Totally get it tradutor Turco
455 parallel translation
Now, totally get it.
Bu defa kesinkes anladım.
OK, I totally get it. I'd be really happy to be in a nice relationship with a decent, reliable...
Bundan sonra iyi, güvenilir bir çocukla düzeyli bir...
( laughing ) We totally get it, Dr. Crane.
Çok iyi anladık, Dr. Crane.
I totally get it now.
Şimdi anlıyorum seni.
I totally get it.
Kesinlikle anlıyorum.
I totally get it! I knew there was something about you.
Sende bir şeyler olduğunu anlamıştım.
No, no. I totally get it.
Hayır, seni anlıyorum.
I totally get it. I was kindajuggling some stuff when I was in high school too.
Kesinlikle anlıyorum. Lisedeyken benim de bazı marifetlerim vardı.
I thought it was interesting. I just didn't totally get it.
Enteresan olmuş ama tam olarak anlamadım.
I totally get it.
Hepsini anladım.
Dude, I totally get it.
Dostum, şimdi anladım.
See, I totally get it, dude!
Görüşürüz, şimdi anladım, dostum!
I totally get it.
Tamamen anlıyorum.
I totally get it.
Anlıyorum.
I totally get it, man, I totally get it.
Kesinlikle anlıyorum, adamım.
I totally get it, but I have to take you somewhere coz I can only do one ride at a time.
Anlıyorum ama seni bir yere götürmeliyim, çünkü aynı anda sadece bir araba sürebilirim.
We tried to be caring about this Cobain thing but Well I myself didn't totally get it
şu Cobain olayına önem vermek istedik ama... ben, kendim olayı tümüyle anlayabilmiş değildim.
I totally get it.
Gerçekten anlıyorum.
I didn't drink then, so it was hard to get totally into the spirit.
O günlerde içki içmiyordum, işin havasına girmek zordu.
You get there, have a real good mission, hit your target, find out later your target was totally destroyed, that it wasn't one of these misses or almost, you got it.
Oraya gidiyorsunuz, gerçekten iyi bir misyonunuz var, hedefinizi vuruyorsunuz sonra hedefinizin tamamen paramparça olduğunu fark ediyorsunuz o kaçırdıklarınızdan biri değil, tam on numara vurmuşsunuz.
When you get over there, it's a totally different situation.
Ama oraya vardığınızda tamamen farklı bir durumla karşılaşırsınız.
I doubt that we'll even get it working, before Germany is totally defeated.
Almanya tam anlamıyla yenilgiye uğradan, bu planın işleme konabileceğine dair şüphelerim var.
I've had a lot of people work for me and I've found out it's a funny thing that you give them Saturday and Sunday off and they work so hard to get to those two days and those are the two days that they totally destroy themselves.
Benim için çalışan bir sürü insan oldu. Cumartesi ve Pazar günlerini tatil edersiniz. O güne gelmek için hafta içi çok çabalarlar.
David, I just want to get it on record... that I am totally against this.
David, buna karşı olduğumun kayda geçmesini istiyorum.
You finally get your waves and it's totally closed out.
Sonunda dalgalarını buldun ama artık kapandı.
I mean, I still do it with chicks every chance I get, and I'm totally good at it, but I hate it, and I'm gay.
Hala her fırsatta hatunlarla yaparım ve bunda iyiyimdir de ama bundan nefret ediyorum.
Even I liked him. So in order to get you to swallow it and not totally hate me... I'm gonna show you something that happens in, like, five hours.
Bu konuyu unutmanız ve benden nefret etmemeniz için ileriki beş saati izlemelisiniz.
Hello, totally awesome. Also, when you get up onstage, you're in the spotlight, you become it.
Ayrıca sahneye çıktığında, kendiliğinden müthiş oluyorsun.
Don't get me wrong, there's... absolutely nothing wrong with being homosexual, but it would be totally disgusting to kiss one.
Ama biriyle öpüşmek kesinlikle mide bulandırıcı.
You just don't get it, do you? You're totally missing the point.
Konunun özünü kaçırıyorsun.
Totally. lfyou can get away with it, more power to ya.
Çok doğru. Eğer böyle yaşayabiliyorsan devam et.
Listening to you is like reading original text - talkin'about yourself in third person, the whole "sugar, boo" dealio - I totally get where it comes from now.
