English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / Two miles

Two miles tradutor Turco

1,177 parallel translation
He made it two miles outside of town, Mac.
Kasabanın 2 mil bile dışına çıkamadı.
And that's two miles down the road.
O da 3 km ileride.
We weren't aware that the rest of you, Howard... had landed in that alley just two miles away.
Senin, Howard, 2 km ötede bir yere indiğini fark edemedik. Sorusu olan?
Two miles from our house, in a place that I'd never been.
Evimizden 2 mil ötede, daha önce görmediğim bir yerde.
Multiple bogeys. Two miles.
Çok sayıda düşman. 2 mil.
Can't be more than one, two miles away.
İki-üç kilometreden daha ötede olamazlar.
The body of his cousin, Caylor Reese, was found two miles downriver.
Kuzeni Caylor Reese'in cesedi nehrin üç kilometre aşağısında bulundu.
Hey, don't look at me, pal, my cruiser's sittin'in a ditch two miles from here, huh?
Hey, bana bakma dostum benim araç 3 km ötedeki hendekte bekliyor.
He's heading north on Las Vegas Boulevard, approximately two miles from the airport.
Las Vegas Bulvarı'nda kuzeye ilerliyor. Havaalanına 3 kilometre mesafede.
It would be just my luck to finish two months'worth of work two miles under... and have the whole place fall apart with just three days left.
İki aydır, iki mil aşağıda çalışıyor olmamız bir yana Bu yerin tümüyle çökmesine 3 gün kalmış olması benim şansım olmalı..
Range : two miles.
Mesafe : İki mil.
We are on a journey, two miles down to the very bottom of the ocean.
Okyanus tabanın üç kilometre aşağısına bir yolculuğa çıktık.
About two miles.
İki mil mesafede.
About two miles down the tracks.
Yaklaşık 2 mil kadar... rayları izlersek.
I'm off the highway, two miles down Sulphur Springs road.
Otoyolun yakınlarında, Kükürt yatağının 3 kilometre aşağısında.
Another two miles and we own this cab.
Üç kilometre sonra taksi bizim olacak.
He crossed the road in front of me about two miles back.
3 km geride önümden yolun karşısına geçti.
Chester Police just found a blood trail two miles southwest.
Chester Polisi az önce iki mil güneydoğuda kan izlerine rastlamış.
Ambulance just spotted two miles west of Doverville, heading north, State Highway 53.
Ambülansın yeri belirlendi Doverville'in iki mil batısında, kuzeye doğru gidiyor, 53. eyalet otoyolu.
I want hounds on both banks of this river for two miles upstream and downstream.
Nehrin iki yakasına da köpekli iz sürücüler istiyorum akıntı yönüne de tersine de.
Avril Pybus has a store two miles this way.
Bu yoldan 3 km ötede Avril Pybus'ın bir dükkânı var.
Lives out by the lake. -'Bout two miles up the road.
Yolun üç, üç buçuk kilometre üstünde.
-'Bout two miles?
Üç üç buçuk kilometre mi?
We're only two miles from the state line.
Eyalet sınırına sadece 2 mil uzaktayız.
We got a fire off County Road D-7 two miles west of the Canyon Ridge intersection.
D-7 otoyolunda, Wridge Kanyonu yol ağzından 3 km ilerde, bir yangın var.
We got a fire off County Road D-7, two miles west of the Canyon Ridge intersection.
D-7 otoyolunda, Wridge Kanyonu yol ağzından 3 km ilerde, bir yangın var.
Or two, we can fly about five miles and crash into the ocean.
Yada iki sekizyüz km uçup okyanusa düşeriz.
we've still got 4,000 miles to go in the next two days.
Bir iki gün içinde 3000 km yol yapmalıyız.
It should devastate about two square miles.
Üç kilometre kare civarındaki bir alanı harap eder.
I chased a set of tracks for two or three miles.
3 veya 5 km boyunca izleri takip ettim.
What's a real job to you? Motherfucking burger joint 10 miles away with a two-year waiting list? Get out of here.
Sahici iş var da. 15 kilometre uzaktaki kahrolası hamburgerci bile... iki yıI sonrasına iş veriyor.
I mean, you're trying to get these two back together, driving 400 miles for the sake of a lost love.
Yani, onları bir araya getirmek için çabalıyorsun kaybolmuş bir sevginin hatrına 400 mil yol tepiyorsun.
Two and a half miles straight down.
4.600 metre aşağı iniyor.
Two Russian attack subs, a Tango and a Victor, were tracked to within 50 miles of here.
Biri tango diğeri victor sınıfı iki Rus saldırı denizaltısı buranın 50 mil yakınına kadar izlendi.
Mileage to date, 97,411 and two tenths miles.
Yapılan mil :
well, I got a friend, she lives out by two rock, about 30 Miles out of here.
Bir arkadaşım var, adı Viney. Buradan yaklaşık 50 km ileride oturuyor.
it's 27 Miles on the road over to two rock, and only ten in this direction.
Yoldan gidersen 42 km ama buradan sadece 15 km.
I know a man say there's a farm two, three miles from here.
Bir adam buradan 4, 5 km uzakta bir çiftlik olduğunu söyledi.
Two-four-three degrees, one minute, 900 miles- -
İki-dört-üç derece, bir dakika, 900 mil.
But here's one three miles away at the exact time. That's two.
Ama aynı anda, beş kilometre uzakta bir tane daha var.
Two hundred miles above the Earth there is no air.
Yeryüzü'nden 300 km yukarıda hiç hava yoktur.
Two heat-seeking missiles, range ten miles.
İki ısı-arayan füze, onaltı km menzil.
Two radar-guided missiles, range 15 miles. No cannon.
İki radar kılavuzlu füze, 25 km menzilli.
Within 500 miles off the coast, we'll have only two minutes'warning.
500 mil açıkta sadece 2 dakikalık bir uyarı alabiliriz.
Two more Miles and we'll be through.
"İki mil sonra bitireceğiz."
Two more Miles and we'll be through.
"İki mil sonra sizi bitireceğiz."
The honorable Miss Miles has broken off her engagement to Colonel Dorking two days before the wedding.
Albay Dorking'le olan nişanını düğünden iki gün önce bozdu.
Why would Danny and Diane both be suffering from the same delusion in two cities 1,000 miles apart?
Neden Danny ve Diane birbirinden 1600 km. uzaktaki şehirlerde aynı kabusu yaşadılar?
You were responsible for two hundred miles for the safety of the convoy.
* Sizler birliğin, yolunda güvenle gitmesinden sorumluydunuz *
They travel over two thousand miles and end up here, back with the same mate, year after year.
3500 km yol katederek buraya gelirler, her sene aynı eşleriyle birlikte.
The first officers, including Chief of Operations, Miles O'Brien, arrived two days ago on the Enterprise.
Harekat amiri Miles O'Brien dahil birinci subaylar iki gün önce Atılgan ile geldiler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]