Where's yours tradutor Turco
290 parallel translation
Uh, where's that young friend of yours?
Şu genç arkadaşın nerede?
- Okay, where's yours? - Uh-uh.
Tamam, seninki nerede?
Where love she's yours and mine
Aşkın size ve bana ait olduğu
Where's yours?
Seninki hangisi?
I'm asking you, where's that squealing son of yours?
Sana soruyorum, o gammaz oğlun nerede?
- Where's yours?
- Sizinki nerede?
Hey, where's that prize-winning husband of yours?
Ödül kazanan kocan nerede?
Cruzatte, where's that fiddle of yours?
Cruzatte, nerede senin aylaklar?
Where's yours?
Seninki nerede?
- Where's yours?
- Seninki nerede?
I don't quite know how to say it... but there's a mature quality about her that's disturbing in a child... and my husband and I thought that a school like yours... where you believe in discipline and the old-fashioned virtues... might perhaps teach her to be more of a child.
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum bir çocuk için rahatsızlık verecek kadar olgun tavırları var. Kocam ve ben, okulunuz gibi disiplin ve geleneksel ahlak kurallarına önem veren bir yerin ona biraz daha çocuk olmayı öğretmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Where's that inquiring reporter's mind of yours?
Senin şu araştırmacı gazeteci ruhuna ne oldu?
Hey, where's that roommate of yours?
Hey, oda arkadaşın nerede?
Nobody in this hotel of yours knows where the other one's gone to.
Bu otelde kimse diğerinin nereye gittiğini bilmiyor.
Mom, where's that white bra of yours?
Anne, beyaz sütyenin nerede?
Where's this job of yours supposed to take place?
- Şu işi nerede çevireceğiz?
Where's this old pal of yours headed?
Şu senin eski dostun nerede?
Where's yours?
Sizinkiler nerede?
Where's that jug of yours?
Nerede şu senin şişe?
- Where's yours, Nanny?
- Seninki nerede dadı?
Hey, where's that pretty ol'gal of yours?
Hey, senin şu güzel kızın nerde?
Where's that sister of yours this fine day?
Bu güzel günde ablan nerelerde?
I happen to have my birth certificate with me. Where's yours?
Benim nüfus cüzdanım tesadüfen burada, seninki nerede?
It's a three-day ride across the desert. Near where you claim you landed from that planet of yours.
Senin o gezegenden indiğini iddia ettiğin yerden üç günlük bir mesafe.
And where's that slut, that ward of yours?
Peki senin korumandaki sürtük nerede?
By the way, where's yours?
Bu arada, seninki nerede?
Where's yours?
Sizinki nerede?
Where's that electrical genius of yours?
Senin şu elektrik dehası nerede?
Where's your proof that the money... is yours, and not mine? !
O paranın senin mi, benim mi olduğunun kanıtı nerede?
Where's that fancy nigger of yours?
Sizin o lüks köleniz nerede?
Where's that water-fucking buddy of yours, Hog?
O şu beceren arkadaşın Domuz nerede?
Where's that no-good mother of yours?
Hayırsız annen nerede?
Where's yours?
- Seninkiler nerede?
Just tell me, where's my Laila? How's she now? You mad man, she's not yours.
söyleyin bana o şimdi nerde seni gibi bir deli alamaz onu
Where's that Devil's Mane of yours?
Nerede senin şu Şeytan'ın Yelesi?
- Where's that offensive of yours?
- Hani senin şu taarruz?
I know every move of yours... where you go, whom you meet. After all, I have to keep an eye.
senin her hareketini biliyorum nereye gidiyorsun, kimlerle tanışıyorsun her zaman ben seni gözümün önünde tutarım.
The ship's yours, Captain... to take where you will.
Gemi sizindir kaptan. Nereye isterseniz oraya gidiyoruz.
Where's yours?
Senin ki nerede?
Where's yours, Mum?
Seninki nerde, anne?
Where's yours?
Ya seninkiler?
He's a friend of yours from this morning... and he knows where you got your pants.
Bu sabahtan senin arkadaşınmış... ve pantolonun ait olduğu yeri biliyormuş.
Where's that handsome hunk of a husband of yours?
Teşekkür ederim. Yakışıklı, iri kocan nerede?
- Where's yours?
- Senin ki nerede?
Listen, I left them all in Sardinia yesterday... where they were having one hell of a good time... while yours truly had to come back to work after only one week's vacation.
Dinle, ailemle beraber tatil yaptığım Sardinia'da daha dün onları orada bırakıp, geldim. Benim sadece bir haftalık tatilim vardı, sonra gelip işbaşı yaptım.
Where's that old mongrel dog of yours, Mrs. Bowden?
O kırma köpeğiniz nerede Bayan Bowden?
Where's this boyfriend of yours?
Erkek arkadaşın nerede kaldı?
That's mine, where's yours?
Bu benim, seninki nerede?
- I gave... - Where's yours?
- Ben olanı verdim.
- Where's that cat of yours?
- Kedin nerede?
And where's that lovely wife of yours?
Tatlı karın nerede?
yourself 387
yours 1007
yours sincerely 37
yours too 49
yourself included 25
yours and mine 62
yours or mine 22
yours truly 54
yours is 24
where 9895
yours 1007
yours sincerely 37
yours too 49
yourself included 25
yours and mine 62
yours or mine 22
yours truly 54
yours is 24
where 9895
where is he 5231
where are they 1692
where is it 2891
where is 140
where are you going 8373
where's mummy 20
where are you 7883
wherever 110
where are you from 827
where's my money 195
where are they 1692
where is it 2891
where is 140
where are you going 8373
where's mummy 20
where are you 7883
wherever 110
where are you from 827
where's my money 195