Minutes out tradutor Turco
3,471 parallel translation
They're five minutes out, sir, but... But what?
- Beş dakikaları kaldı efendim ama...
Command, Tiger flight's three minutes out.
Merkez. Uçan Kaplan üç dakika uzakta.
We're three minutes out.
Üç dakikalık mesafedeyiz.
Marine 1 is three minutes out, sir.
- Marine One, üç dakika uzaklıkta.
Sir, Delta Force is 15 minutes out.
Efendim, Delta Gücü 15 dakika uzakta.
They're five minutes out.
Beş dakikada burada olacaklar.
It's just 20 minutes out of your life.
Sadece 20 dakikanı alacak.
Anyway. We are 15 minutes out.
Herneyse.15 dakikamız var.
We're a few minutes out.
Birkaç dakikaya oradayız.
Now remember, once we get it out, we're only 50 minutes out.
Unutma, onu aldığımız zaman 50 dakikamız olacak.
I bring that kid in, put him in the system, Walt's gonna find out five minutes later. You know?
Bu çocuğu sisteme sokarsam... beş dakika sonra Walt öğrenir.
I can't step out every ten minutes just to report to mom that I'm still alive.
Her on dakika da bir çıkıp, anneme yaşadığımı haber veremem.
You better get out of here, baby. I have a showing in 30 minutes.
Gitsen iyi olacak bebeğim.
We're out of here in 30 minutes.
30 dakika içinde dışarı çıkıyoruz.
Cale, if you don't get him out in the next five minutes..
Cale, onu beş dakika içinde çıkaramazsan...
You only have eight minutes left to get them out.
Onları çıkarmak için sekiz dakikan var.
I'm almost out of minutes.
Dakikalarım bitiyor.
No, no, no, no, I'm almost out of minutes.
Hayır, hayır. Dakikalarım bitiyor.
It means I'm on a prepaid phone and I'm almost out of minutes.
Kontörlü telefondayım ve dakikalarım bitiyor demek.
I need to look out your living room window for a few minutes.
Bir-iki dakikalığına oturma odanızdaki camdan dışarı bakmam gerekiyor.
Meet me out back in two minutes.
İki dakika sonra bahçede buluşalım.
Backing out was five minutes ago.
Son çıkış beş dakika önceydi.
I've standing out here for like 15 minutes. Do you want my Mom to hear you?
- Ne?
Are you sure this isn't just some loony out to get his 15 minutes of fame?
Bu şöhret onun için 15 dakika yetti. Kaçık olmadığına emin misin?
First time out, you get a napkin kiss in under 15 minutes?
Ve daha 15 dakika bile olmadı.
I haven't organized my swabs in a week, and I have cultures growing so out of control that my actual control cultures have mutated, and I have a delivery of formaldehyde in... thirty minutes.
Argo ) haftada bire ayarlı değil, ve gelişen kültürel yapım mutasyona uğrayarak kontrol dışında olabilir, ama yine de içimdeki formaldehit için... 30 dakika gerekli..
Yeah well, we'll have you out of here in a few minutes, so just run me through what happened.
Evet, seni bir kaç dakika içinde buradan çıkaracağım,... bu yüzden bana neler olduğu bir anlat.
Check-out time is in 20 minutes.
Çıkış zamanı, 20 dakika içinde.
We'll have you out of here in a few minutes.
- Birazdan sizi taburcu etmiş oluruz.
A witness saw them go out 20 minutes before arrival.
Bir tanık varışa yirmi dakika kala onları görmüş.
The father bled out in less than three minutes.
Baba ise kan kaybından üç dakika içinde gidiyor.
We move out in two minutes.
İki dakika içinde harekete geçiyoruz.
And that's when we get to see the worst five minutes of somebody's life play out in front of our eyes.
Bu zamanlarda, bir insanın hayatının en kötü beş dakikasına şahit oluyoruz. Gözümüzün önünde oynayın. - Çocuklar yere yatın!
Sorry to bail out, but I fly to London in 30 minutes.
- Kusura bakma ama 30 dakika içinde Londra'ya uçacağım.
They said they couldn't help me, and five minutes later, Boyd comes out of his office, tells me to stand down.
Onlar bana yardımcı olamayacaklarını söylediler..... ve beş dakika sonra Boyd ofisinden dışarı çıktı....... bana çekildiğimizi söyledi.
Lights out in ten minutes.
On dakikaya ışıklar kapanacak.
I'm just gonna take a few minutes and pack some stuff and I'll be out, okay?
Birkaç eşya toparlayıp hemen dışarı geleceğim, tamam mı?
In two minutes, I'll be right out.
iki dakikaya çıkmış olurum.
Or she'll bleed out and die 15 minutes from now.
Ya da kanamaya ve edeceğiz Şimdi 15 dakika ölmektedir.
I'll be out in ten minutes.
10 dakikaya çıkarım.
Sometimes the guns come out and it all gets cranked up to insanity and you're down to wondering if you're ever gonna make it home, and then a couple minutes later you're walking out like nothing happened.
Bazen silahlar çekilir ve her şey çılğınlığa varır ve bir daha eve gidebilecek miyim diye düşünmeye başlarsın,... birkaç dakika sonra ise hiçbir şey olmamış gibi dışarı çıkarsın.
Luckily, no. 45 minutes in an E.R. bed before a doctor pulls out a stethoscope?
Neyse ki yok. Bir doktor stetoskobunu kapıp gelene kadar acil serviste 45 dakika bekledim.
Make sure they're in and out in 10 minutes before the cops can react.
Polisler gelmeden 10 dakika içinde girip çıktıklarına emin ol.
If you are not out of this room in five minutes, I am calling the police.
Bu odadan beş dakika içinde çıkmazsan polisi arayacağım!
We'll be in and out in ten minutes.
On dakikaya çıkacağız.
Well, it took us all of two minutes to find out he borrowed money from you, to buy all that stuff he really couldn't afford.
Parasını karşılayamayacağı şeyleri almak için senden para aldığını bulmak iki dakikamızı aldı.
We have to be out the door in five minutes.
5 dakika içinde çıkmamız lazım.
Call me. You've got 10 minutes, then I'm out of here.
Beni ara. 10 dakikaya kadar gelmezsen ben gidiyorum.
I left her for five minutes, just to take the shopping in and when I've come out, she's disappeared.
Onu alışveriş için 5 dakikalığına bırakmıştım geldiğimdeyse gitmişti. Tanrım, kim bir bebeği kaçırmak ister?
Seeley, they're bringing her out in a few minutes.
Seeley, onu bir kaç dakika içinde getirecekler.
You're gonna stick me with that baby so that you guys can spend five minutes sorting out his love life, followed by an hour of you getting drunk and pretending to be in The Departed.
Beni bebekle bırakıp ineceksin. Sonra da aşk hayatını çözümlemek için beş dakika harcayıp geri kalan bir saatte de sarhoş olacak ve Köstebek filmindeki gibi yapmaya başlayacaksınız.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
outstanding 214
out of interest 20
out of town 49
out of nowhere 149
out of 299
out loud 97
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
outstanding 214
out of interest 20
out of town 49
out of nowhere 149
out of 299
out loud 97