English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / When you're alone

When you're alone tradutor Turco

454 parallel translation
Once I think that you're no longer afraid of ghosts, and that you'll be okay alone... that's when you can tell me to stop coming, and go back to my own neighborhood.
Artık hayaletlerden korkmuyor ve kendi başıma da oynayabilirim diyorsan oynamayı bırakalım deyip beni evime gönder.
You needn't be so formal when we're alone.
Baş başayken bu kadar resmiyete gerek yok.
That sees you all the time, even when you're alone.
Yapayalnız olsan bile, ışık seni her zaman görür ya, öyle.
That sees you, you know, all the time even when you're quite alone. "
# "Yapayalnız olsan bile, ışık seni her zaman görür ya, öyle."
When you get as far as you're going, we can say good-bye... and I'll go the rest of the way alone.
Varacağın yere ulaştığında vedalaşırız... ve yoluma yalnız devam ederim.
You're alone because when you got what you wanted, you wanted to get rid of it.
Çünkü istediğini elde edince ondan kurtulmak istedin.
It's a very important question. What do you do when you're alone together?
Yalnız kaldığınızda ne yapıyorsunuz?
But I really lived for those evenings when you're alone. And I pretended that you're playing just for me.
Yaşadığımı, sizin yalnız kaldığınız ve sadece benim için çaldığınızı varsaydığım anlarda anlıyordum.
You do when you're alone.
Tek başınayken yaparsın.
But a hero's medal isn't enough when you're alone.
Kahramanlık madalyası yalnızlığa çare değil.
Especially when you're working alone like I do.
Özellikle benim gibi yalnız başına çalışıyorsan.
When I'm away, that means you're alone... and when you're alone, you feel, naturally, a little lonely.
Epeydir uzaktayım. Uzakta olmam demek yanlızsın demek. Ve yanlız olduğunda, duyguların doğal olarak birazcık yanlız olur.
Honey, what you need that screen up for when we're here all alone?
Burada yalnız ikimizken o paravana niye ihtiyaç duyuyorsun?
I show you what to do when you're alone.
Yalnız kaldığında ne yapacağını göstereyim.
This is the first bad moment, there's always a few on every job, when you're not alone.
Bu ilk kötü anın. Tek başına değilken her işte mutlaka birkaç tane kötü an yaşarsın.
I'll come back tomorrow when you're alone.
Yarın yalnız olduğunda geri geleceğim.
You sodbusters are a brave bunch when you're together, but don't vote any way now that you'll regret later when you're alone.
Siz toprak çiftçileri bir araya gelince çok cesursunuz ama sonradan yalnız olduğunuzda pişman olacağınız şekilde oy vermeyin.
Traveling alone must be hard when you're blind.
Yalnız seyahat etmek kör birisi için zor olmalı.
What does he say to you when you're alone? Nothing.
- Başbaşa kaldığınızda ne söylüyor?
What do you do at night when you're alone?
Akşamları, yalnızken ne yaparsın?
I'm numbed so I can take you when we're alone.
O kadar duygusuzlaştım ki, yalnızken seni gebertebilirim.
When we're alone, I have a new joke for you.
Yalnız kaldığımızda, sana başka bir hikaye anlatacağım.
When you're alone
Yalnız kaldığında
When you make a bet you're supposed to play it fair and I had every right to... call the Gauls, and I'll prove to you that my Egyptians can still build a beautiful... palaces, and I insist that the Roman leave the builders alone and let me tell you...
Bir bahse girdiğinde dürüst oynamalısın, ayrıca Galyalıları çağırmak için her türlü... hakkım da var, ve sana Mısırlılar'ın hala güzel saraylar yapabileceğini... kanıtlayacağım, Romalı'ların İnşaatçıları rahat bırakmalarını konusunda ısrar ediyorum, Ayrıca söylemeliyim ki...
When you're alone... to keep up appearances.
Yalnız olduğumuzda... bir tavrım olsun diye.
