English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / Take a guess

Take a guess tradutor Turco

715 parallel translation
- Well, uh - - Take a guess.
Bir tahmin et.
- Take a guess.
- Tahmin et.
Take a guess.
Tahmin et.
I'll take a guess and say your name is Mattie Ross.
Bir tahminde bulunayım. Bence senin adın Mattie Ross.
Would you like to take a guess how old I am?
Kaç yaşında olduğumu tahmin etmek ister misiniz?
- Just take a guess where they are.
- Bir tahminde bulunun.
Take a guess!
tahmin et!
- Take a guess.
- Bir şey söyle.
- Who? - Take a guess.
- Bir tahmin et.
- Can't you take a guess?
- Tahminde bulunamaz mısınız?
You can't take a guess for another two hours?
Tahminde bulunmanız iki saat mi sürer?
Can you take a guess?
Tahminin var mı?
- Well, just take a guess.
- Tahmin et.
Well, take a guess.
- Tahmin yürütün.
Come on, Al, take a guess.
Haydi Al, tahmin et.
Goddamn it, take a guess.
Kahretsin, Bir tahminde bulun.
I guess I'll just go take a look.
Gidip bakacağım.
I really don't want no lemons, but I guess it won't hurt if I take a look.
Limon istemiyorum ama bir bakmaktan zarar gelmez.
I guess I'd better take care of Pard, then, if you're going to a movie.
Eğer sinemaya gideceksen, sanırım Pard'ı benim almam daha iyi olur.
I guess I can take it for a day or so.
Sanırım birkaç gün için dayanabilirim.
In that case, I guess I'll take a chance.
Bu durumda, şansımı deneyeceğim.
I guess you'd better take a swing at my chin and have a look at those notes.
Bence elimdeki notlara bakmalısın.
I guess I'll take a look around.
Sanırım çevreye bi göz atsam iyi olacak.
In that case, I guess I should take a hint.
Öyleyse, benim anlamam lazım.
I guess they all want to see me take a shower.
Sanırım herkes benim duş aldığımı görmek istiyor.
I GUESS I JUST MADE A MISTAKE. McGovern : TAKE IT FROM ME, I DON'T BELIEVE IT.
Vinnie Harold'dan hızlı silah kullanmak teknik olarak mümkün değil.
I'll take a third of your hole in the sand. And I guess I've got to buy you, too.
Delik ceplerinin üçte birini alacağım gibi gözüküyor, ve sanırım seni de beraberinde.
I guess he thought it was a good joke to take the name of the man who sentenced him.
Sanırım iyi bir kendisini mahkum eden adamın adını almanın iyi bir şaka olduğunu düşündü.
He decided to take a gamble on culture, I guess.
Kültür üzerine kumar oynamaya karar verdi, sanırım.
I guess I better take a look at that leak.
Sanırım şu sızıntıya baksam iyi olur.
I guess we'd better take a listen.
En iyisi bir dinleyelim bakalım.
- I guess I'll take a bath.
- Sanırım banyo yapacağım.
Tell them to take a good guess, but clear that board, lieutenant.
Herkes neler olduğunu soruyor. Sıkı bir tahmin yapmalarını söyle onlara.
I guess I'll go and take a shower.
Gidip bir duş alacağım.
I would take a shrewd guess... that you are the housekeeper, right?
Sanırım siz... hizmetçisiniz Öyle değil mi?
Didn't you ever venture a guess somebody might take a peek?
Birinin seni gözetleyebileceği hiç aklına gelmedi mi?
Well, I guess I better take a look at this air duct.
Havalandırma kanalına baksam iyi olacak.
Let me take a wild guess.
Dur bir tahmin edeyim.
Yep, I guess I'm just a take-charge kind of guy, a man of vision and of scopes, know what I mean?
Evet, bu tarz gençlerin sorumluluğunu aldığımı tahmin ediyorum, adamın vizyonu ve amacı, ne demek istediğimi anlıyor musunuz?
Take a wild guess.
Tahmin et bakalım.
Then I guess I'll take a walk.
Öyleyse yürüyüşe çıkarım.
- I could take a wild guess.
- Bana sorsaydın ya.
I guess he just don't know how to take care of a good thing once he's got it.
Değerli bir şeye sahip olduğunda onu nasıl elde tutması gerektiğini bilmiyor.
I guess I'll take a cold shower and start all over again.
Sanırım soğuk bir duş alacağım ve tekrar başlayacağım.
Take a wild guess. You know?
Bulunmayacak mısın?
Just take a look. I guess you fall from heaven.
Vay cidden benim için topluyorsun.
And just take A few of his cows. I guess what I'm trying to say is,
Yani demek istiyorum ki, sana Kid diyorlar...
Guess we'll take a look at that girl who crawled down off the mountain.
Sanırım dağdan düşen kıza bir bakacağız.
I guess I have to learn how not to take a crap when the sirens go off.
Sanırım sirenler çalmaya başladıktan sonra panik yapmamayı öğrenmem gerek.
I guess that's a risk I have to take.
Sanırım bu riski göze almalıyım.
Take a wild guess.
Tahmin et.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]