Stay here tradutor Turco
29,150 parallel translation
I could stay here all night.
Bütün gün yapabilirim.
Grandfather told us to stay here.
Dedem burada kalmamızı söyledi.
His face has a scar, did he stay here?
Yüzünde yara var, burada mı kaldılar?
Stay here.
Burada kalın.
- Look, I was thinking. If I can stay here, I could be an asset in the business.
Bak, düşünüyordum da burada kalabilirsem, size işte değerli bir hizmet verebilirim.
So just stay here and relax.
Sadece burada kalıp dinlen.
- Then stay here, I'll go get it
- Burada bekle, ben getireyim.
Stay here, don't go anywhere, hear me?
Burada dur, bir yere gitme, duydun mu?
You're welcome to stay here as long as you need.
İstediğin kadar burada kalabilirsin.
There's no way of asking you to stay here that doesn't end with you yelling at me, is there?
Senden burada kalmanı istersem bana bağırmama ihtimalin yok değil mi?
Yeah, why don't you stay here and get the warrant.
Siz burada izni çıkartmaya bakın.
I'll stay here and protect the poor lady!
Ben bu zavallı kadını koruyayım!
I told you that you could stay here until I figured out how to reconcile my deal with Dad, and now I have.
Babamla olan anlaşmamdan çıkar bir yol bulana kadar burada kalabilirsin demiştim... -... ve bir yolunu buldum da.
I told you that you could stay here until I figured out how to reconcile my deal with Dad, and now I have.
Babamla olan anlaşmamdan bir çıkar yol bulana kadar burada kalabileceğini söyledim. Ve bir çıkar yol buldum.
You think letting Mom stay here on earth doesn't affect us all?
Annemizin dünyada kalmasına izin vererek bizi işlerin düzeleceğini mi sanıyorsun?
Then you stay here.
O zaman burada kal.
You stay here.
Sen burada bekle.
Look, you say you want to stay here on Earth, to live with your sons, right?
Dünya'da çocuklarınla yaşamayı istediğini söylüyordun, değil mi?
You told her you want to stay here on Earth.
Ona dünyada kalmak istediğini söyledin.
I disagree with you wholeheartedly about wanting to stay here.
Burada kalman konusunda sana hiç katılmıyor olabilirim.
May- - maybe, uh, you should stay here.
Belki sen burada kalmalısın.
You wanna stay here and, uh, scan the farm for EMF, you go right ahead.
Sen burada kalıp çiftliği EMF ile tara.
Stay here.
Burada kal.
Cass, stay here. Keep an eye on him.
Cass burada kalıp ona göz kulak ol.
Stay here. We got this.
Biz hallederiz.
I want to stay here with you, Mom.
Burada seninle kalmak istiyorum anne.
But I know this isn't the first time you've lied to us, so we're gonna stay here -... until you tell us what's going on. - This isn't an interrogation.
Ama bunun bize ilk yalan söyleyişin olmadığını da biliyorum o yüzden sen bize neler olduğunu anlatana kadar buradayız.
She seemed upset, I think she was lost... maybe, so I let her stay here a while.
Üzgün görünüyordu. Kaybolduğunu düşünmüştüm o yüzden bir süre kalmasına izin verdim.
You should stay here.
Burada kalmalısın.
They stay here even during winter, do they not?
Kışın da burada duruyorlar, değil mi?
You can't stay here.
- Burada kalamazsın.
Girls, stay here and clean up.
Kızlar, burada kalıp ortalığı toplayın.
I want to stay here.
Burada kalmak istiyorum.
Well, you can't stay here forever, right?
Burada sonsuza kadar kalamazsın, anlaştık mı?
You can stay here or you can walk to your supply camp...
Ya burada kalırsın ya da yüreyerek kamp alanına gidebilirsin...
She can stay here in Seoul with me.
O burada, Seul'da benimle kalamaz.
It'll be safer for you to stay here.
Burası senin için daha güvenli.
Please stay here.
Lütfen burada kal.
You... stay here.
Sen... burada kal.
But he can't stay here.
Ama burada kalamaz.
Stay here.
Burada bekle.
No, we try to keep the outside world on the outside during your stay here.
dış dünyayı dışarıda tutmaya çalışıyoruz.
I can't stay here forever.
Burada kalamam.
Anderson, Hague, I want you to stay here and help them torch the food, keep them calm and reassured.
Anderson, Hague, burada kalmanızı ve yiyecekleri yakmanızı onları da sakinleştirip güvence vermenizi istiyorum.
I will stay here and guard the shuttle in case we need a quick escape.
Sen öyle yap.
Hey, girls, can Barbara and me stay down here tonight?
Kızlar bu gece Barbara ile birlikte burada kalabilir miyiz?
You just stay right here, I'm gonna get someone. I'm leaving.
- Burada bekle, birilerini çağıracağım.
Sweetie, stay right here.
Tatlım, burda bekle.
We can either stay down here and wait to die, or we can take our chances up there.
Ya burada kalıp ölmeyi bekleyebiliriz ya da orada şansımızı deneyebiliriz.
Let's just stay out here.
Buradan uzaklaşalım.
You just stay in here alone, see how long you last until you're too scared to continue.
Sadece burada tek başına otur ve devam edemeyecek kadar korkacak duruma gelmeden ne kadar dayanabileceğine bir bak bakalım.
stay here with me 38
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20