♪ But when you're lost and all alone ♪ There ain't no word but lonely
Ama kaybolduğunda ve yalnızken, konuşan yoktur, yalnızlıktan başka.
I just want to see you When you're all alone
"Tek istediğim, seni yapayalnızken görmek."
Ain't as hard to take things going wrong when you're not alone.
Yalnız değilsen, yanlış giden şeylere katlanmak daha kolay oluyor.
When you're alone
Yalnız olduğunda
You're the greatest lover I've ever had. Well, I practice a lot when I'm alone.
Sen, gördüğüm en müthiş seks yapan erkeksin.
When you're alone adrift in the Pacific and somebody just...
Başı boş seyrederken ve tesadüfen birisi...
DR. WILBUR DOESN'T HURT YOU WHEN YOU'RE ALONE, DOES SHE?
Hayır, yapmazlar. İyi olanlar yapmaz.
Uh, when you're alone, when someone in... when you're in someone else's house and they leave you in the room, any room, alone for a moment, do you look in the drawers?
Yalnız kaldığınızda - Birinin evinde herhangi bir odada birkaç dakikalığına yalnız kaldığınızda çekmecelere bakar mısınız?
When you're locked up all day, all alone... you realize what's important and what isn't.
İnsan bütün gün yalnız başına bir yerde kilitli kalınca neyin önemli neyin önemsiz olduğunu fark ediyor.
They cry at you when they're young, they yell at you when they're older, they borrow from yous when they're middle-aged, and they leave you alone to die... without even paying you back!
Küçükken sana ağlarlar, Yaşlanınca sana bağırırlar, senden borç alırlar, ve seni ölürken yalnız bırakırlar... borçlarını bile ödemeden!
But it's better to think that you're not alone when, you know, you're drifting, even though you are. Instead of just knowing that you're alone all the time.
Ama sürüklenirken yalnız olmadığını düşünmek aslında yalnız olsan bile daima yalnız olduğunu bilmekten daha iyidir.
I always feel so alone when you're away.
Sen gittiğinde kendimi çok yalnız hissediyorum.
You mean, because somehow when you are alone, you're alone with death.
Çünkü bir şeklide yalnız kalmışsan, ölümle baş başasın demektir.
When you're alone, you're disturbed.
ne zaman yanlız olsak rahatsız oluyorsun.
I like seeing you in the daytime when we're alone... but I'm not comfortable with your family.
Ama ailenle birlikteyken rahat edemiyorum.
Everything's a dream when you're alone.
Yalnız kaldığında her şey bir rüyadır.
If I ever catch you doing anything like that again, except when we're alone, I'll...
Böyle bir şeyi bir daha yaparsan, Yalnız olalimki, ben...
Well, later, when we're alone, - I'll make it up to you at my apartment. - What time tonight?
Sonra, yalnız kaldığımız zaman daireme gideriz, orada telafi ederim.
It's easy to get self-obsessed when you're alone.
Yalnızken takıntılı biri haline gelmek çok kolaydır.
I'll make you sorry you started this, one day when we're alone.
Bir gün yalnız kaldığımızda, bunu başlattığın için pişman olacaksın.
Kathleen, how do you behave when you're all alone with a man?
Kathleen, bir erkekle yalnız kalınca ne yapılır?
When you're alone with a man... you take his hand and you press it to your breast... and then you sigh, and you say :
Bir erkekle yalnız kalınca elini tutar ve göğsüne bastırırsın iç geçirir ve şöyle dersin :
It's better there when you're alone.
Yalnız olduğumda burası daha iyi.
When are they going to realize you're stupid and leave you alone?
Ne zaman senin salak olduğunu anlayıp, seni rahat bırakacaklar?
Later, when you're alone, he'll order you to stay away from me.
Sonra, yalnız olduğunuz zaman, benden uzak durmanızı emredecek.
When you're useful, they leave you alone.
Yararlı olmayı bilirsen, seni rahat bırakırlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]