We will protect you tradutor Turco
106 parallel translation
We will protect you.
Biz seni koruyacağız.
We will protect you from now on.
Bundan sonra sizi koruyacağız.
Tomorrow, we will protect you, your highness.
Yarın, sizi koruyacağız, majesteleri
We will protect you Messsenger of God.
Seni koruyacağız Allah'ın Elçisi.
We will protect you.
Seni koruyacağız.
We will protect you.
Sizi koruyacağız.
We will protect you.
Biz sizi koruyacağız.
If you're going to create a Philosopher's Stone, then we will protect you.
Filozof Taşını yapabilirsen seni koruyacağız.
If you were to help us find the override device... we will protect your son.
Eğer yükleyiciyi bulmamıza yardım edersen biz, oğlunu koruyacağız.
- Sam, we will protect you.
- Sam, seni koruyacağız.
But we will protect you every step of the way.
Ama biz seni yolun her adımında koruruz.
We will protect you.
Seni koruyabiliriz.
We will protect you and your herd.
Seni ve hayvanlarını koruyacağız.
We will protect you!
Biz sizi koruyacağız!
You won't be dead, because we will protect you.
Ölmeyeceksin, çünkü seni koruyacağız.
We will protect you.
Sizi koruruz.
Even if sacrificing our own lives, we will protect you.
Hayatımız pahasına olsa bile, sizi koruyacağız.
Oppa we will protect you!
Oppa, biz seni koruruz!
We will protect you.
Biz seni koruruz.
- We will protect you.
Biz seni koruruz.
We will protect you.
Seni ondan koruyacağız.
We got you meat. And if there is a beast... it's my hunters who will protect you from it.
Ve eğer adada bir canavar varsa... sizleri ondan koruyacak olan da yine benim avcılarımdır.
Because you believe in the book of the one God as we do. He sent us because in your heart God will protect us
Çünkü sizde bizim gibi tek bir Allah ın kitabına inanıyorsunuz içinizdeki Allah korkusunun bizi koruyacağından emindi.
We will do our best to protect you and to see that you get out safely.
Sizi korumak ve emniyetle çıkmanızı sağlamak için elimizden geleni yapacağız.
Dear God, we humbly pray that you will guide and protect us as we gird up our loins to take the field of battle.
Sevgili tanrım Bize sahada güç ver.
We just thank you, Father... for the food that was prepared for us... and we just pray that you will keep us safe... and protect us as we work down here.
Tanrım, verdiğin nimetler için şükürler olsun. Burada çalıştığımız süre içinde, bizi güvende kılman ve koruman için dua ediyoruz.
Look, Ms. Van Cartier, we have agreed to conceal and protect you, which we will do to the best of our ability.
Bn. Van Cartier, sizi saklamayı kabul ettik.. .. elimizden geldiğince yapmaya çalışacağız.
You go back and you tell the Cardinal... we will continue to perform our sworn duty, which is to protect the King.
Geri dön ve Kardinal'e de ki... biz, bize verilen Kralı koruma görevine devam edeceğiz.
Will you stand by and let these impostors destroy all that we fought so hard to protect?
Öylece durup bu düzenbazların korumak için savaştığımız şeyi yok etmelerine izin mi vereceksin?
But I must finish by promising to you that if you elect me I will do everything I can to protect what is left of the best in us from the selfish and the brutal to make this world as close to paradise as we can.
Ancak beni seçmeniz durumunda gerçekleştireceğim vaatlerime içimizde kalan en iyi şeyleri korumak adına bu bencil ve acımasız dünyayı mümkün olduğu kadar, bir cennete dönüştürmek için her şeyi yapacağımı söyleyerek son vermek istiyorum.
We are confident that you will protect Moya, vigorously against those who seek to exploit her.
Senin Moya'yı koruyacağına güveniyoruz, ondan istifade etmeye çalışanlara karşı şiddetle.
So long as you protect the Key, the brotherhood will never stop until we destroy it and you.
Anahtarı koruduğun sürece şövalyeler seni ve onu yok etmek için ellerinden geleni yapacak.
