English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Wal

Wal tradutor Turco

339 parallel translation
Why don't you order Ju Wal to get rid of him secretly?
Neden Joo Wal'a ondan gizlice kurtulmasını söylemiyorsunuz?
Ju Wal...
Joo Wal...
The only son of this household, Young Master Choi Ju Wal.
Bu hanenin tek oğlu, Choi Joo Wal.
I am... Choi Ju Wal.
Ben Choi Joo Wal.
Ju Wal...
Joo Wal.
Didn't you say that in your memories, Choi Ju Wal was with my mother?
Hatırladığın kadarıyla Joo Wal'ın annemle olduğunu mu söylemiştin?
I'm going to meet Young Master Ju Wal.
Joo Wal Efendi ile buluşacağım.
If you wish it, we could wal k together.
İstersen birlikte yürüyebiliriz.
Why'd you wal k into a place li ke this?
Böyle bir yere nasıl ayağınla geldin?
Did they pay you to wal k with me?
Benimle gelmen için para mı verdiler?
I wal k with you because we go the same way.
Seninle aynı yöne gittiğimiz için yürüyorum.
Master, how may I wal k a peaceful path when the world is seldom peaceful?
Usta, dünyada barış yokken, nasıl barış yolunda yürüyebilirim?
Peace lies not in the world, grasshopper, but in the man who wal ks the path.
Çekirge, barış dünyada değil, yolda yürüyen insanın içindedir.
- I wal k.
- Yürüyerek.
Hi, Wal.
Selam, Wal.
Him and me both, Wal.
Hem onun hem benim, ikimizin de Wal.
Right, Wal?
Değil mi, Wal?
Uh, here, Wal.
Tut şunu Wal.
Wal's idea.
- Wal'un fikri.
- What's today, Wal?
- Bugün günlerden ne Wal?
Ah, I don't know. From what Wal's told me, living in the city can be just as dangerous.
Wal'un söylediğine göre, şehir de en az burası kadar tehlikeliymiş.
You got wind or something, Wal?
Sende gaz falan mı var Wal?
Well, if you can manage, Wal, I'd like to stay a while.
Sen yalnız becerebilirsen, biraz daha kalacağım.
Yeah. No worries, Wal. Ta-ta.
Sorun değil Wal!
Come on, Wal, what'd he say?
Söylesene, ne dedi?
- Oh, there's Wal.
- İşte Wal!
- Hi, Wal.
- Selam, Wal.
O'Neil's rounding second, the bal roling back to the wal.
O'Neill ikinci turu atıyor, top duvara geri dönüyor.
One fifth the power of the Texas Supercollider in the space of a Wal-Mart.
Wal-Mart büyüklüğündeki Teksas süper çarpışmasının 50 katı güçte.
Now he'll stay in West Canaan, manage a Wal-Mart and coach JV football.
Lance şimdi West Canaan'da kalacak.Wal-Mart'da JV futbol koçluğu yapacak.
He's more commensurate with the store's demographics.
Mağazanın demografisine daha uygun. Şişman ve neşeli, Wal
Really? If I'm in the checkout line at the Wal-Mart, I've had that same one.
Walmart'ta kasa önündeyken ben de tıpkı öyle hissediyorum.
When he's taking her to these contests and not working in any job, I have to work days at a glassware plant and nights at a Wal-Mart.
O Theresa'yı, tüm o yarışmalara götürürken adam gibi bir işte çalışmadığı için ben gündüzleri, cam eşya fabrikasında geceleri de Walmart'ta çalışmak zorundaydım.
Everywhere I go... beauty parlor, Wal-Mart... people I know say they saw me on the news.
Nereye gitsem... kuaföre, markete... tanıdığım insanlar beni TV'de gördüklerini söylüyorlar.
Anyhoo, we came out of Wal-Mart, when suddenly, 1 00 spaceships -
Neyse, tam Wal-Mart'tan çıkmıştık ki birden 100 tane uzay gemisi ortaya çıksın.
No thanks, Wal, I'll take my bike.
- Hayır sağol, bisikletime binerim.
Wal-Mart.
Wal-Mart.
Attention, Wal-Mart shoppers.
"Dikkat, Wal-Mart müşterileri."
It is 9 : 00, and Wal-Mart is closing.
"Saat 9 : 00, ve Wal-Mart kapanıyor."
Wal-Mart will open again at 9 : 00 tomorrow morning, and, as always, thank you for shopping at Wal-Mart.
"Wal-Mart yarın sabah 09 : 00'da yine açılacak." "ve Wal-Mart'ı seçtiğiniz için teşekür ederiz."
Everybody wants to talk to the mother of the Wal-Mart baby.
- Herkes Wal-Mart bebeğinin annesi ile konuşmak istiyor.
- For living'in the Wal-Mart.
- Wal-Mart'ta kaldığım için.
That's the Wal-Mart mommy!
Wal-Mart Annesi!
Now, how long were you living in the Wal-Mart?
Ne kadar zamandır Wal-Mart'ta kalıyordunuz?
You... Livin'in the Wal-Mart is not my idea of a big success.
Wal-Mart't yaşaman iyi bir şey gibi gözükmedi bana.
The president of Wal-Mart sent me $ 500.
Wal-Mart'ın başkanı bana 500 dolar gönderdi.
They offered me any job in any Wal-Mart in the country.
Bana ülkedeki herhangi bir Wal-Mart'ta çalışmak için iş önerdiler.
- Ma'am, we have come here today to bring the Word of God to the Wal-Mart baby... and to her young, unmarried mama.
- Bayan, Biz, Wal-Mart bebeğine ve onun genç ve evli olmayan annesine Tanrı'nın sözlerini iletmek için geldik.
I thought that was all over and done with... people wantin'to see the Wal-Mart baby.
Herşeyin bittiğini düşünüyordum. İnsanlar Wal-Mart bebeğini görmek istiyorlar.
I still don't know why they couldn't reopen the Wal-Mart here.
- Niye burada Wal-Mart'ı yeniden açmadıklarını bilmiyorum.
Let them go to Service Merchandise!
Eğer Noel Baba'yı görmek istiyorlarsa, Wal - Mart'a gitsinler. Sears'a gitsinler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]