English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / To watch

To watch tradutor Turco

18,759 parallel translation
Pack me off to watch Wheel of Fortune and drool with other unloved old people.
Beni Çarkıfelek izleyeyim ve diğer sevilmemiş yaşlılarla çürüyeyim diye.
Can you imagine what it's like to watch your parents love indiscriminately when you have no one for yourself?
Kimse senin yanında değilken ebeveynlerinin gelişigüzel sevişmelerini izlemenin nasıl bir şey olduğunu hayal edebiliyor musun?
I want him to watch you die for what he did to Marcos.
Marcos'a yaptıkları için seni ölürken görmesini istiyorum.
He wanted you to watch me die because of what you did to Marcos?
Marcos'a yaptıkların yüzünden beni ölürken görmeni istedi.
I thought I could put it behind me, but then he brought in some kids in to watch practice.
Ardımda bırakabileceğimi sandım ama sonra izlemek için bazı çocukları getirdi.
I'm supposed to watch the kids.
- Çocuklara göz kulak olmalıyım.
Not having to watch that.
- Seninki izlemek zorunda olmamak.
Uh, I need you to watch the kids for a few hours.
Birkaç saatliğine çocuklara göz kulak olman gerek.
If I don't fix this, it's my curse to watch my sisters die.
Bunu düzeltmezsem kardeşlerimiz ölümünü izlemek benim lanetim olacak.
You didn't have to watch.
Olanlara sahit olmak zorunda kalmadiniz.
I didn't get you here just to watch you die.
Seni buraya ölmeni izlemek için getirmedim.
What's about to happen is gonna be hard to watch.
Biraz sonra olacakları izlemek zordur.
And then this one if you want to change the channel, if you want to watch something different.
Bununla da farklı bir şey izlemek istersen... -... kanalı değiştirebilirsin.
Because I like to watch things crumble and fall.
Bir şeylerin yıkılıp dağılmasını seviyorum çünkü.
You need to watch where you're going!
Nereye gittiğine bak önce!
I'm here to stay, Ruby, and you get to watch me burn your world to the ground.
Burada temelli duracağım Ruby sen de dünyanı yakıp kül etmemi izleyeceksin.
You get to watch me break him.
Onu parçalara ayırmamı izleyeceksin.
You have to watch it on a video because I'm overweight and old?
Bunu videoda izlemek istiyorsun çünkü ben kilolu ve şişman mıyım?
The show's on at 5 : 00 tonight if you want to watch at your house or my house.
Şov saat 5 te ister senin evde ister benim evde izleyelim.
No, it's the kind where you have to watch the whole fucking thing.
- Yok, hepsini izlemen gereken türden.
You're the guy who worked at Value Stop with me, and, we used to watch Monday Night Raw together.
Benimle Value Stop'da çalışan adamsın sen ve Pazartesi geceleri RAW izlerdik.
The San Diego Union-Tribune called me, "A talent to watch."
San Diego Union-Tribune "Seyredilecek bir yetenek." dedi.
[sighs] When I was a kid, I used to watch you on TV. And you know I didn't have the best family.
Çocukken seni TV'de izlerdim ve biliyorsun ki iyi bir ailem yoktu.
But, for half an hour every week, I got to watch this show about four people who had nobody, who came together and became a family.
Ama her hafta yarım saat, kimseleri olmadığı halde bir araya gelip aile kuran dört kişinin anlatıldığı o diziyi izlerdim.
I don't want to watch "Star Wars" anymore than I...
'Star Wars'u izlemek istemiyorum...
This is a fetal heart-rate monitor, and that's a to-co to watch her contractions.
Bu fetal kalp atışı monitörü. Bu da kasılmaları izlemek için.
As an understudy, all I get is to watch
Bir dublör olarak, edindiğim izlenime göre
I know you're in a hurry to go to the bar to watch football, but first I want you to put the kids to bed.
Barda maç izlemek için acele ettiğini biliyorum ama önce çocukları yatırmanı istiyorum.
It will be a privilege to watch you work.