So long as you protect the Key, the brotherhood will never stop until we destroy it and you.
- Bin? Anahtarı koruduğun sürece, kardeşlik asla durmayacak. Onu ve seni yok edene kadar.
THOUGH WE KNOW NOT WHY, WE THANK THEE, GOD, FOR THY BLESSINGS, AND PRAY THAT YOU WILL PROTECT THIS CHILD.
Nedenini bilmesek de, bize bahşettiklerin için sana teşekkür ediyor, bu çocuğu koruman için sana yalvarıyoruz.
If His Majesty tries to kick you out, we Jol-Bon aristocrats, will protect you.
eğer imparator sizi dışlıyorsa, Jolbon asilzadeleri sizi koruyacaktır.
We will walk into there together, and we will protect each other's backs out there in this cold bleak landscape, but don't you ever bullshit yourself that it's anything more or better than that, because that's where it is.
Ancak daha fazla ya da daha iyisini bulacağınızı düşünmeyi saçma bulmadığınız mi sonuçta geldiğimiz nokta belli.
We got to protect ourselves,'cause you know no one else will.
Kendimizi korumalıyız, çünkü başka koruyacak kimse yok.
You help us with this investigation, we will make sure the police protect you from your old pal.
Bu soruşturmada bize yardım ederseniz, Eski dostunuzdan sizi koruması için polis temin ederiz.
They'll blow you up, poison your water, but we, the Corporation, will protect you.
Kafanı alacaklar, Zehirli su, ama şirket seni koruyacak.
We will always protect you.
Seni her zaman koruyacağız.
Master, we will die with you to protect the temple.
Usta, burada seninle tapınağı korurken öleceğiz.
We ask that you continue to protect us on our journey... and guide us as it is thy will.
Senden, yolculuğumuzda bizi korumaya, devam etmeni istiyoruz... ve bize rehberlik et, senin meramında...
The other one will be just peachy. So, how are we gonna test the myth That jumping in the water can protect you from an explosion
Eğer bardağımız camı deler ve Buster'ımıza çarparsa başına ve göğsüne stratejik olarak yerleştirdiğimiz... sensörlerimiz, darbeyi ölçecek.
Means we will have to protect you.
Seni korumak zorundayız.
And I want you to know, Claire... anything that we can do to protect Brody, we will do.
Ve şunu bilmeni isteri ki, Claire... Brody'i korumak için, ne yapılması gerekiyorsa, yapacağız.
I'll always be scared, but... but I promise you, we will love that baby and we will protect that baby and never, ever let anything happen.
Her zaman korkutucu olacak ama... Size söz veriyorum. Bu bebeği seveceğiz.
The Avengers will protect you until we can locate Fury.
İntikamcılar seni koruyacak Fury'i bulana kadar.
I asked her to give us 48 hours before she turns herself in to the authorities, and you guys will protect her. In the meantime... We are the authorities.
Yetkililere teslim olmadan önce bize 48 saat vermesini istedim siz de bu süre içerisinde onu koruyacaksınız
This might be a precedent-setting case, but we will certainly try to find a way to introduce legislation onto the Internet to protect people like me from people like you.
Bence bu dava bir misal oluşturabilir. Ama kesinlikle hakkımızı arayacağız. İnternete artık hak hukuk gelmeli benim gibi insanları, sizin gibi insanlardan kurtarmak için...
We will stay with you and protect you through the night.
Sizinle kalacağız ve gece boyunca sizi koruyacağız.
Protect me? Miss Crane, if you have knowledge of a crime that puts you in danger, we will keep you safe.
Bayan Crane, sizi tehlikeye sokan bir suç ile bir bilginiz varsa güvende olmanızı sağlarız.
we will miss you 16
we will figure it out 16
we will meet again 36
we will 1454
we will be there 18
we will win 17
we will see 58
we will talk 25
we will go 22
we will return 17
we will figure it out 16
we will meet again 36
we will 1454
we will be there 18
we will win 17
we will see 58
we will talk 25
we will go 22
we will return 17