Two million tradutor Turco
1,711 parallel translation
Two million.
İki milyon.
Two million dollars for a round of drinks.
Birkaç içkiye iki milyon dolar alıyorlar.
Two million dollars.
İki milyon dolarmış.
Part of an ancient worldwide religion, red ocher was used as a body dye by man and his ancestors for almost two million years.
Eski bir dinin inançlarına göre kızıl okra uzun zaman neredeyse iki milyon yıl boyunca vücut boyası olarak kullanılmıştı.
He was doing a study of a remote tribe of Indians, that were engaged in this ancient ceremony that dates back almost two million years.
İç kesimlerdeki bir yerli kabilesi üstünde geçmişi neredeyse iki milyon yıl öncesine kadar dayanan bir ayin hakkında araştırma yapıyormuş.
- What about them? - They expect over two million people.
Londra'ya 2 milyondan fazla insanın geleceği tahmin ediliyor.
We've only been on this Earth two million years, give or take.
Ama baktığınızda, bu dünyadaki geçmişimiz 2 milyon yıl öncesine dayanıyor.
You know, there are over two million Americans behind bars.
2 Milyondan fazla Amerikalı Parmaklıkların ardında iki milyondan fazla Amerikalı var.
Two million years of evolution.
İki milyon yıllık evrim.
Two million years of survival!
İki milyon yıldır hayatta kalabilmek!
The contract states that if one partner dies, the other, can buy that partner's share for two million.
Sözleşmedeki ifadeye göre bir ortak ölürse, diğer ortak ölen ortağın hisselerini İki Milyon'a alabiliyormuş.
The buyer, who did not want his identity disclosed... was offering two million dollars, no questions asked.
Kimliğinin açıklanmasını istemeyen alıcı menşeini falan sormaksızın iki milyon dolar teklif ediyordu.
Her answer was "I ain't selling that painting for two million dollars... so don't even try and talk me into it."
Yanıtı "Bu tabloyu iki milyon dolara satacak göz var mı bende? Hiç boşa çeneni yorma!" oldu.
Five dollar investment... becomes two million dollars?
Beş dolarlık yatırım iki milyon dolar getiriyor.
It was principle that I'd not sell it for two million dollars.
Bunu iki milyon dolara satmamak benim için bir prensip meselesi.
- Two million dollars doesn't just vanish! - Two...
Haydi yapmayın 2 milyon dolar nakit para kaybolmadı ya.
She planned to run away with her lover, Max, now deceased, thanks to Charlie, and the two million dollars the reverend raised from his side venture in shooting and selling snuff films.
Bu arada zamanlama harika, hatta biraz önce kocasının film furyasından kazanmış olduğu 2 milyon doları alıp sevgilisi Max ile kaçma planı yaptığı adam ki bu adam Charlie'nin sayesinde artık yaşamıyor öğrenmiş bulunuyoruz anladın mı?
Ok, there's two million dollars in a bag in the car. It's all yours, just take it.
Tamam tamam dinle arabada çantanın içinde 2 milyon dolar var hepsi senin parayı alabilirsin.
I have two million here.
Burada 2 milyon var.
What about two million for him and nothing for you.
Ona, 2 sana, hava gazına ne dersin?
Now, Obviously I can't let you go and risk having you report me and, fuck, two million does sound a heck of a lot nicer than one million!
Şimdi, gitmene izin veremeyeceğime göre çünkü polise gidersin ve doğrusu 2 milyon dolar 1 milyon dolardan çok daha iyi.
Two million euro bearer bonds.
İki milyonluk bonolar.
America fights in a war that leaves two million dead.
Amerika, 2 milyon kişinin öldüğü bir savaşın içinde.
I mean, it's over two million, right?
Neredeyse, iki milyonun üzerinde, değil mi?
- Two million for the seven.
- Yedisi için iki milyon.
He wants two million dollars and the release of three men... in a Panama City jail.
2 milyon dolar ve Panama'da bir cezaevindeki üç adamının bırakılmasını istiyor.
- He has alopecia. Lindsay, you know, if we did sell, it would only mean like, what, two million dollars each.
Alopesi hastası... * Ve Lindsay, bilirsin, eğer satsaydık,... kişi başı en fazla 2 milyon $ kadar olurdu.
