We will tradutor Turco
63,473 parallel translation
We will give only one performance, this Friday night.
Yalnızca bir kez sahneleyeceğiz, bu cuma akşamı.
Besides, Count Olaf is after the fortune we will inherit.
Hem Kont Olaf mirasın peşinde.
- I guess we will go to jail.
- Sanırım hapse gireceğiz.
will stay with your sister and we will be in constant contact with the use of these walkie-talkies.
... kardeşinizle kalacak. Bu telsizler aracılığıyla daima irtibatta olacağız.
We will not help you with your luggage and we will not let you in this house.
Valizinizi falan taşımayacağız çünkü sizi içeri almayacağız.
We don't know what you're up to, but we will find out.
Ne planladığınızı bilmiyoruz ama öğreneceğiz.
We will be far, far away from here.
Biz çok uzaklarda olacağız.
We'll find us another singer and then we will all make a ton of money together.
Başka bir şarkıcı buluruz. Sonra da paraya para demeyiz.
Miss, uh, we will do everything we're able to.
Elimizden geleni yapacağız.
We will move on from this.
Biz de kaldığımız yerden devam edeceğiz.
My friends, I promise you... that together, we will prosper.
Arkadaşlar size söz veriyorum hep birlikte başaracağız.
We will show that this recording was evidence in an ongoing legal case.
Bu kaydın sürmekte olan bir davada delil olduğunu göstereceğiz.
And here's the beauty part... for a reasonable price, we will shoot your commercial, and then we'll throw in the airtime for the low, low price of free.
Asıl güzel kısmı da, makul bir ücrete reklamınızı çekip, daha sonra bu reklamı daha da ucuza yani bedavaya, yayına sokacağız.
What will happen is very simple... you're going to do right by us or we will compel you to do so.
Yaşanacaklar oldukça basit. Bize hakkımız neyse onu vereceksiniz ya da sizi vermeye mecbur bırakacağız.
But before you reject our initial offer, know that if our doctor clears Miss Crawford to return to work and she fails to do so, we will sue her to recoup every cent of our losses.
Fakat ilk teklifimizi reddetmeden önce şunu bilin ki doktorumuz, Bayan Crawford'un işe dönebileceğini söylerse ve kendisi bunu yapmazsa zararımızın her kuruşunu tazmin etmek için ona dava açacağız.
And we will employ every diplomatic resource to bring him home.
Ve biz de her diplomatik kaynağımızı kullanarak onu eve getireceğiz.
Ladies and gentlemen, the captain has asked me to inform you that due to a small mechanical issue, we will be making an unscheduled landing.
Bayanlar ve baylar. Kaptanımız, mekanik bir arızadan ötürü plansız bir iniş yapmamız gerektiği konusunda sizi bilgilendirmemi istedi.
I know we will.
Biliyorum bulacağız.
When the Langs are safe, we'll come for you, and we will end him.
Langler güvende olduğunda, senin için geleceğiz ve onun işini bitireceğiz.
When it's safe, we will come get you, we will take down Rocha, and we will get you back to your family.
Güvenli olduğunda, seni bulacağız, Rocha'yı alaşağı edeceğiz ve seni ailene geri götüreceğiz.
If you do that, we will never see each other again.
Bunu yaparsan bir daha asla birbirimizi göremeyeceğiz.
- Yeah, and we will be, Val.
- Evet, olacağız, Val.
We will need all that to get the Farrells down.
Farrellar'ı aşağı getirmek için hepsine ihtiyacımız olacak.
We will follow your customs, yes.
Evet, geleneklerinizi takip edeceğiz.
- Whatever will we do?
- Ne yapacağız?
If we call the police or Mr. Poe or the official fire department, that so-called lab assistant will have us in his clutches before they can darken my doorstep.
Hayır. Polisi, Bay Poe'yu ya da resmî itfaiye teşkilatını arasak buraya vardıklarında bu sözde laboratuvar asistanı çoktan tüymüş olur.
He will join us for dinner and then we'll invite him to the movies tonight.
Yemekte bize katılacak, sonra da onu sinemaya davet edeceğiz.
Well, once we disembark in Chimbote, you will have all the answers you need.
Chimbote'ye indiğimizde tüm sorularınız cevap bulacak.
