One month tradutor Turco
2,111 parallel translation
One month prior to the one you made trying that exact same trick.
Sen de aynı numarayı denemeye girişmeden bir ay önce.
The doctor said he only had one month to live!
Doktorun dediğine göre sadece bir aylık ömrü kalmış!
Until your marriage ended after one month.
Ta ki bir ay sonra evliliğin bitene kadar.
She must now spend three months of every year in the underworld, one month for every seed she ate.
Artık Persephone yediği her taneye karşılık 1 ay olacak şekilde, yani her yılın 3 ayını yeraltında geçirmek zorundadır.
Seriously, Lynette, you can lose this weight in one month.
Cidden, Lynette, bu kiloları bir ayda verebilirsin.
Approximately one month ago, White Tip Cotton won a city contract to provide evidence swabs for the NYPD Crime Lab and several other departments.
Bir ay kadar önce, kanıt toplamak için tedarik edilen bir pamuklu çubuk üzerindeki parmuk parçası olay çözümü için New York Polisi ve diğer birkaç departmana yardımcı oldu.
To properly prepare and depose, I would say one month.
Düzgünce hazırlık yapmak ve ifadelerini almak için 1 aya ihtiyacımız var derim.
July, 1950 One month after the start of war.
Temmuz 1950, savaşın başlamasından bir ay sonra
Well, that was the day I learned how easy it is to hot-wire a car. One month later, I had stolen over 500 cars.
Bir arabayı düz kontakla çalıştırmanın ne kadar kolay olduğunu o gün öğrendim.
Max will rot in his coffin, and in one month, nobody will care.
Max tabutunda çürüyecek,... ve bir ay içinde herkes unutacak.
One month later, American government agents intercept a secret Nazi map.
Bir ay sonra Amerikan hükümeti ajanları gizli bir Nazi haritasını ele geçirdi.
One month later, our remaining carriers ambush the Japanese fleet near Midway Island.
Bir ay sonra, kalan uçak gemilerimiz Japon filosunu Midway Island'da pusuya düşürdü.
One month after arriving in North Africa, nurse June Wandrey's medical battalion is trailing the advancing American army near Bizerte.
Kuzey Afrika'ya ulaştıktan bir ay sonra hemşire June Wandrey'nin sıhhiye taburu Bizerte yakınındaki Amerikan ilerlemesini takip ediyordu.
Look, there's only one month left.
Bak bir ay kaldı.
Within one month of the passage of the first banker bailout bill, the press reported that over five trillion dollars had just disappeared out of the US Treasury.
İlk banker kurtarma kararının üstünden bir ay geçmişken, basın ABD Hazinesinden 5 trilyon dolardan fazla paranın kaybolduğunu rapor etti.
AII right, one month minimum.
Tamam, en az bir ay.
One month.
Bir ay.
You are going for one month, I will be bore, Why?
Bir ay içinde gideceksin. - Sıkılacağım.
For one month's work on a manuscript that's already written, Rhinehart Inc. Is willing to pay you $ 250,000, plus expenses.
Zaten yazılmış olan bir taslağın üzerinde 1 aylık çalışman için Rhinehart sana 250 bin dolar, artı masraflarını ödeyecek.
And then one month he left home and never returned.
Bir ay eve döndü ama tekrar gitmedi.
One month I spent $ 2,000 in there..
Bir ayda orada 2,000 dolar harcadım.
One of our newest associates clocked 225 hours last month alone.
En yeni avukatlarımızdan biri geçen ay tek başına 225 saat yazdı.
About a month ago, One of our quality-Control inspectors Found salmonella bacteria On a shipment of frozen dinners.
Yaklaşık bir ay kadar önce, kalite kontrol müfettişlerimizden biri donmuş gıdaların içinde Salmonella * bakterisi buldu.
A month-Iong, one-man trip to the North Pole. We agreed to help fund the expedition.
Bu keşif gezisine kaynak sağlamak konusunda anlaştık.
Wallace had to show up on the one four-month period that I'm completely overwhelmed.
Wallace, her dört ayda bir tam da işten başımı kaşıyacak vakit yokken çıkıp gelmek zorunda sanki.
♪'Twas on one summer's evening ♪ ♪ All in the month of May ♪ ♪ Down by a flowery garden ♪
d Bir yaz akşamıydı d d Tüm Mayıs boyunca d d Bir çiçek bahçesi kenarında d d Betsy'nin uzandığı... d
I was at a DEA seminar last month, uh, they were discussing making "one-pot" meth.
Geçen ay bir DEA seminerindeydim ve tek kullanımlık meth'leri tartışıyorlardı.
