Successful man tradutor Turco
172 parallel translation
Then your father was a very successful man.
Öyleyse babanız çok başarılı bir adammış.
This is my stronghold, Holmes, equipped with all the modern conveniences of a successful man in my profession.
Burası benim kalem Holmes. Benim kalitemde, başarılı bir adamın tüm rahatlığı düşünülerek tasarlandı.
Mr. Berger is a very successful man.
Bay Berger, çok başarılı birisi.
The successful man is self-confident, but not aggressive
Başarılı insanlar kendilerine güvenen, ancak agresif olmayan insanlardır.
The successful man is prepared to acknowledge his failings
Başarılı insanlar, olası başarısızlıklarına karşı hazırlıklıdırlar.
Was he a successful man?
Başarılı biri miydi? Hayır.
The successful man.
Başarılı adam.
Don't you think a film about a successful man would have more impact?
Sizce başarılı bir kişi hakkındaki bir film daha çok etki yaratmaz mıydı?
He was the most successful man on the force.
Fakat o birlikteki en başarılı adamdı.
I'm a successful man.
Ben başarılı bir adamım.
Despite your present financial situation, you clearly have all the cleverness that makes a successful man.
Mevcut finansal zorluklarınıza rağmen... sizi başarılı bir adam yapan çok parlak bir zekaya sahipsiniz.
And my goal... My goal is to work for a powerful, successful man... Who makes lots of money...
Ve hedefim... hedefim de çok para kazanan güçlü ve başarılı bir erkek için çalışmak.
And that does not make me one ofthese women who is married to a successful man and has dedicated her life to him and her children, and then has to validate herself as a human being, because her children are leaving her, by studying photography or opening an art gallery or going into interior design in her husband's office.
Ve bu beni, başarılı bir erkekle evli olan kadınlardan biri yapmaz, ayrıca hayatını kocasına ve çocuklarına adayan ve sonra da çocukları ondan ayrıldığı için, kendini insanoğlu olarak kabul etmek zorunda kalan, fotoğrafçılık çalışarak ya da bir sanat galerisi açarak çalışan ya da kocasının ofisinde iç dizayn işine giren bir kişi yapmaz.
Behind every successful man is a woman who didn't marry me.
Her başarılı erkeğin arkasında benimle evlenmemiş bir kadın vardır.
I am by most measures a successful man.
Ben, dünyadaki en başarılı, insanlardan biriyim.
A successful man.
Başaralı bir adam.
I had to return as a successful man with money in my pocket.
Cebim parayla dolu, başarılı bir adam olarak dönmek zorundaydım.
Well, you see a successful man like me has limitations.
Şey, bak, benim gibi başarılı birinin de sınırları var.
You're a charming, successful man.
Sen artık çekici ve başarılı bir adamsın.
And a young woman, Iike yourself looks for a successful man like Jason because she wants to feel safe.
Ve senin gibi genç bir kadın Jason gibi başarılı bir erkek arıyor çünkü kendisini güvende hissetmek istiyor.
ANYWAY... I FINALLY FOUND A STRAIGHT, SINGLE, SUCCESSFUL MAN.
Her neyse nihayet doğru düzgün, bekar ve başarılı birini buldum.
I met a man who's really rich and successful.
Çok başarılı ve zengin bir adamla tanıştım.
About a poor man that deceived the girls into helping him to become successful.
Hikaye, kendisine yarım eden kadınları aldatan fakir bir adam hakkında.
Then with the Wright brothers first successful conquest of the air man truly became. Master of the World.
Daha sonra Wright kardeşlerin gökyüzünü başarıyla ilk kez fethetmesinden sonra insanoğlu gerçekten de dünyanın efendisi oldu.
Not in these hereabouts. Just because a man's successful is no reason...
Saf, sert altın tamam.
Our task : Transport down a man I've known for 15 years and if we're successful, maroon him there.
Bizim görevimiz - 15 yıldır tanıdığım bir adamı yüzeye indirmek ve başarılı olursak orada terk edip geri dönmek.
See how successful the poor man is.
Zavallı adam ne kadar da başarılı, dikkat et.
That man was a successful encyclopaedia salesman.
Bu adam, başarılı bir ansiklopedi satıcısıydı.
Despite the recent and incredibly permissive laws... which protect the guilty man more than the innocent... the restraining measures of our police force are successful... in keeping at an acceptable minimum the outbreak of delinquency... in a city, or in a society, where protest movements, drugs... and a desire for wealth... are actually regarded as legitimate goals.
Son günlerde, kanunlara, suçluyu masumdan daha çok koruyan... kanunlara, ve polis birliklerinin yasaklama emirlerine rağmen... suç işleme oranında patlama oldu. Polis bu konuda minimum başarı sağlıyor. Bir şehirde yada bir toplumda yapılan... protesto yürüyüşleri, ilaç ve para için yapılan gösteriler... aslında kabul edilebilir hedeflerdir.
Well, to be married to a man who's successful, rich, handsome...
