadece onu bırakmamızı istiyorsun, değil mi?
I just pointed my Billy girl south and let her go.
Kızım Billy'e güneye gitmesini işaret ettim ve kendi haline bıraktım.
But last night, you danced and you sang and you just let it all go and didn't we have a good time?
Ama dün gece dans ettin, şarkı söyledin ve her şeyi bıraktın. İyi vakit geçirmedik mi?
You know, some men just can't let go of time. Passes them by, reach out and grab her shirttails.
... ve sen istediğini alacaksın.
Let's put it together, just... make it round and let's go back and forget about the whole thing.
Her şeyi olduğu gibi bırakalım. Geri dönelim ve olanları unutalım.
Ha, ha. So, I let her in just 10 secs ago, hardly five, I mean, hardly time to say good evening, in she comes, drops her thing, down I go and there you are, bless my soul.
Ona, 10 saniye veya en fazla 5 saniye önce... kapıyı, iyi akşamlar diyecek vakit yoktu... içeri girdi, şeyini düşürdü, ben eğildim ve siz geldiniz... sürpriz.
Let's just turn around and go back and question her again.
O zaman geri dönelim ve ona tekrar soralım.
Poor little thing. We can't just let her waste away. Go on, go on.
Böyle heba olmasına izin veremeyiz.
We can't let her go. We just can't let her go.
Gitmesine izin veremeyiz.
We must go. Just let her die.
Onu ölüme terk et.
Just two friendly sex partners that meet every year and touch and let go.
Her sene buluşup sevişip kaçan iki dostane seks partneri.
You just have to let her go I'll lead you to treasure
Onu bırakın gitsin, ben sizi hazineye götürcem
No, let the wretched creature go to her just reward.
Hayır, bırak o rezil mahluk layığını bulsun.
I felt that I just had to let her know,'cause sometimes when it's time to go bombing, you got to go late- - in the middle of the night.
Onun bunu öğrenmesini hissettim, bazen bombinge gittiğinde, eve gece yarısında gelirsin.
I mean, we can't just find somewhere quiet, let her go?
Yani sessiz bir yer bulup, gitmesine izin veremez miyiz?
Let's just say that thousands of dollars of merchandise go through my hands every day.
Elimden her gün binlerce dolarlık mal geçiyor demekle yetinelim.
But I can't just let go...! 'Cause... every day, whenever anything happens I really want to tell you about it first...
Çünkü... her gün, ne zaman bir şey olsa ilk önce sana anlatmak istiyorum.
- Listen, while you're in town if you want to go see a show or you want a free meal or something like that you just let me know, all right?
Las Vegas'a geldiğinde... bir şov izlemek ya da yemek yemek istersen haber ver. Her şey benden. - Ben böyleyimdir işte.
JUST LET GO OF EVERYTHING.
Evet, her şeyi bırak.
I'll go anywhere you want. I swear on my mother's soul. Please, just let him live.
- İstediğin her yere gelirim.Annemin üzerine yemin ederim.Lütfen, sadece bırak onu.
Hey, Jake, man, why don't you just go over there and see her? I mean, maybe she'll let you slide on a couple of these.
Hey, Jake, Belki de onu görmeye gitmelisin Belki bunlardan kurtulursun biraz.
He let me know that after thinking it over, he decided we should go ahead with everything just as planned.
Bud Amca, iyice düşündükten sonra her şeyi başta planladığımız gibi yapmaya karar verdiğini bana söyledi.
I promise you I'll let her go if you'll just give it to me.
Söz veriyorum, çeki verirsen onu bırakacağım.
Let's just go away for awhile just the two of us.
Bir süreliğine her şeyi bırakalım sadece ikimiz.
- You're gonna let her go just like that?
- Kızın öylece gitmesine izin mi vereceksin?
Whatever you're doing is none of our business so just let us go.
Her ne yapıyorsan, bizi ilgilendirmez. Bir şey görmedik. Bırak gidelim.
I need to just let her ass go.
Bırakmalıyım bunu.
So whoever it is you are just leave her alone. Let her go.
Sen de her kimsen... onu rahat bırak.
We were just trying to give her a tape. Well, in that case, I'll just have to let you go, won't I?
Eh, o zaman bırakayım da gidin bari.
It's just that for some reason, he cannot seem to let go of it.
Her nedense, bundan kurtulabiliecek gibi görünmüyor.
I just never should have let her go.
Gitmesine hiç izin vermeyecektim.
You just leave her alone, you let her go...
Hemen onu yalnız bırak, bırak gitsin...
Just let her go, Bo.
Bırak onu, Bo.
Just don't let me go home with her.
Onunla gitmeme izin verme.
just let it be 17
just let go 57
just let me in 37
just let me know 201
just let me die 21
just let it go 244
just let me help you 19
just let me go 210
just let me 104
just let me be 25
just let go 57
just let me in 37
just let me know 201
just let me die 21
just let it go 244
just let me help you 19
just let me go 210
just let me 104
just let me be 25