Little help here tradutor Turco
628 parallel translation
How about a little help here, boss?
Buraya yardım etmeye ne dersin patron?
Need a little help here.
Yardım gerekiyor.
A little help here, a little help there... and right away we are married.
Biraz şuna yardım, biraz buna yardım... bir de bakmışsın evlenmişiz.
You'II have to give me a little help here.
Bana biraz yardım etmeniz gerek.
A little help here.
Yardım edebilir misiniz?
Skank, a little help here?
Skank, biraz yardım eder misin?
Look, I... I could use a little help here.
Bak, biraz yardım etsen diyorum.
I'II give you a little help here.
Sana biraz yardım edeceğim.
I need a little help here.
Burada biraz yardıma ihtiyacım var.
A little help here.
Biraz yardım lütfen.
A little help here!
Buraya küçük bir yardım!
- Can I get a little help here? - Congratulations, Lieutenant.
Biraz yardım eder misiniz?
Uhh! A little help here.
- Yardım alabilir miyim?
Hell, I could use a little help here myself.
-... burada yardıma ihtiyacım var.
I could use a little help here!
Yardıma ihtiyacım var!
Need a little help here!
Yardıma ihtiyacım var!
- Pete, a little help here - got it
- Evet, menopoz için. - O kadar yaşlı değillerdi.
He just needed a little help. Here.
- Sadece biraz yardıma ihtiyacı vardı.
I just happened to drop in, and your brother-in-law here seemed to be needing a little help.
Uğramıştım ve kayınbiraderinizin biraz yardıma ihtiyacı var gibiydi.
A miserable little clerk, crawling in here on your hands and knees and begging for help.
Yerlerde sürünen zavallı bir memur.
I've been watching this little scene here, and I can't help myself.
Bu sahneyi izliyorum ve kendimi alamıyorum.
Here you follow me all the way up here from Texas and now you can't even be a little help.
Texas'dan buraya kadar yol boyunca beni takip ettin ve şimdi azıcık yardım bile etmiyorsun.
- Could you help out a little here?
- Biraz yardım edebilir misin?
Mez, you wouldn't have a little something to help a well-used throat? And be sure to get both parents to sign right here.
Ebeveynler olarak her iki kısmı da imzaladığınızdan emin olun.
You'll be more help than this Stutzer here who's scared at the sight of a little blood.
Bu adamı kan tutuyor, eminim siz daha çok işime yararsınız.
Hey, how about a little help around here
Hey, buraya bir el atsanız nasıl olur
But you " re gonna get your little brother here in trouble trying to help you.
Ama sana yardım etmeye çalışan küçük kardeşinin başını derde sokuyorsun.
I can't figure out why some of the people around here... don't help you take the bend out of Garber's hook a little.
Neden buradaki insanların Garber'ın kancasından kurtulmanıza yardım etmediğini anlayamıyorum.
Sometimes I think I'd like to earn a little money to... Make things a little easier around here... Or to help out if you ever needed anything.
Bazen biraz para kazanmak iyi olur diyorum burada işleri biraz kolaylaştırmak ya da bir ihtiyacın olduğunda sana yardım etmek için.
With my ecclesiastic gift plus the grace of god... and a little help from superman here, I shall bestow upon you the supreme humanitarian blessing... and give you your freedom.
Tanrının lütfuyla birlikte sana vereceğim kutsal hediyeyle ve biraz da şu süpermenin yardımıyla sana en insancıl kutsamayı ihsan edeceğim ve sana özgürlüğünü vereceğim.
You came over here for a little fun, a little excitement and to help your fellow man.
Buraya biraz eğlence, biraz heyecan ve yurttaş dostlarınıza biraz yardım için geldiniz.
You know, Sam... I can't help but noticing that Bambi wasn't the same little deer that you left here with on Friday.
Aslında Sam... Cuma günü buradan ayrıldığın kişi ile Bambi'nin aynı kişi olmadığı dikkatimden kaçmadı.
I could use a little help out here, dearest.
Biraz yardım etsen, hiç fena olmaz hayatım.
Big Dex. You just cruise in here, help out poor little Hal on his outline and then you waltz out of here.
Büyük Dex, burada dolanıp duruyorsun, taslağı için zavallı küçük Hal'e yardım ediyorsun ve buradan çıkıp gidiyorsun.
Maybe all I'm here to do is... help a little old lady across the street... or get her cat down out of a tree... or deliver this lunch to Miz Melny.
Belki de burada olma sebebim bu yaşlı kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım etmek ya da kedisini ağaçtan indirmek ya da bu yemeği Bayan Melny'e ulaştırmak içindir.
Agent Cooper, I'd like to help you, but I got a little problem here.
Ajan Cooper, yardım etmek isterdim ama burada ufak bir sorun var.
Hey, Jimmy, you wanna help me out here a little?
Hadi Jimmy, bana biraz yardım eder misin?
Colonel, we'd like to help you, but you need to give us a little more to go on here.
Albay, size yardım etmek isteriz ama bunun için bize biraz daha bilgi vermelisiniz.
Well, little fella... we don't need any outside help around here.
Evet, ufaklık... burada başkasının yardımına ihtiyacımız yok.
He's gone way out of his way to help me with my little situation here.
Küçük sorunuma yardım etmek için elinden gelenin fazlasını yaptı.
You'll have to help me out a little bit here.
Bana bazı konularda yardımcı olmanı istiyorum.
I want to do what I was sent here to do, and if you don't want the life crushed out of your little body, you're going to help.
Gönderilme amacımı yerine getireceğim ve cılız bedeninin parçalanmasını istemiyorsan sen de bana yardım edeceksin.
Charlie, I need a little help down here!
Charlie, yardım gerekiyor!
Now do you begin to see that without any help from us they've managed to start their own little war out here?
Şimdi anlamaya başladın mı? Bizden hiçbir yardım almadan kendi küçük savaşlarını başlatmayı başardılar.
You see, I'm not here to help you and the little bitch... because I love you or because I care for you, but because two hells is one hell too many... and I can't have that.
Gördüğün gibi, ben sana ya da küçük orospuna yardım için burada değilim... sizi sevdiğim veya iplediğim içinde değilim, bir cehennem için ikincisi çok fazla... Ve bunu kaldıramam.
We could use a little help out here.
Joe yardımına ihtiyacımız var.
So, Al, the reason that I'm here is that I need your help with just one little thing to make tonight's dinner perfect.
Peki, Al. Bir nedenden dolayı buradayım. Yardımına ihtiyacım var.
Here's a little trick to help you remember.
Ama ben biliyorum. İşte sana hatırlaman için bir ipucu
Could use a little help over here?
Biraz yardım fena olmaz.
Danny, help me out here a little, please.
Danny lütfen bana biraz yardımcı ol.
This case here? My little victory will be getting a sick guy to go for some help.
Buradaysa, hasta bir adamı yardım almaya ikna etmek küçük zaferim olacaktır.
little help 103
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20