English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ R ] / Right down here

Right down here tradutor Turco

1,394 parallel translation
You're right, I did. And I think it's really important you got right down here, Agent Scully.
Derhal buraya gelmen çok önemliydi.
- Right down here.
- Çabuk buraya.
Sit right down here, ma'am.
Buraya oturun hanımefendi.
Right down here.
Tam buradayım.
Right down here.
Tam şurada.
It's right down here.
Tam aşağıda.
Go right down here.
Tam şuraya in.
Randy, Randy get down here right now.
Polis olmak konusunda bir laf daha etme! - Duydun mu? - Bunu ara.
Full perimeter wipe-down, right here, right now.
Bölge tümüyle temizlensin.
- Seth... I need you to get the manager down here right away.
Seth, müdürü derhal buraya getirmeni istiyorum.
Why should so many Irish die down south when the first war to win is not down in Dixie, but right here in these streets!
Aşağı güneyde neden bu kadar İrlandalı ölsün kazanılacak ilk savaş aşağıda Dixie'de değil, buradadır bu caddelerde!
All right, right here, let's sit down, Governor.
TEŞEKKÜRLER OTUR
Look, just get down here, all right?
Hemen buraya gelin, tamam mı?
The rat goes down here right now.
Fare şimdi burada ölecek.
I do, i feel it like right here in my head. And then it like travels down, And it's the most incredible sensation.
Sonra sanki aşağı iniyor, en inanılmaz his bu.
Put her down right here.
Şuraya koyabilirsiniz.
You should sit down because I'm here with Susan right now. And she's dying to meet you, so it's funny bumping into you.
Dinle, şimdi biraz oturman gerek çünkü Susan'la birlikteyiz.
Right, you stay here. I'm going down to the barrier.
Ben barikata gidiyorum.
- Right down here.
- İşte buraya.
We'll set charges here, here and twenty yards down there, on the right
Patlayıcıları buraya yerleştireceğiz, burası ve yirmi metre aşağıya.
Get down here right now. you maggot!
İn aşağıya şimdi kurtçuk seni!
Well, what do you say we come over here and sit down, and I'll go look for'em, all right?
Şurada biraz oturalım mı? Sonra da ben aileni ararım. Oldu mu?
Any minute now, Rosebud is going to be standing right here... looking down at you, and you're going to have one chance... to either hit it out of the park or strike out miserably.
Birazdan Gonca buraya gelecek... sana bakacak, topu parkın dışına kadar yollamak... ya da kötü şekilde kaçırmak için bir tek şansın olacak.
I'm just gonna set it down right here.
Buraya koyuyorum.
Slow down right here.
Dur şurada.
The stab wound goes down to here, right?
Bıçak yarası aşağı doğru bu tarafa geliyor değil mi?
Here's where my new Super Beeper Emporium is gonna go up, right after we rip down the flower shop, Green Meats and the rest.
İşte yeni Süper Çağrı İmparatorluğum burada olacak, çiçekçi, Yeşilci Kasap ve ötekileri yıkıldıktan sonra.
The blood was running down the decks from all the wounded men that were piled dead, dismembered, still alive right over here probably from this huge shell explosion that was aft by the turret.
Güvertenin üzerindeki yaralı ve yığınlar halindeki ölü askerlerin kanı güverteden aşağı akıyordu. Uzuvları kopmuş, parçalanmış olanlar hala burada, tareti vuran merminin büyük patlamasına kadar muhtemelen yaşamışlardı.
All right, let's break down the hide and didi out of here.
Pekala, perdeyi çıkarıp buradan gidelim.
Bring Jack Bauer down here right away.
Jack Bauer'ı hemen buraya getirin.
He took off here and he came down here, right? Yeah.
Buradan havalandı ve buraya düştü, değil mi?
All right, we'll take over from here - unless you want be stuck in a six-hour decontamination hose-down.
Pekala, altı saat boyunca, kimyasal maddelerden temizlenmek için sulanmak istiyorsan, burada kalabilirsin.
But most of the time, we never stop to think... they were right here in this room... you know, walking down these very halls, sleeping in these beds... dancing at parties.
Ama çoğu kez... burada, bu odada oturmuş olduklarını... bu koridorlarda yürümüş... bu yataklarda yatmış... partilerde dans etmiş olduklarını... düşünmeden edemiyorsun.
- Let's sit down right here.
- Şuraya oturalım.
Great. Put it down right here.
Mükemmel, hemen şuraya koy.
If he was here right now, he would insist that I lie down.
Şimdi burada olsaydı, uzanmam için ısrar ederdi.
Thank you. There you go. And I will just sit down right here.
Ve ben de şuraya oturacağım.
Now, look, I'm gonna throw something out here. Now, don't shoot it down right away.
Bak, şimdi ortaya bir fikir atacağım.
You're gonna get down on your knees right here?
Burada dizlerinin üzerine mi çökeceksin?
All right, when they get here, I want you to tell them... that you saw me, and you spoke to me... and I said that I was gonna be hiding... in the ravine down by Willow Road.
Tamam, buraya geldiklerinde, Onlara diyeceksin ki... beni gördün, ve benle konuştun... ve benim Willow Yolun'a... doğru saklandığımı söyleyeceksin.
Zandra, please sit down right here Thank you
- O zaman haklı sinirimle dolu.
It's been a little hectic down here, right, cuz?
Buralar biraz hareketli değil mi, kuzen?
Get down right here, right here.
Buraya yat, yat dedim buraya.
It's funny that you're down here asking me this right now.
Buraya gelip bu soruları bana sormanız komik.
Down here, space and time are so twisted and distorted that the conventional ideas of left and right,
Burada, uzay ve zaman o denli birbirine girmiş ve karışmıştır ki, sol ve sağ,
It drops down right here, 1000 meters short of 21.
Buradan iniyor, 21'e 1000 metre kala.
I'm not having to look down much, I can see it happening right up here The Kasauli Tigers are falling apart and the children refuse to come down. They're scoring the baskets right up there in the air... teasing the grown ups all the way.
... burdan, aşağıda olanların ancak görebildiğim kadarını aktarabiliyorum Kasauli Kaplanları bir yana çocuklar bir yana düşüyor topu potaya basıp basket yapıyor adeta yetişkinlerle dalga geçiyorlar oyuna hakim oldular.
We are trapped in a broken-down school bus out on east 9... and something is going to kill us... if we don't get help out here right away.
Doğu 9 otobanında arızalı bir okul otobüsünde... mahsur kaldık ve yardım gelmezse... bir şey bizi öldürecek.
- Right on down here.
- Tam oraya aşağıya.
Now I am not gonna sit here and watch you go down like this, not while you living under my roof so you tell me right now... are you going to keep racing?
Şimdi burada böyle oturup senin böyle yaşamanı izleyemem. En azından benim çatımın altındayken olmaz. Şimdi bana söyle..
So if we just go on down the road here, are we going in the right direction?
Bu yoldan dümdüz gidersek doğru mu gitmiş oluruz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]