We got a case tradutor Turco
313 parallel translation
We got a case today that's a D and C.
Bugün bir hastamız var, bir D ve C.
I did it. " Then we got a case.
Ben yaptım. " İşte o zaman dava açabiliriz.
We got a case-red priority.
Bizim bir kırmızı-durum önceliğimiz var.
- So, Jackie, you think we got a case?
- Jackie, sence bir dava yakaladık mı?
I mean, we got a case?
Elimizdeki dava nasıl?
That cupcake makes a mess, we got a case again.
Bu geri zekalı ortalığı karıştırırsa yine elimizde bir dava olacak.
We got a case number from the Coroner's office.
Şüpheli ölüm için dava açılmış.
That's what we hired him for, isn't it... in case we got in a jam?
Bizi zahmetten kurtarsın diye onu işe aldık, değil mi?
I think we got a pretty good case, Mayor.
Elimizde çok güzel bir dava var Başkan!
You see, in the first place, we were gonna take the trip together but I got involved in a case and couldn't leave. We talked it over, and she decided to travel alone.
İlk başta, geziye birlikte gidecektik ama bir davaya takıldım kaldım ve ayrılamadım.
All we've got to do is find Sammy, produce the ring, and we've got a case.
Tek yapmamız gereken Sammy'i bulup yüzüğü ortaya çıkarmak, böylece dava açabiliriz.
All right. I still think we've got a good case.
Pekala. hala iyi bir dava olacağını düşünüyorum.
I think we've got a very good case.
Bence çok iyi bir dosyamız var.
In case you got any doubts, we ain't got a dog's chance in hell.
Buradan kurtulma şansımız, cehennemden bir köpeğin kurtulma şansı kadar.
We got a clear-cut case of negligence.
Ortada besbelli bir ihmalkarlık var.
You see, if that's the case, then we got a whole different...
- Ve eğer böyle olduysa o zaman...
We've got the harbour covered, in case he tries a rendezvous by boat.
Botla ulaşmayı deneyebilir diye bütün limanı kuşattık.
Well, in that case, we haven't got a moment to waste.
Peki, bu durumda, bir an boş zamanımız yok.
I was keeping it in case we got into a jam.
Çantadaki bir reçeli korumak için.
What we got here, ladies, is a case of wishful thinking.
Sanırım bizi buraya çağırmanızın nedeni, tedirgin olmanız, bayanlar.
We got a call, in case any mail comes up.
Telefon açtılar bize, posta gelirse diye.
I told your wife, I'm sorry we have to meet out here, but I got a case in superior court.
Burada görüştüğümüz için üzgünüm ama üst mahkemede bir davam var.
We got a pusher, a suspected mob hit man and God knows what else, and he does less time in this case than I did.
Elimizde bir satıcı ve kiralık katil var ve kim bilir daha neler... ve bu durumda o benden daha az ceza alacak.
We couldn't have made a case... with the voluntary statement that we got from Adams.
Davayı, Adams'tan aldığımız gönüllü ifadeyi baz alarak oluşturmamız mümkün değildi.
If you leak this stuff we got on him to Larren, he might dismiss your case.
Eğer Larren'a bu olayı bildiğimizi anlatırsak davayı düşürebilir.
We just got a break on the Palmer case.
Palmer davasında yeni bir şey çıktı.
Look. I think that we've got a case.
Bak. Elimizde bir iş var.
What we got here is a case of accidental death.
Elimizdeki, kaza sonucu ölüm davasıdır.
Don't you worry Daisy. I called the cops we got a fine officer on the case, although she doesn't have a badge.
Endişelenme Daisy, polisleri aradım ve onlar da rozeti olan iyi bir polis memuru gönderdiler.
In any case, I got the money but we gotta go on a little vacation.
Yine de parayı aldım ama küçük bir tatile çıkmamız gerekiyor.
Hey, boys, we got a closet case here.
Hey, çocuklar burada bir dolap olayımız var.
Scully, she left a path in case we got separated.
Scully, koptuğumuz davayla ilgili bir ipucu bırakmış.
I think we've got a break in the case.
Bence davada bir ara verebiliriz.
Right now we got a real tough case, though - This 7-year-old girl.
Şu sıralarda 7 yaşında gerçekten zorlu bir kız var.
I think we've got bigger problems than a case of mistaken identity.
Sanırım yanlış kimlik belirlemelerinden daha büyük sorunlarımız var.
Does he think we've got a good case?
Kazanacağımızı düşünüyor mu?
But we've got a show to put on, in case you didn't notice.
Ama yapmamız gereken bir gösteri var, farketmemişsindir diye söylüyorum.
We got a big meeting with counsel tomorrow on this rebate case.
Dinleyin, yarın Air National'ın avukatıyla indirim konusunda önemli bir toplantımız var.
We got a great case, a guy with Takayasu's arteritis on a dual-chamber pacemaker.
Harika bir vaka geldi, Takayasu Arterit'i olan... ... çift odacıklı, kalp pilli bir adam.
Drop the case, or we've got a war.
Geçti. Davayı düşür, yoksa savaşa gireriz.
Yeah, I think we got a big break in this case.
- Evet, bence bu davada büyük bir değişikliğimiz var.
In this case, we made first contact over a year ago and we barely got out of it alive.
Bu durumda, bir yıl önce ilk teması yaptık, ve zar, zor hayatta kalabildik.
Why bother with bootlegging'when we got a clear-cut case of murder?
Kesin bir cinayet vakası varken, neden bu ikisi içki kaçakçılığı yapıyordu?
I don't know what kind of conspiracy theory you're working on... ... but we've got a solid case.
Bu kez nasıl bir komplo teorisi geliştirdiğini bilmiyorum ama sağlam bir dava var.
Yeah, maybe we've got a case of that here.
Evet, belki bu da öyle olur.
We've got some real standards and in Jessica's case, we have a bite standard but we don't have a number of teeth standard.
Ciddi kıstaslarımız var. Jessica söz konusu olduğunda çene formasyonunun standardını biliriz. Ama diş sayısı konusunda standardımız yoktur.
In case you haven't noticed, we've still got a lot of this shrapnel to deal with.
Fark etmediysen söyleyeyim. Halen şarapnelle ilgilenmemiz gerekiyor.
In case you haven't noticed, we've got a suit to repair here.
Fark etmediysen söyleyeyim. Tamir edeceğimiz bir giysi var.
We've got a name on the suicide case.
İntihar vakasında bir isim çıktı amirim.
Now, in this case, I think we got a little bit of both.
Bu durumda, ikisinden de biraz var.
Well, according to my tricorder, all we've got here is a mild case of the Tarkalean flu.
Trikorderıma göre, Tarkalean gribinin bir türünü geçiriyor.
we got this 371
we got' em 96
we got it 766
we got your back 50
we got you 282
we got a problem 417
we got him 659
we got married 70
we got a deal 77
we got something 131
we got' em 96
we got it 766
we got your back 50
we got you 282
we got a problem 417
we got him 659
we got married 70
we got a deal 77
we got something 131
we got to go 657
we got 536
we got to move 144
we gotta go now 71
we gotta 87
we gotta go 1022
we got a situation 38
we got them 73
we gotta stick together 17
we got a big problem 23
we got 536
we got to move 144
we gotta go now 71
we gotta 87
we gotta go 1022
we got a situation 38
we got them 73
we gotta stick together 17
we got a big problem 23