Most times tradutor Turco
467 parallel translation
Well, Coleman, most times I winter through in fair shape.
Kışlar çoğunlukla bana yarıyor, Coleman.
Most times, she only half means them.
Çoğu zaman eksik anlatıyor.
I can hardly remember myself most times.
Ben bile çoğu kez hatırlayamıyorum neredeyse. Sen müzisyen misin, Bay Martin?
- Most times it's a lot of fun, expensive fun.
- Çoğunlukla eğlencelidir. Pahalı bir eğlence.
Most times these things just don't come through.
Çoğu zaman böyle şeyler doğru çıkmıyor.
That's because he came here the most times.
Buraya en çok gelen o olduğu içindir.
Most times I only have to get to the sixes and they get disgusted and go away. I can imagine.
Ve ben de sana aklında tek şey olan bir kız gösteririm
Most times I bring my own.
Genelde kendi yiyeceğimi getiririm.
Most times I don't even remember their faces in the morning.
Çoğu zaman sabahları yüzlerini bile hatırlamıyorum.
But sometimes most times, there was this feeling, and I couldn't wait for him to be here with me.
Ama bazen çoğu zaman o duygu vardı ve tekrar yanımda olması için sabırsızlanırdım.
I hold the record for the most times hit by a pitch.
Atıcı tarafından en çok vurulma rekoru hâlâ bendedir.
Most times... I'd lean over the table, grab hold, and he'd let me have it.
Çoğunlukla ben masanın üstüne eğilip tutunurdum, o da vururdu.
We found a few rocky planets with hard surfaces, but they're many times more massive than Earth and contain the most hostile environments you could ever imagine.
Az miktarda sert yüzeyli kayalık Gezegenler bulduk, Fakat dünyadan kat kat ağırdılar Ve hayal edebileceğiniz en Düşmanca çevreye sahiptiler.
These ghosts are always interrupting at the most crucial times!
Hayaletler gerçekten en önemli anda araya giriyor.
" Think : this is about getting a lead on one of the most dangerous criminals of all times.
"Düşünün : Bu, tüm zamanların... "... en tehlikeli canilerinden biri hakkında...
"You can be most annoying at times."
Bazen çekilmez oluyorsun.
Well, in times like these, most people are cutting salaries, but in your case, suppose we say... 350?
Böyle bir dönemde çoğu insan maaşları kesiyor... ama senin durumunda, maaşına... 350 desek?
It's the most titanic battle of modern times!
Bu, modern zamanların en büyük kavgası.
You are about to witness a most phenomenal performance of all times, including that world-famous Ali Ben Ali.
Tüm zamanların en olağandışı performansına tanıklık etmek üzeresiniz. Karşınızda, dünyaca ünlü Ali Ben Ali.
In fact there are times when it is most desirable to be dead.
- Aldırma, Ali. Aslında bazen "ölü" olmak her şeyden iyidir.
As a matter of fact, i hate violence, but there are times when the most peace-loving simply must do it,
Ama bazen en sakin kişi bile bunu yapmak zorunda kalır.
O, treble woe fall ten times treble on that cursed head whose wicked deed thy most ingenious sense deprived thee of.
Ah belaların yedisi birden, yetmişi birden yağsın başına, senin o gül gibi aklını karartanın, kalleşçe, namussuzca işlediği cinayetle.
You know most of the times, fellows get the ideas that there is nothing much to life except, getting through what is easy and comfortable as he can.
İşini kolayca ve rahat bir şekilde görmeni sağlıyor.
In general, most paraplegic patients will, at various times, suffer all of the following symptoms :
Genel olarak, çoğu paraplejik hasta farklı zamanlarda şu semptomlara muzdarip olacaklardır :
That mother instinct comes out in me at the most unlikely times. You know, I think we've been stood up.
Bu analık içgüdüsü, içimde en olmadık zamanlarda ortaya çıkıyor.
At times I think I'm the most married man in the U.S.A.
Bazen A.B.D'deki en evli erkek benim diye düşünüyorum.
Your brother is going through hard times, like most businessmen are.
Her işadamı gibi kardeşiniz de zor zamanlar geçiyor.
The same dissension, the same belligerence, the same feuding, until you are 10,000 times more abominable in the eyes of God than the most hateful, venomous, violent, vicious...
Aynı ihtilaflar, aynı münakaşa, aynı düşmanlık, ta ki siz tanrı'nın gözünde en iğrenç, en ahlaksız en düşmanca, en günahkar, olana kadar...
We're on the threshold of the most crucial day of our times.
Çağımızın en önemli gününün eşiğindeğiz.
She says that since we got married we've only eaten three or four times at the most. So what?
Evlendiği günden beri 3-4 kere yemek yemiş!
Maybe that's inevitable, when there's only one man, one court with the power of final justice over a territory five times the size of most states.
Sadece bir adam ve bir mahkeme olduğu zaman toprakları çoğu eyaletin beş misli olan bi yerde mutlak adalet gücü ile.