We all know that our time in this world is limited, and that eventually all of us will go to sleep, never to wake up.
Hepimiz biliyoruz ki dünya fani. Nihayetinde hepimiz günün birinde son uykumuza dalacağız.
If we place the peaches in a line leading up to the cage, perhaps the snake will follow the trail and then we can trap it inside.
Şeftalileri kafese kadar çizgi şeklinde dizersek belki yılan izi takip eder, biz de onu yakalarız.
Will we be united in the pursuit of truth and reason? Or break apart because of conjecture and suspicion?
Hakikat ve mantığın peşinde bir arada mı duracağız yoksa varsayım ve şüphenin pençesinde paramparça mı olacağız?
We were always there and always will be there.
Hep oradayız ve orada olacağız.
We took one, and that will show who, but not that it was rape.
Örnek aldıki kim olduğu orta çıkar... fakat tecavüz mü anlaşılmaz.
The state bar believes that, once we have presented the facts, the committee will agree that disbarment is warranted for James mcgill.
Eyalet Barosu, gerçekleri takdim etmemiz ile birlikte Komite'nin James McGill için barodan ihraç gerekliliğini onayacağına inanmaktadır.
But when you see more traffic coming through here... and you will... then we do the other spots for the original rate.
Ama siz buraya gelenlerin sayısında artış görünce, ki kesin artacak diğer reklamları asıl fiyatından çekeceğiz.
He can't find the guy, so he tapes it to the side of the register... he's hoping... that this guy will come back... so we can return it.
Adamı bulamadı. Sonra da kasanın kenarına bantladı. Herifin geri gelmesini nasıl istiyor anlatamam geri verecekmiş.
Men, they will hire based on potential, but women, we need experience.
Erkekler potansiyellerine göre işe alınıyorlar ama biz kadınların tecrübeye ihtiyacı var.
Maybe now that we are back in Los Angeles things will go more smooth.
Belki artık Los Angeles'a döndüğümüz için her şey daha pürüzsüz gider.
Once we exit Russian airspace, your country will be in violation...
Rus hava sahasından çıktığımız zaman, ülken ihlal...
If we don't find her and her son, no one will.
Onu ve oğlunu biz bulmazsak kimse bulmayacaktır.
Well, then, neither will we.
Biz de başaramayacağız o zaman.
You make that call, they will know exactly where we are.
O aramayı yaparsan, tam olarak yerimizi tespit ederler.
And Scottie could be holding Dr. Whitehall against his will to protect him from me and not to force him to build a prototype of his invention, but I think we all know that she's not.
Ve Scottie, onu benden korumak için rızası dışında Dr. Whitehall'ı tutuyor olabilir ve onu buluşunun bir prototipini yapmaya zorlamıyordur, ama sanırım hepimiz öyle olmadığını biliyoruz.
He says if we don't protect ourselves, no one will.
Kendimizi korumazsak, bunu hiç kimse yapmaz diyor.
Tomorrow morning, when we wake up, the world will, yet again, be changed. "
Yarın sabah uyandığımda dünya tekrar değişmiş olacak. "
How will we survive?
Nasıl hayatta kalacağız?
We all will.
Hepimiz iyi olacağız.
Benny's fake die will be used to replace the real one that we altered last time and left there.
Benny'nin sahte kalıbı, geçen sefer değiştirip orada bıraktığımız gerçek kalıbın yerine geçecek.
If we don't show up on Saturday, then the die that we altered will go into the machine in a few weeks.
Cumartesi günü gitmezsek değiştirdiğimiz kalıp birkaç hafta içinde makineye girer.
He will... as soon as we see her with that Oak.
- Onu asayla gördüğünde diler.
Posts will be here, here and here, and we're also going to fence off mountain trails we know the Farrells use.
Buralarda nöbet yerleri olacak. Ayrıca Farrellar'ın kullandıklarını bildiğimiz dağ yollarına çit çekeceğiz.
we will miss you 16
we will figure it out 16
we will meet again 36
we will be there 18
we will win 17
we will see 58
we will go 22
we will talk 25
we will return 17
we will find her 40
we will figure it out 16
we will meet again 36
we will be there 18
we will win 17
we will see 58
we will go 22
we will talk 25
we will return 17
we will find her 40