Most nights tradutor Turco
230 parallel translation
Being a long-distance lorry driver, he's away from home most nights.
Kamyon şoförü olduğundan, çoğu kez yolda oluyor.
He stays home most nights.
Pekçok akşam evde kalıyor.
Most nights I've been crying myself to sleep.
Çoğu gece ağlaya ağlaya uyuyorum.
Most nights, before going to sleep, I would write in my diary.
Çoğu gece, yatmadan önce, günlüğüme yazardım.
'Most nights, this inner city emergency room'would be a chaos of blood, panic and grace under pressure,'but, tonight, as you see,'it's as if death took a holiday.'
Geceleri acil serviste, tam anlamıyla bir panik ve, baskı hakimdir. Ama bu akşam sanki ölüm tatile çıkmış gibi.
Most nights I dreamt of him.
Bir çok gece onun hayalini kurdum.
Most nights, I stay home and I help her with her homework.
Geceleri evde oturur ödevlerine veya Fransızca derslerine yardım ederim.
.. that Jerry was probably there because he was there most nights.
Jerry muhtemelen oradaydı çünkü her akşam gelirdi zaten.
Yeah, most nights I'm just sleeping on the couch.
Hâlâ annenlerle mi yaşıyorsun?
I stay right over there most nights.
Geceleri burada kalıyorum.
- I'm not, I just stay most nights.
- Çoğunlukla sende kalıyorum. - Rahatsız etmek istemedim.
I lie in bed most nights thinking about it.
Geceleri yatakta hep onu düşünüyorum.
But one thought more than any other keeps me awake most nights :
Fakat bir düşünce var ki geceleri beni uyutmuyor :
I spent most nights with him.
Çok geceler evinde kalmaya başladım.
So, most nights I just lay there awake.
Bu yüzden pek çok gece orada uyuyamadan yattım.
Most nights he just sits here alone watching the telly.
Çoğu akşam burada oturur yalnız başına televizyon izler.
Most nights he walked out of here with a little more than he came in with.
Çoğu akşamlar buradan cebinde içeri girdiği zamankinden biraz daha fazlasıyla çıkardı.
We were spending most nights together and we were in love. And moving is a pain in the ass.
Zaten hemen her geceyi birlikte geçiriyorduk, birbirimize aşıktık ve taşınmak iğrenç bir şeydi.
And second, I am home most nights- -
İkincisi ben çoğu akşam evdeyim- -
Because you work really hard, and most nights you're not home until the kids are in bed.
Çünkü çok çalışıyorsun ve çoğu gece çocuklar yattıktan sonra geliyorsun.
What I do there most nights.
Her akşam yaptığım şeyi.
He said she went there most nights, danced with a lot of guys, but... always went home alone.
Cassidy'nin çoğu gece oraya gidip bir sürü erkekle dans ettiğini ama eve hep yalnız gittiğini söyledi.
Gentlemen, the world leaves us full of wonder most nights.
Beyler, dünya bizi çoğu gece merak içinde bırakarak terkediyor.
Most nights, they never leave the house.
Bazı geceler evde kalıyorlar.
most nights.
bir çok gece.
Home alone, like most nights.
Pek çok gece olduğu gibi evde yalnızdım.
Most nights she's home by 7 : 00.
Ama beni endişelendiren geç saate kadar çalıştığı geceler.
I mean, most nights I just go home and surf the web or watch reality TV.
Çoğu gece eve gider, internette dolaşır, televizyon izlerim.
Because if I did not my nights would be haunted by the specter of a man expiating, under the most frightful torture, a crime he never committed.
Çünkü söylemezsem uykularımdaki suç işlememiş bir adamın hayaleti kefaretini ödemeden peşimi bırakmayacak ve rüyalarımda işkence etmeye devam edecek.
As a matter of fact, I spend most of my nights here.
Aslında, akşamlarımın çoğunu burada geçiriyorum.
Perhaps. But on some nights it's most regrettable.
