Something happened to you tradutor Turco
995 parallel translation
I thought something happened to you.
Başına bir şey geldiğini sandım.
Something happened to you?
- Bir şey mi oldu?
Now, can you remember one particular time... when something happened to you when you were under there?
Evin altındayken başına gelen özel bir şey özel bir an hatırlıyor musun?
I thought something happened to you.
Sana bir şey oldu sandım.
I mean, just supposing something happened to you.
Yani, ya başına bir şey gelecek olursa?
If something happened to you, I -
Eğer size birşey olursa, ben...
Something's happened to you.
Sana bir şey olmuş.
It was kind of awful waiting, wondering if something had happened to you.
Başına bir şey geldiğini düşünerek beklemek korkunçtu.
Miss Elizabeth, I'm afraid something has happened to disturb you.
Bayan Elizabeth, sanırım... sizi üzecek birşey olmuş.
- Something must've happened to you.
- Sana bir şey olmuş olmalı.
And you, Father, something's happened to you.
Ve sen baba, sana da birşeyler oldu.
Well, something must have happened to you.
O zaman, sana bir şeyler olmuş olmalıydı. Evet, Kitty,
I was afraid something might have happened to you.
Başına bir şey gelmiş olmasından korktum.
No, something much more wonderful has happened to me. Where did you get that money?
Hayır, daha harika bir şey oldu.
Of course, if turn my back on you... carelessly like... and you happened to grab my blackjack... and conk me over the dome with it... that would be something else.
Tabii olur da dikkatsiz bir şekilde arkamı döner ve sen de copumu alıp bana vurarak küt diye bayıltırsan bu bambaşka bir şey olurdu.
Do you suppose something happened to him?
Başına bir şeyler gelmiş olabilir mi?
Say it didn't work... say something happened to me... they can't pin a thing in this world on you.
İş yaramadığını söyle başıma bir şeylerin geldiğini söyle senin üzerine bir şey yıkamazlar.
Well, I suppose something pretty awful must have happened to him... don't you?
Sanırım ona çok kötü şeyler olmuştur, değil mi?
I was beginning to think something had happened to you.
Başınıza birşey geldiğini düşünmeye başlamıştık.
Oh, from what you said at first I was afraid that something had happened to stop them in their useful course.
Başta dediğine bakarsak korkarım ki onların iyi gidişatını durduran bir şey olmuş.
I thought that something terrible had happened to you.
Başına korkunç bir felâket geldiğini düşündüm.
"But since Peter's already told you what has happened to us... I feel I must add something by way of explaining Peter's side of the case."
"ama Peter aramızda olan biteni sana anlattığı için... olayın Peter tarafına ait kısmına ekleyeceğim bazı şeylerin olduğunu hissediyorum"
Something that happened to you, and with whom?
Daha önceden böyle bir şey yaşamışsın. Kiminle?
I was fearful something had happened to you.
Benim korkum sana bir şey olmasından.
You were gone so long, I thought something might have happened to you.
Gezintin O kadar uzun sürünce,.. ... sana bir şey olduğunu sandım.
You know what, Sheriff? I just happened to think of something.
Biliyor musunuz Şerif az önce aklıma ne geldi?
Only... something happened to me... something unexpected as the things you told me.
Sadece... bana bir şeyler oldu... Anlattığın şeylerle ilgili beklenmedik şeyler.
Tell me, Talbot, when Fenton comes down tomorrow... if something happened to me in the meantime, a fatal accident, say... do you think he'd let you continue with the Slade Saunders books?
Söylesene Talbot, Fenton yarın geldiğinde misal başıma ölümcül bir kaza gelse sence Slade Saunders kitaplarını devam ettirmene izin verir mi?
I wanna tell you people something that happened this morning just before the sun was ready to come up.
Size, bu sabah güneş doğmadan hemen önce başıma gelen bir şeyi anlatmak istiyorum.
You see, something happened to that insecticide after it was in your system.
Bünyenize aldıktan sonra böcek ilacına bir şey olmuş.
You know, I just happened to think of something.
Bilirsin, Her nasılsa aklıma bir şey geldi.
Something good must have happened to you.
Sana iyi bir şey olmuş olmalı
You're swell and I don't Want to hurt you, but something's happened.
Sen harika bir kızsın ve seni kırmak istemiyorum ama bir şey oldu.
You think something's happened to him?
Başına bir şey mi geldi diyorsunuz?
Today, something happened I've got to tell you about.
Bugün size anlatmam gereken bir şey oldu.
You asked me to call you if something unusual happened.
Alışılmadık bir şey olursa aramamı istemiştiniz.
Perhaps it will help you to understand if I tell you something that happened to Nicholas when he was just a boy.
Nicholas daha küçük bir çocukken başına gelen bir olayı anlatırsam belki anlamanıza yardımcı olur.
He called from the country place, and he said something terrible had happened, and he wanted you to come right out.
Kır evinden aradığını söyledi. Söylediğine göre çok kötü bir şey olmuş ve derhal oraya gitmeliymişsiniz.
I was worried something had happened to you.
Sana bir şey oldu diye kaygılanmıştım.
I just wondered if you might have happened to overhear something.
Belki kulağınıza bir şey çalınmıştır diye sordum.
My name is Beverly Boyer and I'd like to tell all of you lovely people about something that happened at my home the other afternoon.
Benim adım, Beverly Boyer siz, değerli tüm insanlara geçen gün öğleden sonra evimde yaşadığım bir şeyi anlatmak istiyorum.
But now I'm calling up to tell you something terrible has happened.
Ama şimdi çok kötü bir şey olduğunu söylemek için arıyorum.
I was afraid something had happened to you.
Bu sabah, gazetede seni göremeyince başına bir şey geldi sandım.
You look as if something unpleasant has happened to you.
Bir şeyden rahatsız olmuş gibisin.
Is it about something that really happened to you?
Gerçekten başından geçen bir şey hakkında mı?
L mean, did you ever try to go back in your memory and think back about something that happened a long time ago?
Yani eski hatıralarına dönüp, yıllar önce olmuş bir şeyi hatırladığın oldu mu?
Excuse me. I know something happened to my face, but is it, you know...?
Affedersiniz.
I was only worried in case something had happened to you.
Seni merak ettim.
Do you think something happened to the Antares, Charlie?
Sence Antares'e bir şey olmuş olabilir mi?
Something happened to me just now that you won't believe.
Şimdi olanlar hakkında söyleyeceklerime inanamayacaksınız.
I was worried something might have happened to you.
Sana bir şey olmasından endişelenmiştim.
something happened 421
something happened to me 28
something happened to him 21
to you too 24
to you 1078
to your 24
to your positions 16
to your knowledge 54
to your health 109
to your place 20
something happened to me 28
something happened to him 21
to you too 24
to you 1078
to your 24
to your positions 16
to your knowledge 54
to your health 109
to your place 20
to your left 71
to your mother 18
to your family 22
to your right 61
to your father 32
to yourself 36
something went wrong 81
something 1990
sometimes 3655
sometime 130
to your mother 18
to your family 22
to your right 61
to your father 32
to yourself 36
something went wrong 81
something 1990
sometimes 3655
sometime 130
something came up 177
something's happening 161
something's not right 271
something like that 1529
something on your mind 83
something bad happens 16
something special 67
something's wrong here 34
something wrong 855
something's wrong 881
something's happening 161
something's not right 271
something like that 1529
something on your mind 83
something bad happens 16
something special 67
something's wrong here 34
something wrong 855
something's wrong 881