English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ O ] / Over dinner

Over dinner tradutor Turco

1,740 parallel translation
Well, if that's okay to figure that out, tonight over dinner?
O zaman, akşam yemeği davetimi kabul edip, bunu söyleyebilirsiniz.
You gave me a look tonight over dinner.
Akşam yemeğinde bana bakıyordunuz.
You could make it up to me over dinner.
Akşam yemeğinde kendini affettirebilirsin.
Why don't we talk about this over dinner?
Neden bunu akşam yemeğinden sonra görüşmüyoruz?
Tell you over dinner.
Yemekten sonra anlatırım.
Are you sure you can't give me some more tips over dinner?
Yemek yerken bana başka tavsiyeler veremeyeceğinden emin misin?
But how about after that, over dinner?
Peki akşam yemeğinden hemen sonra nasıl olur?
The officers sitting here did, too. " We talked about it over dinner later.
"Burada oturan diğer subaylar da görmüşler" dedi. Gece geç saate kadar bunu konuştuk.
Over dinner?
Yemekte?
- Probably over dinner.
Muhtemelen akşam yemeğinde.
Maybe we could talk about it over dinner.
Belki yemekte konuşabiliriz.
I will explain everything over dinner.
Akşam yemeğinde her şeyi açıklarım.
One night over dinner, the conversation turned out that medical establishment had abandoned us.
Bir akşam yemekte, laf dönüp dolaşıp sağlık kuruluşlarının bizi nasıl yüzüstü bıraktığına geldi.
Eleanor, over dinner, you mentioned your fondness for cyndi lauper.
Eleanor, yemeğin ardından Cyndi Lauper'a olan düşkünlüğünden bahsetti.
Over dinner.
Bir de akşam yemeği.
I bet you clark won't feel that way After i pitch him the story over dinner tonight.
İddiaya Clark hikayeyi akşam yemekte ona söyleyince böyle düşünmeyecektir.
Maybe we should discuss it tomorrow night over dinner.
Belki bunu yarın akşam yemeğinde tartışabiliriz.
We'll talk about it over dinner.
Bunları akşam yemeğinde konuşuruz.
Yeah, over dinner.
Evet, akşam yemeği ile.
He also feels horrible for shooting you... and he would like to have you over for dinner.
Sana ateş ettiği için de kötü hissediyor ve seni akşam yemeğine davet ediyor.
Let's have you over for dinner tonight.
bu akşam yemeğe bize gelin.
They're coming over for dinner tonight.
Bu akşam yemeğe geliyorlar.
Dear God, please bless this family and let them always invite us over for dinner, because God knows my new wife cannot boil water or fry an egg.
Sevgili Tanrım, bu aileyi kutsa ve bizi hep yemeğe çağırmalarını sağla, çünkü yeni karım ne su kaynatmayı ne de yağda yumurta yapmayı biliyor.
I invited him over for dinner tonight.
Onu bu gece yemeğe davet ettim.
I don't want you losing your job over a thank you dinner.
Teşekkür yemeği yüzünden işini kaybetmeni istemiyorum.
You know, I can probably read it by Sunday, and you can come over for dinner, you know, with Kitty and I.
Herhalde pazara kadar okurum, sen de yemeğe gelebilirsin. Kitty de olur.
YOU TOTALLY FORGOT TO TELL HER I WAS COMING OVER FOR DINNER.
Yemeğe geleceğimi ona söylemeyi unutmuşsun.
He came over for dinner on Wednesday and he couldn't stop talking about you
Çarşamba akşamı yemeğe geldi ve sürekli senden bahsetti.
We've had that boy over to our house for dinner.
Akşam yemeği için evimize gelen bir çocuk vardı.
Shall we go over to Mi-sun's after dinner?
Yemekten sonra onlara gidelim mi?
I ju, uh, having a cple of friends over for dinner, this vegan girl and her ex-boyfriend, owen.
Akşam yemeğine bir kaç arkadaşım gelecek şu vejetaryen kız ve onun eski sevgilisi Owen.
She called to ask me if I wanted to come over for dinner.
Beni aradi ve aksam yemegi için beni çagirdi.
That night when he came over for dinner, my dad was still at work.
Bize yemege geldigi o aksam babam hala isyerindeydi.
You wanna come over to my place for dinner tonight?
Bu akşama bana yemeğe gelmek ister misin?
- Yes? I'm sorry to interrupt your dinner, but I'm sitting over there with my nephew -
Yemeğinizi engellediğim için özür dilerim, yeğenimle şurada oturuyorum...
Don's got me doing this, and I've been so preoccupied over my dinner with Amita's parents. So...
Don bana bunu yaptırıyor Amita'nın anne babasıyla akşam yemeği için de çok kaygılıyım...
You invite me for dinner, now you're asking me over. What's going on?
Beni buraya davet ediyorsunuz, akşam yemeği yiyoruz ve beni evinize götürmek istiyorsunuz.
- Well, dinner is not over, sir.
- Yemek henüz bitmedi, bayım.
Dinner is far from over.
Yemek buralardan uzakta.
You want to come over for dinner?
Kathy'le acaba akşam yemeğine bize gelir misin diye düşündük.
At dinner, I kept feeling that You were sent by Heaven to watch over us
Akşam yemeğinde, senin bize göz kulak olmak için cennetten gönderildiğini düşünüp durdum.
Let's talk about it over dinner, all right?
Konuşmaya yemekte devam ederiz, tamam mı?
We were having my parents over for dinner.
Anne ve babamla yemeğe çıkacaktık.
So every Christmas, Colleen would bring her friend Mr. Schwartz over for dinner, and she's make me play songs on the piano, and she would sing to him.
Bu yüzden her Noel Colleen arkadaşı Bay Schwartz'ı yemeğe çağırırdı ve bana piyanoda şarkı çaldırırlardı ve Colleen de onunla beraber söylerdi.
Well, I want to know now, so that's why I'm having you and Alex over to dinner tomorrow night.
Şimdi merak ediyorum ama, o yüzden yarın akşam Alex'le sizi yemeğe bekliyorum.
He's coming over for dinner.
Akşam yemeğine geliyor.
We haven't had them over for dinner for a long time.
Onları da epeydir yemeğe almadık.
It's over in the valley, so I thought I could just get Sonja to drop me at Lew Ashby's house tonight, and maybe we could go get dinner someplace in Hollywood.
Ben de düşündüm ki beni bu gece Lew Ashby'nin evine Sonja bırakabilir ve Hollywood'da bir yerlerde yemeğe gidebiliriz.
Come over to my house for dinner. - Okay, but I don't get off until 7. - Great, we'll have a blast.
Eğer sen Hz.İsa değilsen o zaman bu Amy Grant Cd'lerinin üzerine işememe aldırmazsın.
- I'm not hugely acquainted with matters of sexual relations, but I know there are certain things you're not supposed to do when you invite someone - over for dinner. - Like what?
Yani, cinsel ilişki olaylarından pek fazla anlamam ama akşam yemeğine birini davet ettiğin zaman yapmaman gereken bazı şeyler olduğunu biliyorum.
Speaking of, maybe we could come over to dinner tonight, you know?
Konu açılmışken, Belki bu akşam yemeğe gelebilirsin, istersen?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]