Belki ama bazı geceler bu çok kötü oluyor.
Be sure and watchgunsmoke, starring james arness, saturday nights over most of these same stations.
Cumartesi gecesi James Arness'ın oynadığı Gunsmoke'u izleyin
I spend most of my nights here.
Gecelerimin çoğunu burada geçiriyorum.
Those two nights are perhaps the most beautiful memories of my life.
Bu iki gece belki de hayatımın en güzel hatıralarını saklıyor.
It was one of the most beautiful summer nights I'd ever seen.
Yaşadığımız en güzel yaz gecelerinden biriydi.
There was a pretty blonde girl laughing in the... nightclub I've never seen before, even though most of the nights I ended up there.
Kulüpte çok güzel bir sarışın vardı gülüyordu onu daha önce görmemiştim hem de çoğu gecemi orada geçirmeme rağmen.
and 4 nights ago, he came up from the cellar with the most dreadful wound on his arm.
Dört gece önce, kolunda korkunç bir yarayla geldi bodrumdan.
Most nights he'd take her with him.
Çoğu gece kızını da yanında getiriyordu.
I usually go in there after most work nights.
İşten sonra her akşam giderim.
This'll be one of the most amazing nights in the game's history.
Bu beyzbol tarihinin en inanılmaz gecelerinden biri olacak.
We'd had many top nights, but this was the most top.
Çok efsane akşamlarımız oldu. Ama bu en efsanesiydi.
Dawson, this is gonna go down as one of the most abysmal movie nights ever.
Dawson, bu gece şu ana kadar ki en berbat film gecelerinden biri olacak.
Children, three nights ago I was at the library checking out some books on kama sutra when I met the most amazing woman ever.
O esnada inanılmaz bir kadınla tanıştım.
We have spent 2 of the most fun nights of all time together, yet when you see me during the day, you look at me like I've insulted you somehow.
Dünyanın en eğlenceli iki gecesini geçirdik ama gün içinde bana sanki sana hakaret etmişim gibi bakıyorsun.
Gentlemen, you are most welcome to this palace of enchantment with visions to rival the tales of Sheherazade and the Arabian Nights!
Baylar, Arap gecelerine ve Şehrazadın çekişme hikayelerinin anlatıldığı bu büyülü saraya, hepiniz hoşgeldiniz!
Most nights.
Çoğu gece.
This has been one of the most awesome nights of my life.
bu hayatımdaki en muhteşem gecelerden birisiydi.
The tents are considered a luxury. Most pilgrims will spend the freezing nights out in the open, wrapped only in their overcoats.
Dükkanlar bir lüks by-pass ve soğuk gecelerde bunların çoğu açık havada uyumak onların kat tek sarılmış.
Most of the nights when Jordan had-had huge numbers, the Bulls lost.
Jordan oynadığı bir çok gecede çok fazla sayı attı, fakat Bulls kaybetti.
The issue is that you have stolen one of the most exciting nights of the year from your sisters.
Sorun, kız kardeşlerinin, yılın en heyecan verici gecesini berbat etmiş olman.
- But on this most auspicious of nights permit me then, in lieu of the more commonplace sobriquet to suggest the character of this dramatis persona.
- Ama şu hayırlı gecede karşınızdaki bu karakterin kişiliğini anlatan takılmış o bayağı lakabın bir bedeli olarak, izninizle :
nights 96
most wanted 16
most people don't 23
most of them 115
most people 94
most definitely 69
most of us 33
most days 56
most of all 127
most of the time 326
most wanted 16
most people don't 23
most of them 115
most people 94
most definitely 69
most of us 33
most days 56
most of all 127
most of the time 326
most interesting 19
most of it 102
most important 37
most of my life 16
most impressive 32
most recently 37
most people do 23
most times 18
most kind 19
most likely 309
most of it 102
most important 37
most of my life 16
most impressive 32
most recently 37
most people do 23
most times 18
most kind 19
most likely 309