We go way back tradutor Turco
639 parallel translation
We go way back, man.
Geri dönüyoruz dostum.
We go way back, Lando and me.
Lando'yla eski dostuz.
We go way back, you know.
Baya gerilere gidiyoruz, biliyorsunuz.
Yeah, we go way back together.
Dostluğumuz eskiye dayanır.
You know, we go way back.
Sen de biliyorsun ki onunla uzun zamandır beraberiz.
We go way back, Harry.
Eskiye dönüyoruz, Harry.
Now we've have to dig our way out. Go back to the cell and get those tin plates.
Hücreye dönüp o metal tabakları al.
We'll have to go back the way we came.
Geldiğimiz yoldan dönmeliyiz.
We can't go back the way we came.
Geldiğimiz yoldan geri dönemeyiz.
When we go back, lets go to Phoenix instead by way of Florence Junction.
Dönüşte, Florence Junction'dan geçip Phoenix'e gidelim.
What if we take that route? And go back the other way.
O güzergahta ilerleyip diğer tarafa geçsek nasıl olur?
Isn't there another way we could go back?
Geri dönebileceğimiz başka bir yol yok mu?
If you still feel the same way in the morning... you come back, we'll go to the bank... and I'll see that you get everything that's coming to you.
Sabah aynı fikirdeysen... geri gel, bankaya gidip... payına düşeni alman için gerekeni yaparım.
We won't go into that, but.... way back, way way back in the back of her mind was something she was looking for....
Bu konuya çok girmeyeceğim ama aklının çok uzak bir köşesinde aradığı bir şey vardı.
We'll go out the back way, then we'll ride out of town.
Arka taraftan gideceğiz, sonra seni kasabanın dışına çıkartacağım.
- Maybe we'd better go back to the old way.
- Belki bu işi eski yöntemlerle halletmeliyiz.
I just can't go back to seeing her again. We'd go out every night and I'd hold her and I'd kiss her and I'd just go home. Not like the way we were doing.
Onunla tekrar birlikte olsam her akşam görüşeceğiz.
That way, we go around the station and go back on the train farther up.
İstasyon kafe'sinden arka tarafa geçiş var... Oradan çıkar daha sonra bir yük treni bulup yola devam ederiz.
We'll go back another way.
Başka yöne gideceğiz.
But first things first, we must find Chesterton, and we can't go back that way. We must go back that same way we came.
Lakin herşeyden önce, Chesterton'u bulmalıyız, ve bu yoldan da gidemeyiz.
Lan... we can't go back the way we came.
Ian... Geldiğimiz yoldan dönemeyiz.
This way we're all safe and we can all go back to our gigs.
Böylece hepimiz güvende olacağız ve kendi işimize dönebileceğiz.
We go back a long way together.
Çok uzun zaman önce tanıştık.
I go back a long way with Kenny, ever since we were kids.
Kenny'yi çocukluğumdan beri tanırım.
Go on back the way we come and on across Kansas.
İlki geri dönüp Kansas'ı aşman.
We have come a long way, to go back.
Geri dönüş yolu çok uzun.
We can't go back to the old way of living. Leastways, not all of it.
Artık eski yaşam biçimimize dönemeyiz, en azından tamamen değil.
We go back a long way.
Birbirimizi bayağıdır tanırız.
Fortunately or unfortunately,... the simple truth is this :... never must we go back... to where we were when young... in any way at all... for we'll never find... never... what we're looking for.
İyi ki ya da yazık ki,... basit gerçek şudur :... asla geri gitmeyeceğiz... nerede kaldıysak... hiçbir şekilde... asla bulunamayacağız... asla... aradığımız şey bu.
I mean, they don't want us to go that way and they don't want us to go back the way we came.
Diyorum ki bu yöne doğru gitmemizi istemiyorlar geldiğimiz yere doğru dönmemizi de istemiyorlar.
We'll turn around and go all the way back.
Tüm yolu geri döneceğiz.
Uh, we go all the way back.
Çok eskiden tanışırız.
- Can we go out the back way?
- Arka kapıdan çıkabilir miyiz?
He's afraid the platoon's gonna get lost coming up here... so we gotta go back and handhold them all the way right here.
Buraya gelirken takımın kaybolacağından korkuyor yani geri gidip ellerinden tutarak buraya getirmemiz gerekiyor.
We go back a long way, Lando and me.
Onu çok uzun zamandır tanırım.
We have to go all the way there in order to get back up here?
O kadar yolu şuraya dönmek için mi gitmemiz gerekiyor?
Why can't we just go back in the way you came out?
Neden senin çıktığın yoldan girmiyoruz?
We go back a long way.
Aramız eskiIere kadar gider.
We go back a long way, he and I.
Onunla mazimiz çok eskiye dayanır.
- We'll go back this way.
- Tekrar bu yola döneceğiz
Why can't we go back to the way it was?
Neden eski halimize dönemiyoruz?
We'll go around the back way.
Arka yolu dolanacağız.
I really do, because you and I, hey, we go all the way back.
Gerçekten. Çünkü seninle dostluğumuz çok eski.
- We gotta go back that way.
Geri dönmek zorundayız.
We'll go back the same way we got in.
Geldiğimiz gibi geri döneceğiz.
If you had seen what was happening at that court... you'd know that we can never go back to the way it was.
O mahkemede neler yaşandığını görseydin eski halimize asla dönemeyeceğimizi anlardın.
Oh, we go way back.
- Evet. Çok eskiden beri.
And why- - And why do we have to go all the way back like this?
Ne diye bize bunca yolu yürütüyorsunuz ki?
Me and Wendy, we go back a long way, you know?
Ben ve Wendy. Uzun bir yol kat ettik.
We go way back, Harry.
Yapalım şunu.
We go back a long way together, Sonny and me.
Sonny'yle çok eski günlerden tanışırız.
we got this 371
we got' em 96
we got it 766
we got your back 50
we good 306
we got you 282
we got a problem 417
we got married 70
we got him 659
we got a deal 77
we got' em 96
we got it 766
we got your back 50
we good 306
we got you 282
we got a problem 417
we got married 70
we got him 659
we got a deal 77
we got something 131
we got to go 657
we got to move 144
we got 536
we gotta go now 71
we gotta 87
we gotta go 1022
we got a situation 38
we got a big problem 23
we got them 73
we got to go 657
we got to move 144
we got 536
we gotta go now 71
we gotta 87
we gotta go 1022
we got a situation 38
we got a big problem 23
we got them 73