Two million!
2 milyon $!
Two million!
2 milyon $! 2 milyon $!
Yeah, him and two million others, no doubt.
Evet, onun ve diğer iki milyon kişinin, şüphesiz.
Um, someone just stole two million dollars from one of the cages.
Az önce kasalardan birinden 2 milyon dolar çalındı.
I lost two million after a wedding last time I was in Vegas.
En son Vegas'a geldiğimde bir düğünden sonra iki milyon kaybettim.
Except, we've just lost two million plus of the bank's money.
Bankanın parasını ve ekstra iki milyonu kaybetmemiz hariç.
Albert, you've just come round from suspended animation, you've got two million plus of money orders in your back pocket, you've just successfully blown off your fellow team of boosters, what do you do next?
Albert, ölü taklidi yapmaktan yeni uyandın elinde iki milyon papel var artı cebinde de ödeme çekleri. Sana yardım edenleri gayet güzel kandırdın peki, sonra ne yaparsın?
I left two million-dollar clients basically unattended.
İki milyon dolarlık müşterilerimi başıboş bıraktım.
We sell two million copies week in, week out.
Hafta içi ve sonu iki milyon satıyoruz.
These guys they caught today stole two million bucks in three months.
Bugün yakalanan adamlar üç ayda iki milyon dolar çalmışlar.
One hundred and one million, two hundred and six thousand dollars.
Yüz bir milyon iki yüz altı bin dolar.
But anything, say within two, three million miles of Sherman Oaks.
Ama Sherman Oaks'un iki üç milyon km. etrafı olabilir.
- These two are two in a million.
- Bu ikisi, milyonda iki bulunur.
One night after you hire me, we'll sit down and I'll tell you all about how I blew through half a million dollars in two years!
Beni tuttuktan sonra bir gece birlikte otururuz ve sana iki yılda bir milyon doların yarısını nasıl patlattığımı anlatırım!
Twenty-seven million two hundred thousand.
Yirmi-yedi milyon iki yüz bin.
Two hundred thousand dollars for more than $ 20 million in business? Russell, this is an insult!
Cirosu 20 Milyon olan Firmada tazminat 200.000 $?
Two loans, 6 and 9 million each.
İki kredi, 6 ve 9 milyon.
One million just became two million.
1 milyon bir anda 2 milyon oldu.
You know, you two almost cost me $ 50 million.
Az kalsın bana 50 milyon dolara mal olacaktınız.
Maserati, Ginny's Yukon, and the house and its contents valued at a million two.
Bunların hepsi senin planının parçası mı, Ron?
$ 15 million in fraudulent loans to land developers in Florida and Louisiana in the last two years, fake socials, the works.
Florida ve Louisiana'daki inşaat projelerine 15 milyon dolar usulsüz kredi verilmiş.
One million and they give us two.
Bir milyon ve bize iki milyon verecekler.
Two years, $ 2 million, there's nothing down there, Giles.
- 2 yılda 2 milyon dolar. Aşağıda birşey yok, Giles.
The great bulk of the World's oil was formed at just two very brief moments of extreme global warming, 90 and 150 million years ago.
Dünya petrolünün büyük bölümü, 90 ve 150 milyon yıl önce yaşanan kısa süreli büyük küresel ısınma anlarında oluşmuştur.
two million dollars 23
million 4041
millions 178
millionaire 40
millionaires 17
million years ago 118
million worth 18
million people 107
million won 77
million dollars 237
million 4041
millions 178
millionaire 40
millionaires 17
million years ago 118
million worth 18
million people 107
million won 77
million dollars 237
million euros 46
million in cash 35
million years old 20
millions of them 19
million pounds 21
million last year 16
million bucks 60
million yen 73
million years 93
million a year 47
million in cash 35
million years old 20
millions of them 19
million pounds 21
million last year 16
million bucks 60
million yen 73
million years 93
million a year 47
million dead 17
million cash 19
million and 25
million for 18
million each 23
two months later 53
two months ago 182
two more 130
two men 105
two minutes 637
million cash 19
million and 25
million for 18
million each 23
two months later 53
two months ago 182
two more 130
two men 105
two minutes 637