You liked him tradutor Turco
481 parallel translation
You said you liked him.
Ondan hoşlandığını söyledin.
Well, now you know if you thought Dad was so fair and you liked him so much, why don't you take that plot?
Artık babamın çok dürüst olduğunu düşünüyorsan ve ondan çok hoşlanıyorsan, neden o yeri almadın?
I'm glad you liked him.
Ondan hoşlanmana sevindim.
I killed him because I thought you liked him.
Öldürdüm, çünkü ondan hoşlandığını sanmıştım.
You liked him, too, didn't you?
Sen de onu seviyordun, değil mi?
I can see why you liked him.
Şimdi anlıyorum ona neden tutulmuş olduğunu.
I knew very early that you liked him.
Onun seni sevdiğini hep biliyordum.
Why did you never mention to me that you liked him?
Ondan hoşlandığından bana neden bahsetmedin?
You liked him, didn't you, Helen?
Ondan hoşlandın, değil mi, Helen?
The way you say it, I bet you liked him the best.
Anlatmana göre en çok ondan hoşlanmış gibisin.
You liked him.
Ondan hoşlandın mı?
I thought you liked him so much.
Onu çok sevdiğini sanıyordum.
You liked him, didn't you?
Ondan hoşlandın, değil mi?
And you liked him because he thought you were just as nice as you could be.
Ondan hoşlanıyordun. Çünkü seni çok güzel buluyordu.
I guess you liked him, didn't you?
Onu severdin, değil mi?
You liked him a lot?
Onu çok mu seviyordun?
- You liked him when he arrived.
- Üzülmüyorum. - Geldiğinde sevmiştin.
Your aunt and I thought that you liked him.
- Teyzenle ben, ondan hoşlandığını düşünmüştük.
- You liked him?
- Onu sevdin mi?
You liked him.
Ondan çok hoşlandın.
I know that you really truly liked him.
Onu gerçekten sevdiğini biliyorum.
And to think that I was once foolish enough to believe that you rather liked him.
Ondan hoşlandığınıza inanmakla ne aptallık etmişim.
I do not see this big fool for years! If you liked him, once.
Eskiden onunla iyi arkadaştınız değil mi Sör Humphrey?
You could have stood as close to him as you liked and shot him with a gun you got from Thursby that night.
Ona istedigin yakinlikta durabilirdin... ve o gece Thursby'den aldigin silahla vurdun onu.
I told you he liked the way we bounced him around.
Top gibi atılmakdan hoşlandığını söylemiştim sana.
I know you would have liked him if only things had been different.
Başka koşullarda ondan hoşlanacağını biliyorum.
You've never liked him and that's why you don't believe me now!
Onu hiç sevmedin. Bana da inanmıyorsun.
But I'll tell him you liked the story.
Fakat haberi beğendiğini ona söylerim.
You know, the minute I laid eyes on your boy, I liked him.
Oğlunuzu gördüğüm an onu sevmiştim.
Would you have liked him?
O zaman onu sever miydin?
Did you kill him because he liked you?
Onu sizi sevdiği için mi öldürdünüz?
You couldn't have liked him very much if you didn't even give him a name.
Bir isim bile vermediğine göre, pek sevmiyordun demek ki.
You'd have liked him, Paul.
Tanısan sen de severdin Paul.
Just because your girl liked the way Tate looked doesn't give you the right to kill him.
Çünkü bu kadının sırf Tate'in çekiciliğine kapıldı diye kimseye Tate'i öldürme hakkı vermez.
You seem to have liked him
Ondan hoşlanıyor gibiydin.
I think you'd have liked him, Jim.
Tanısan onu severdin.
You really liked him, didn't you?
Siz onu gerçekten sevdiniz, değil mi?
So, Morty, you actually liked the little clown enough to take him at face value.
Evet, Morty, o küçük palyaçoyu o kadar sevdin ki ona bir değer verdin.
You didn't stop to analyze him, you just liked what you saw and you believed what you liked.
Onu analiz etmeye çalışmadın, gördüğün şeyi sevdin ve sevdiğin şeye inandın.
Oh, that is too bad. Little girl liked him, didn't you?
Yine de bu beyden hoşlandın, değil mi kuzum?
I never liked him as an adventurer, but now that he puts on the airs of a saint, he certainly keeps himself in splendid isolation since you made him Archbishop.
Bir maceraperest olduğu için ondan asla hoşlanmadım, ama şimdi bir aziz olduğu için başı havalarda geziyor. Sen onu bir başpiskopos yapalı beri, kendini mükemmel bir izolasyonda tutuyor.
You know that? I liked him.
Ondan hoşlandığımı biliyorsunuz.
How so sure? Because you spotted something you liked in him?
Onda hoşuna giden bir şey bulduğun için mi?
I would have liked to have known him, the way you talk about him.
Ben de onu senin anlattığın hâliyle tanımak isterdim.
Qing Xiang and I liked you very much but you fell for him
Qing Xiang ve ben çok iyi dosttuk! ama sen onu sevdin!
I got the impression you rather liked him.
Onu çok sevdiğin izlenimine kapıldım.
You'd have liked him.
Ondan sen de hoşlanırdın.
I think you liked it with him.
Sanırım onunla yatmak hoşuna gitti.
I liked him, did you?
Onu sevdim, sen?
I liked him too, you'll meet again.
Ben de sevdim, tekrar buluşursunuz.
You would've liked him.
Onu beğenirdin.
you liked it 124
you liked that 20
you liked her 18
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
you liked that 20
you liked her 18
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you love me 364
you look tired 287
you look familiar 158
you look lovely 186
you look pretty 105
you left me alone 16
you look fine 152
you look fantastic 185
you little shit 284
you look nice today 26
you look tired 287
you look familiar 158
you look lovely 186
you look pretty 105
you left me alone 16
you look fine 152
you look fantastic 185
you little shit 284
you look nice today 26