He performed a bunch of high profile exorcisms in the'70s, including this one in Peru, which lasted over a month.
'70lerde birçok şeytan çıkarmada yer almış. Bir tanesi Peru'da, sonuncusu ise bir ay kadar önce imiş.
I think each month should feature one male trait.
Düşündüm ki, her ay bir erkek karakter ön plana çıkarmalıyız.
See, uh, with matrix regeneration, she should have a new one in a month.
Yeniden üretme işlemiyle bir ay içinde yenisi çıkar.
Just one more month, and he'd have gotten his insurance.
Bir ay sonra kadrolu olacaktı ve bazı haklar elde edecekti.
And to make sure this was the right decision, I have enlisted one of our own to do a trial run For the last month.
- Bunun bize uygun olup olmadığını anlamak için, geçtiğimiz ay bir deneme turu yaptık Dr. Sloan'la birlikte.
That's one good-luck kiss for every month you've been in there.
O şeyin içinde geçirdiğin her ay için bir öpücük.
One that had healed within the last month.
Son bir ay içinde iyileşmiş bir yaranın içinden.
And she still does a bit, but, like, one loaf a month, and really short poems, like five or six lines and so on.
Aslında hala biraz devam ediyor, ayda bir somun ve gerçekten kısa şiirler, beş altı mısralık.
Tomorrow is our one-month anniversary.
- Yarın birinci ay dönümümüz.
Then today, I rushed out of Scrabble because I'd seen your interview where you told the world that today was our one-month anniversary.
Ve bugün de Scrabble oyununu aceleyle bıraktım, çünkü televizyondaki konuşmanı gördüm, bütün dünyaya o günün birinci ay dönümümüz olduğunu söylüyordun...
She didn't say his name, but in her interview in Spin last month, she pretty much implied that he's the one that got her hooked to begin with.
Geçen ay "Spin" deki röportajında adını söylemedi belki ama onu bu batağa sürükleyenin o olduğunu fazlasıyla ima etti.
I gave Andy his two free sex cards for the month, and he's already cashg one in.
Andy'ye bu ay kullanması için iki tane serbest seks kartı verdim. - Bir tanesini harcadı bile.
I'm only on month one of a 60-month plan.
60 aylık bir planın daha birinci ayındayım.
The money I got left is just enough for one more month of school.
Kalan son param okul masraflarına bir ay ancak yeter.
One car a month for 30,000 won.
Bir araba, ayda 30,000 won kazandırıyor.
One roll a month?
Her ay bir film mi?
- Shall we pay for one roll a month?
- Her ay bir tanesini tabettirsek olmaz mı?
This'one roll a month'thing is... is really crazy, honey - it's crazy.
- Ayda bir tane tabettirme olayı saçma. - Bazıları sanatsal olmuş.
He was... I don't know, third month, fourth month, 18, 19. Pull the other one with my free hand... take us and drop them behind these truck tires.
Toplasan dördüncü ayıydı ve 18, 19 yaşındaydı.
One speck of antimatter could power an entire city for a month.
Az bir karşıt madde, bir şehre bir aylık enerji sağlayabilir.
One month.
- 1 ay.
Next month is the 10-year anniversary of Aldous Snow Live at the Greek Theatre, which is one of the highest selling live albums of all time.
Gelecek ay, Greek Sahnesi'ndeki Aldous Snow Konseri'nin 10. yıldönümü tüm zamanların en çok satan albümü o.
The grand prize, as you all know, is 500 pesos plus a one-month contract at the Hotel Nacional.
Hepinizin bildiği üzere büyük ödülümüz 500 pezo. Ayrıca Ulusal Otel'le 1 aylık kontrat imzalanacak.
Says no one's seen her in over a month.
Bir aydır kimsenin onu görmediğini söylüyor.
one month later 23
months 1971
month 221
monthly 22
months ago 514
month anniversary 42
months later 99
months pregnant 30
months old 65
months in prison 16
months 1971
month 221
monthly 22
months ago 514
month anniversary 42
months later 99
months pregnant 30
months old 65
months in prison 16
months and 37
months now 29
month period 21
month solo mission 22
one moment please 57
one more time 797
one more 931
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
months now 29
month period 21
month solo mission 22
one moment please 57
one more time 797
one more 931
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one more minute 37
one moment 967
one more thing 865
one more round 22
one more drink 18
one more to go 21
one more game 27
one more step 47
one more stop 17
one more minute 37
one moment 967
one more thing 865
one more round 22
one more drink 18
one more to go 21
one more game 27
one more step 47
one more stop 17