Sizi çalışırken izlemek büyük bir ayrıcalık olacak.
Well, it's just that everyone's afraid to watch the cartwrights die.
Herkes arabacıların ölüşünü izlemekten korkuyorlar.
Oh, well, you know, I'm in here every day, and I like to watch the birds who flap through, kind of see what their progress is like.
Oh, yani her gün burdayım, ve uçan kuşları seyretmeye bayılıyorum, ne yapıyorlar diye bakıyorum.
You know, we were just talking about trying to watch this fight, but it's, uh, pay-per-view, so it's a little expensive.
Biz de şu maçı izlemeyi düşünüyorduk ama ücretli yayın olduğu için biraz pahalı.
First, you boys need to watch the roughhousing.
İlk olarak, kavga gürültüye dikkat etmeniz gerek çocuklar.
And, uh, you ladies, if you're gonna be out here in the middle of the night, you need to watch where you're walking.
Sizse hanımlar gecenin bir yarısı dışarıda olacaksanız adımınızı attığınız yere dikkat etmelisiniz.
You realize that I'm learning an alien coding language in the same amount of time it takes to watch an episode of Doctor Who, right?
Yabancı bir kodlama dilini öğrenmem Doctor Who'nun bir bölümünü izlememle aynı zamanı alıyor, farkındasınız değil mi?
All we need is to find the right line of code from the data Reade cloned from his watch and... there we go.
Tek yapmamız gereken Reade'in saatten kopyaladığı doğru kodları bulmak ve işte başlıyoruz.
I watch TV straight to the morning.
Sabaha kadar televizyon izliyorum.
You want me to go out there and tell them "Hey, you know what? You should all watch your backs'cause there's a murderer in here" right before I take off?
Gitmeden önce oraya gidip "Hey, arkanızı kollayın, çünkü burada bir katil var" dememi mi istiyorsun?
Could be someone who just... kind of thinks it's funny to stir the pot and watch everyone freak out.
Belki de ortalığı kızıştırıp köşeye geçip, insanların çıldırışını izlemeyi seven biri de olabilir.
I couldn't sit there and watch them do that to you.
Öylece oturup size bunu yapmalarına göz yumamazdım.
I'm truly sorry to make you watch this, Ash.
Bunu sana izlettiğim için üzgünüm Ash.
Nope. If you'll excuse me, I need to go watch a sport.
- Şimdi izin verirseniz gidip... maç izleyeceğim.
We watch her and we decide what to do later.
Onu izlemek ve daha sonra ne yapılacağına karar.
Perfect day to go outside, not read the trades or talk to anyone in the industry or watch entertainment television or have a gut feeling about the ratings for your television show last night.
Dışarı çıkıp haberleri okumamak, sektördekilerle konuşmamak televizyonun izlememek, dün akşamki bölümün izlenme oranlarını düşünmemek için mükemmel bir gün.
I thought I told you to go watch something on your iPad.
Sana iPad'de bir şeyler izle dememiş miydim?
WATCH OUR DEMO AND QUALIFY TO WIN A $ 5.00 SUBWAY GIFT CARD
Tanıtımımızı izleyip 5 dolarlık Subway hediye kartı kazanın.
Use that country to create a machine that relies on the shittiness of people to fuck over other people and watch the whole world go completely batshit.
Bu ülkeyi de boktan insanların başka insanların ağzına sıçmasını sağlamaya dayalı bir makine oluşturmak için kullan ve tüm dünyanın çıldırmasını izle.
I think they're wise to the watch trick, Ralph.
Sanırım saat numarası için fazla zekiler Ralph.
Uh, they're heading to the party to swipe Rahal's watch so we can get through the front gate.
Ön kapıdan geçebilelim diye Rahal'ın saatini çalmak için partiye gidiyorlar. Tamam.
You got to get that watch and amscray out of there,'cause if he's half the paramour I am, he could be gone for hours.
- İğrenç.
Well, I can watch her... if you got stuff to do.
Yapacak işin varsa ona ben bakarım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]