You like me tradutor Turco
46,398 parallel translation
Looks like you're going to a lot of trouble for little old me.
Anlaşılan benim gibi bir ihtiyar için epey zahmete giriyorsun.
Trust me... you don't wanna know what it feels like to have a practice sword smack you hard on the side of the face.
İnan bana eğitim kılıcını yüzüne yiyince neler hissedeceğini bilmek istemezsin.
You were like a brother to me.
Abim gibiydin.
The job just didn't come naturally to me like it did for you.
Buradaki işi almam seninki gibi doğal olmadı.
I brought you here to ask you for money, but you're making me feel like an asshole, so forget about it.
Senden borç isteyecektim ama kendimi pislik gibi hissettiriyorsun, o yüzden boş ver.
I'm so sorry you saw me like that.
Beni o hâlde gördüğün için çok üzgünüm.
You're a warrior, like me.
Sen de benim gibi savaşçısın.
Like, explain to me where the hell you and Colleen went after I saw you get taken away at the dojo by some mystery man.
Mesela, gizemli adamlar tarafından dojo'dan alınıp Colleen'le nereye götürüldüğünüzü anlat.
- You're like family to me.
- Siz benim ailem sayılırsınız.
Why do you always make me do things like that?
Niye hep beni böyle şeylere zorluyorsun?
Tonight, you, me, and maxi, maxi's treehouse, just like the old times before Katy.
Bu gece, sen, ben ve maxi, maxi'nin ağaç evi, Tıpkı Katy'den önceki eski zamanlarda olduğu gibi.
You want me to hold it out like this for you?
Benim için böyle tutmamı ister misin?
- Hey, do you wanna like hang out with me this week?
- Hey, bu hafta benimle takılmak ister misin?
- You're gonna treat me like this?
- Bana böyle muamele edecek misin?
And you won't like me then.
O zaman benden hiç hoşlanmayacaksın.
Just like the one you showed me.
Bana gösterdiğine benziyor.
If you grab me like that again, I'll punch you so hard, you'll see.
Bir daha beni tutarsan sana bir çakarım, gözlerin açılır.
You know, if you don't like this house just tell me.
Eğer bu evi sevmediysen bana söyle.
Would you like to go out with me?
Benimle çıkar mısın?
You know, I'm hiding like like I did that day but... but this time she finds me.
Bilirsin işte, saklanıyordum ama - - ama bu sefer beni buluyordu.
- You all pretended to like me.
- Hepiniz benden hoşlanıyormuş gibi yapıyormuşsunuz.
I kissed you, like, right after you told me, I didn't really give you an opportunity to... unpack it.
Sen bana söyler söylemez seni öptüm ama içini dökmen için hiç fırsat vermedim.
Well, I don't know, you made me think of, like, sitcoms, The Honeymooners. I just thought, "This isn't very funny."
Ne bileyim, aklıma sitkomları getirdin The Honeymooners falan.
Yeah, well it certainly looks like you're trying to make a show, and I think it's a good idea, and I think you should put me in.
Bir şov yapmaya çalışıyormuşsunuz gibi duruyor ve bence bu iyi bir fikir ve beni de koymalısınız.
- Yeah. Well, if you're asking me if I like wild animals slobbering all over me, then, yeah, I guess I'm not really a... - not really a dog lover then.
Vahşi hayvanların üzerime salya akıtmasını seviyor muyum diye soruyorsanız o zaman evet, köpek düşkünü değilim pek.
Young girl sorority girls. It's, like, age-appropriate for me, you know?
Genç, üniversiteli kızlar.
Uh... would you like to go on a date with me some time?
Benimle bir ara yemeğe çıkmaya ne dersin?
- You don't know the job. Doesn't matter. I know it probably involves hurting me, degrading me or generally treating me like shit.
Muhtemelen canımı yakacak, beni aşağılayacak bana bok gibi davranacağız bir iştir.
- Looks like you got the couch to me, Trey.