Sizi dinlemek bir yazıyı tepeden okumak gibi, tüm şu "Kanka, şekerim" lafları... Nereden geldiğini şimdi anlıyorum.
It's about to get totally hot around here.
Burası gerçekten ısınmak üzere.
If it get's in your system, you'll soon be paralyzed and totally helpless-gas.
Eğer vücudunuza girerse felç ve tamamen işe yaramaz olacaksınız-gaz.
Then you turned your head to get the cigarette, but it was totally mechanical.
Sonra sigarayı almak için başını makine gibi çevirdin. Ve her şey mekanik oldu.
No, I get it. I totally...
Hayır anladım...
And she so totally doesn't get my situation or me or my life, because if she did then she wouldn't have asked if I was going to be in the talent show since it's so totally obvious that no one in my school is interested in videos.
Eğer anlasaydı neden yetenek şovuna katıldığımı sormazdı. Okulda kimsenin videolarla ilgilenmediği açık olduğu için.
Look, Paige, it's just really hard for me to get on board with this when Piper, the actual mother, is totally against doing a wiccaning.
Lt sabit benim için bu ile gemide almak için Piper, anne, wiccaning yaparken karşı olduğunda.
I mean, we start making out, and it's great, and I totally get into him, and then I just hit this point.
Yani, öpüşmeye başlıyoruz, her şey harika gidiyor ve tamamen kaptırınca bir nokatada kesmek zorunda kalıyorum.
She's totally whacked out, get it?
Tamamen kafayı yedi, anladın mı?
It is that... if you ask a right-winger, how is the entire social field structured, you will get a totally different answer than if you ask a left-winger, or, for that matter, if you ask a centrist.
Sağ kanattan birine tüm toplumsal uzamın nasıl yapılandırıldığını sorduğunuzda,... sol kanattan ya da ortayolcu birine sorduğunuzda alacağınız cevaptan tamamen farklı bir yanıt alırsınız.
Dad totally nailed Marcus in the face with a snowball, which is a foul,'cause you only get one snowball per possession, so I nailed him in the shin with my skate and I totally dunked it!
Babam Marcus'un suratına kar topunu patlattı. Ki bu bir faul, çünkü kişi başı yalnızca bir kar topu hakkı var. Ben de incik kemiğine patenimle geçirdim sonra sayı yaptım.
I can't get it... Yeah, totally.
Beyzbol sopasını ver yeter.
I totally lost it. I'm never gonna get this.
Tamamen kaybettim.
We are totally slammed, people, so let's get it done.
Yerden yere vuruluyoruz beyler. Hadi halledelim şu işi.
Don't get me wrong... she totally deserves it.
Yanlış anlama. Bunu tamamen hak ediyor.
I totally get into it.
Spor takıntım var.
They go totally ballistic if they can't get their manga exactly when they want it, right?
Mangalarına istedikleri an ulaşamayınca zıvanadan çıkıyorlar.
And it totally depends on grooming a successor that this whole church can get behind.
Ve bu kilisenin geride kalması. Tamamen bir halefi tımarlamaya bağlı...
You could totally do it Kit I mean... all your poll and all the people you can get to play with ya.
Gerçekten mi? Yapmalısın gerçekten, yani kendi seçkilerin ve bu kadar dostun var seninle çalacak.
You were always there for us, borrowing our money so we couldn't get wasted on beer, taking our car so we'd be stuck here and have to practice all the time, and it totally paid off.
Ama şimdi sayende hayatımın kalını boyunca geleceği olmayan bir işte sıkışıp kaldım. Axl, alt tarafı stajyersin. Her zaman böyle olacak değil.
get it done 134
get it down 26
get it together 140
get it up 68
get it out of your system 27
get it now 24
get it off me 116
get it over with 136
get it right 50
get it while it's hot 20
get it down 26
get it together 140
get it up 68
get it out of your system 27
get it now 24
get it off me 116
get it over with 136
get it right 50
get it while it's hot 20
get it going 16
get it 1593
get it open 41
get it out 253
get it off 251
get it off of me 28
get it away from me 28
get it all out 26
get it on 36
get it through your head 17
get it 1593
get it open 41
get it out 253
get it off 251
get it off of me 28
get it away from me 28
get it all out 26
get it on 36
get it through your head 17