Lie down here tradutor Turco
160 parallel translation
But when you lie down here all by yourself, you get to thinkin'.
Ama burada tek başına uzanınca böyle şeyler düşünmeye başlıyorsun.
You can't lie down here five days and five nights in the same position. What can you do?
Burada kalıp aynı pozisyonda kıpırdamadan beş gün, beş gece yatamazsın.
You lie down here for a while.
Biraz burada yat.
I never thought I'd live to say this, but all I want to do is lie down here quietly.
Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi, ama tek istediğim şurada sakince yatmak.
If you lie down here...
Buraya sere serpe uzanırsan...
OH, RIGHT, LOVE, IF YOU'D LIKE TO LIE DOWN HERE.
- Peki canım, yere yatar mısın? - Pekala.
Why don't you lie down here?
Neden buraya uzanmıyorsun?
Lie down here.
Buraya uzan.
Lie down here.
- Yat buraya.
Lie down here, George.
Buraya uzan, George.
Lie down here.
Uzan hadi.
Lie down here.
- Şöyle uzan.
Come on, Lie down here, Give it a try,
Oldukça eminim. Dünyada emin olduğum tek şey bu.
Come on! Lie down here!
Haydi, yat şuraya.
Look, just lie down here. Let your big, gray Delco recharge.
Sadece şuraya uzan ve biraz şekerleme yapıp kendine gel
Do you want me to have him lie down here now so you can discuss his relationship with his mother?
İstersen onu terapiye alalım bize çocukluk yıllarını anlatsın.
Lie down here.
Buraya yat.
Lie down here.
Yere uzanın.
And you might want to lie down here.
Ve buraya uzanmak isteyebilirsiniz.
I think I'll just lie down here for a second.
Sanırım, birazcık kestireceğim.
- I'm gonna lie down here just for a sec.
Bir saniye şuraya uzanayım.
Lie down here.
Buraya yat zıbar.
I'll lie down here.
Halimize bak. Yatarım ben burada yani. [AĞLAR]
Here, lie down.
Tamam, hadi! Yat hadi!
Now, here, why don't you go up to your room and lie down?
Şimdi, neden üst kata gidip biraz uzanmıyorsun?
Lie down. Here.
Uzan, buraya.
Here - - you lie down there.
Sen de şuraya yat.
Here, they gave me injections and made me lie down.
Şimdi ise iğne yapıp yatırdılar.
Lie down. - Come here. Relax.
- Uzanın şöyle.
I'm gonna lie down right here, get drunk, and I'm gonna sleep it off.
Buraya uzanacağım, sarhoş olacağım, ve uyuyup kalacağım.
Here, lie down.
Haydi, uzanın bakalım.
Why don't you have your coffee in here and lie down for a minute?
Bu oda boş, neden kahveni burada içmiyorsun? Hem de biraz uzanırsın.
- Just a few! - Here, lie down. Okay.
Tamam, yine de bekle, çünkü ilk önce seni tanımam gerekiyor.
The tripod is hung here if this is where you want to disrobe and lie down...
Onu sadece ayaklığına koyacaksınız ve soyunup uzanacaksınız...
What about you? Oh, I'll lie down out here in a little while.
Ben de hemen şuraya uzanacağım.
Lie down right here.
Uzan şuraya.
Come here. Wanna lie down?
Hadi oğlum, uzan.
Who says, "See here. Now I know how you feel about me... and you know how I feel about you... and we understand each other, so let's lie down and get on with it."
"Bak" der. " Şimdi hakkımda ne düşündüğünü biliyorum... sen de hakkında ne düşündüğümü biliyorsun... ve birbirimizi anlıyoruz.
You'll lie down right here.
Şuraya çökeceksin.
Didn't you ever think that a thief could break in here get tired ransacking the apartment, lie down to take a nap bam, your money's gone.
Hiç düşünemiyor musun eve giren hırsız dairenen altını üstüne getirdikten sonra dinlenmek için uzanabilir ve bam, paran uçtu gitti.
Let's lie down right here.
Eve gidiyoruz. - Burada yatsak ya.
Here, why don't you lie down on your back.
Neden önünüzü dönmüyorsunuz?
The Ritz was all booked up. Hey, listen, if you think I'm gonna lie down and kiss your feet just because you came down here, you can forget it.
Hey, dinle, rahat bir koltuğa uzanacağını hayal ettiysen, buraya boşuna gelmişsin, bunu unutabilirsin.
Well, why don't you lie down over here and I'll help jog your memory?
Neden buraya biraz uzanmıyorsun? Ben de hafızanı geri getirmeye yardımcı olurum.
You wanna lie down, I'll stay here.
Uzanmak mı istiyorsun? O zaman ben burada kalırım.
Why don't you come over here with me and lie down?
Neden buraya gelip yanıma yatmıyorsun?
- Get me out of here. - Lie down.
- Ben buradan gitmek istiyorum.
Now, I want you to get up here, lie down on the front seat.
Buraya gelip ön koltuğa uzanmanı istiyorum.
Come on up here and lie down on the table.
Tamam, buraya gel ve masanın üstüne yat.
Here, lie down.
Sıcaksın.
Here, you better lie down now.
Şimdi buraya uzansan daha iyi olur.
lie down 467
down here 450
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
down here 450
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545