- Bana kanepin var gibi görünüyor, Trey.
That you can sell me like it's the middle ages?
Beni ortaçağ olduğu gibi satabilir misin?
Okay, do I need to remind you two that if you had dropped me off like I told you to, we...
Tamam, sana iki hatırlatmam gerekiyor mu? Sana söylediğim gibi beni bıraktıysan, biz...
But Mrs. Davis, if we separate our leaders, if we segregate them from people like you and me, you get congressmen.
Ama Bayan Davis, eğer biz liderlerimizi bölersek... Sen ve ben gibi insanlardan onları uzak tutarsak siyasetçi olurlar.
I'm Pat Golding, but you can call me Pat if you like.
Ben, Pat Golding, ama istersen Pat diyebilirsin.
Tell me some one like me behind you... I could provide a lot more.
Sizi destekleyen biri olarak size daha fazla imkân sağlayabilirim.
Oh, I don't like you recording me!
Beni kaydetmenden hoşlanmıyorum!
Listen to me. You can't be showing up here like this you hear me?
Beni dinle Buraya öylece gelemezsin beni anladın mı?
If you my girl, quit signing autographs and looking at the clock. Have lunch with me like you said you would.
Sevgilimsen imza vermeyi ve saatine bakmayı kes, sözünü tutup benimle yemek ye.
They just got back from Washington, DC. - Don't tell me you like this stuff.
- Bundan hoşlandığını söyleme.
What, you didn't like it, or you just... - like, trying to get rid of me?
Beğenmediniz mi, benden kurtulmaya mı çalışıyorsunuz?
- Yeah. - Every time I think you're a genius, you go Jerry's kids on me like a fucking retard.
- Seni deha sandığımda gerzeklik ediyorsun.
I'm not sitting back while you squeeze the life out of my daughter - like you did to me. - What?
Bana yaptığın gibi kızımın da hayatını yok etmene izin veremem.
♪ Like a boy, you're so easy ♪ ♪ For me to excite Tonight ♪
Oğlan gibisin Seni heyecanlandırmam çok kolay
♪ Like a boy You're so easy for me to excite ♪
Oğlan gibisin Seni heyecanlandırmam çok kolay
Me and you... One on one, no one else around. I will beat your ass like a Cherokee drum.
Sen ve ben teke tek, etrafta kimse olmadan senin götünü Kızılderili davulu gibi tokatlarım.
I could just get you one of the other girls, if you just tell me which one you like.
Diğer kızlardan birini çağırabilirim hangisini beğendiğini söyle yeter.
Gary : Oh, man, sounds to me like she's living off the grid, you know?
Vay, bana ortadan kaybolmuş gibi geldi.
Gary : Because it's- - it's frustrating,'cause you don't trust me like I trust you!
Çünkü gına geldi... çünkü bana sana güvendiğim gibi güvenmiyorsun.
You got a lot of nerve talking to me like that.
Bana karşı epey küstahsın.
You don't look like no dog walker to me.
Bana köpek yürüten değilmiş gibi görünüyorsun.
Sing for me like you once did as the river caught your tongue.
Nehir dilini yakaladığında söylediğin gibi şarkı söyle bana.
Fate can be hard, so you put money aside for his future in case he grows up to be rash, like me.
Olur da benim gibi düşüncesiz biri olursa diye geleceği için kenara para ayırın.
you like it rough 18
you like that one 27
you like it here 38
you like baseball 16
you like it 795
you liked it 124
you like this 96
you like them 63
you like music 30
you like him 175
you like that one 27
you like it here 38
you like baseball 16
you like it 795
you liked it 124
you like this 96
you like them 63
you like music 30
you like him 175
you like what you see 23
you like' em 17
you liked that 20
you like 225
you like that 642
you like her 166
you like those 17
you liked her 18
you liked him 30
like me 894
you like' em 17
you liked that 20
you like 225
you like that 642
you like her 166
you like those 17
you liked her 18
you liked him 30
like me 894