İyi bir adamla evli olmak başarılı, zengin ve yakışıklı...
I have piece of work for both of us which if we bring to a successful conclusion, will in itself justify a man's life on this planet.
Bu gece ikimize biraz iş çıktı. Eğer bunu başarıyla sonuçlandırırsak, gerçekler bu gezegendeki bir adamın hayatını temize çıkaracak.
I said it once, and I'll say it again... I don't care how rich or successful a man is... if he don't got an education, he's got nothing.
Bir kere söyledim, bir kere daha söylüyorum bir adamın zengin ya da başarılı olmasına bakmam eğitimi yoksa o bir hiçtir.
Jason, I said it before and I'll say it again. I don't care how rich and successful a man is. Without an education, he's nothing.
Jason, bir kere söyledim, bir kere daha söylüyorum bir adamın zengin ya da başarılı olmasına bakmam eğitimi yoksa o bir hiçtir.
For a man, a successful career is the most important thing all the rest is meaningless
Bir erkek için başarılı bir kariyer her şeyden önce gelir. Gerisi hikâye.
Let's say there's this man who's very successful.
Hikayenin merkezinde çok başarılı bir adam var.
The house is proud to present the star of our show, the late sick man and almost corpus delicti, back from a successful tour of the Caribbean,
Müessesemiz şovumuzun bir numaralı starını sunmaktan kıvanç duyar,... hasta, rahmetli ve neredeyse bir cenaze olan adam,... Karayiplerdeki turundan başarıyla döndü,
And if he's successful, you'll be sued for allowing a crazy man to see his wife in another man's arms.
Ve başarılı olursa, sana dava açılacak, deli bir adamın, karısını başka bir erkekle görmesine izin verdiğin için.
Uh-huh, speculators when successful frequently are, Sir James, what further information can you give us about the man?
Uh-huh, vurguncular başarılı olduklarında sık sık böyle olur, Sir James. Adam hakkında bize verebileceğiniz farklı bir bilgi varmıydı?
Suicide number 137 of this year, in this city was neither a destitute, nor a lonely man but a successful executive with a loving family and 40 million dollars in the bank.
Bu senenin 137. intihar eylemcisi, ne yoksulluk ne de yalnızlık yüzünden intihar etti. O, mutlu bir ailesi ve bankada 40 milyonu olan başarılı bir idareci.
Desperate girls, coming from everywhere trying anything to land a college man before he becomes successful and realizes he can get a much better and bustier girl.
Dört bir yandan gelen ümitsiz kızlar. Üniversiteli adamları başarılı olup, çok daha iyi ve güzel bir kız bulabileceklerini fark etmeden önce kapaklamak için ellerinden geleni yaparlar.
He was a man who was young, happy and successful.
Genç, mutlu ve başarılı bir adamdı. Ölüm aklında yoktu.
They think he's been a successful hit man for years.
Onun yıllardır çok başarılı olduğunu düşündüler.
If a man wants to be successful in this business, he has to make alliances.
Bir iş'te başarılı olmak isteyen biri ittifak kurmak zorundadır.
Sir, I may not be the smartest man in the world or the most successful but I love your daughter and I would give my life for her.
Dünyadaki en zeki ya da en başarılı erkek olmayabilirim ama kızınızı çok seviyorum ve onun için her şeyi yaparım efendim.
The man with Thufir is Esmar Tuek, smuggler, highly successful.
Nasıl tanımam? Thufir'in yanındaki Esmar Tuek, kaçakçı, oldukça da başarılı.
If you're a successful single woman in this city, you have two choices : You can bang your head against the wall and try and find a relationship... or you can say "screw it," and just go out and have sex like a man.
Bu şehirde kariyer sahibi, bekar bir kadınsan, iki seçeneğin var, kafanı duvarlara vurup bir ilişki peşinde koşarsın... yada'siktiret'deyip, bir erkek gibi seks yapmaya başlarsın.
And here's another man with reason to celebrate the composer of "Gloomy Sunday", a wildly successful recording
Ve övülmeye değer bir başka erkek. "Hüzünlü Pazar" ın bestecisi, çok başarılı bir plağın sahibi.
- No, more than just successful, man.
- Başarılıdan da öte.
Dr. Weil, psychiatrist and sexologist, got to know a Casanova or Don Juan, a man who may be even more successful, the Cavalieri of seduction...
Dr. Weil, psikiyatrist ve sexologist, Casanova veya Don Juan'dan daha başarılı birini bulmak istiyordu. İhtirasın şövalyesi...
The man with Thufir is Esmar Tuek, smuggler, highly successful.
Thufir'in yanındaki Esmar Tuek, kaçakçı, oldukça da başarılı.
I'm thinking you don't fancy Chantal hanging out... with a handsome, successful younger man.
- Düşünüyorum da, herhalde... Chantal'ın yakışıklı, başarılı genç adamlarla olmasından... -... hoşlanmıyorsundur, değil mi?