I mean, most normal adolescents go through a stage of squeaking two or three times a day.
Çoğu normal yetişkin günde iki, üç kere viyakladığı bir dönemden geçer.
We work ten times harder than most people from here.
Buralı insanların çoğundan on kat daha fazla çalışıyoruz.
Two or more times a day during the most fertile hours.
Günde bir kez veya daha fazla, özellikle daha doğurgan olduğunuz saatlerde.
Now for Eastern England, Central Northern England and Northeast England. A foggy start in most places and a mostly dull misty day with rain and drizzle at times.
Doğu, Ortadoğu ve Kuzeydoğu İngiltere kesimlerine gelince çoğu bölgelerde sisli bir gün bekleniyor.
Most places will have a cloudy day and there will be rain and drizzle at times.
Genel olarak kapalı bir gün bekleniyor, ara sıra yağmur da çiseleyebilir.
But there is, of course, an element of beauty in this, and I must say that this is surely, from ancient times, one of the most enduring appeals of battle.
Fakat tabiî burada bir tür güzellik de vardır. Söylemeliyim ki bu, savaşın kesinlikle en kalıcı cazibelerindendir ve antik zamanlardan kalmadır.
Soloviev, History of Russia From the Most Ancient Times.
( Soloviev, En Erken Zamanlardan Bu Yana Rusya'nin Tarihi )
We find the subject most repellent... and we must ask you to observe this rule at all times.
Biz o olayı çok tiksindirici buluyoruz... ve senden özellikle rica ediyoruz, bu kurala kati suretle uymalısın.
There are times in life... when you think money is the most important thing that there is.
Hayatta birkez bir bile... paraya hiçbir zaman önem vermemelisin.
High on morphine most of the time. Injected himself two or three times a day.
Yüksek dozda morfini, günde iki veya üç kez damardan alıyormuşdu.
And it comes out at the most inappropriate times.
Ayrıca en uygunsuz zamanlarda ortaya çıkıyor.
I was thinking about this at home last week and I think, of all the women I've known over the last years, when I actually am honest with myself, I think I had the most relaxed times
Geçen hafta evde bunu ben de düşündüm. Eğer gerçekten kendime karşı dürüst olmam gerekirse... Son yıllarda tanıştığım kadınlar arasında en güzel en huzurlu dakikaları..... onunla birlikte geçirdim.
Times are bad for most people.
Bugünlerde kimsenin durumu iyi değil.
The Bolshevik Revolution, at the time, was the most single striking event in the history of the times, of the whole era.
Bolşevik Devrimi tüm zamanların en önemli olaylarından biriydi. Bütün çağların.
The man who fought the Guild alone several times is the only man I respect most in the 7th galaxy.
Tek başına birliğe karşı koymuş bir adam. İşte bu galakside buna saygı duyulur.
MAN 1 : In the most bizarre debut in recent times a self-styled comedian named Rupert Pupkin appeared on The Jerry Langford Show. MAN 2 :
Geçtiğimiz günün en garip olayı kendine Rupert Pupkin adını veren bir komedyenin Jerry Langford Show'a çıkmasıydı.
We also address ourselves to some of the most vital issues of our times.
Zamanımızın çok önemli olayları için de yapıyoruz.
Ladies and gentlemen, our guest is the Most Valuable Player of the National Basketball Association, six times.
Konuğumuz Los Angeles Lakers'dan... Profesyonel Basketbol Ligi'nin... en değerli oyuncusu ve...
However, for those patients, their sickness is most of times not so severe.
Bununla birlikte, bu hastalar için hastalıkları, çoğu kez çok ciddi değildir.
Sign "Gwendolyn de la Croix" three times in your most relaxed handwriting.
En güzel el yazınla üç defa "Gwendolyn de la Croix" yaz.
times 1964
times square 22
times are tough 45
times are changing 28
times a week 28
times in a row 26
times before 18
times change 49
times a day 121
times over 33
times square 22
times are tough 45
times are changing 28
times a week 28
times in a row 26
times before 18
times change 49
times a day 121
times over 33
times three 18
times are hard 26
times have changed 100
times already 25
times out of 28
times like this 17
times that 17
most wanted 16
most people don't 23
most people 94
times are hard 26
times have changed 100
times already 25
times out of 28
times like this 17
times that 17
most wanted 16
most people don't 23
most people 94
most of them 115
most definitely 69
most of all 127
most days 56
most of us 33
most interesting 19
most of the time 326
most of it 102
most important 37
most of my life 16
most definitely 69
most of all 127
most days 56
most of us 33
most interesting 19
most of the time 326
most of it 102
most important 37
most of my life 16
most impressive 32
most recently 37
most people do 23
most likely 309
most kind 19
most of' em 17
most nights 17
most probably 17
most importantly 190
most certainly 39
most recently 37
most people do 23
most likely 309
most kind 19
most of' em 17
most nights 17
most probably 17
most importantly 190
most certainly 39